Dünya Bankası analizlerinin yer aldığı Türkiye Ekonomik İzleme Raporu'nda, "2019 yılında yüzde 10.2 olan yoksulluk oranının 2020 yılında yüzde 12.2'ye yükseldiği tahmin edilmektedir. Şu anda yoksulluk oranını pandemi öncesi seviyelere geri getirmek bir zorluk teşkil etmektedir" denildi.
Raporda "kredi patlaması" gibi atılan adımların desteğiyle, Türkiye'nin 2020 yılında pozitif büyüme sağlayan birkaç G20 ülkesinden birisi haline geldiğine dikkat çekildi ancak bu büyümenin beraberinde yükselen enflasyon, uluslararası rezervlerde düşüş, lirada zayıflama, cari açıkta sert bir artış ve şirketlerde finansal stres getirdiğine de dikkat çekildi.
Raporda şu ifadelere yer verildi:
"2020 yılının sonundaki toparlanma, işgücü piyasalarının bir miktar toparlanmasına yardımcı olurken, özellikle kadınlar, gençler ve düşük vasıflı işçiler olmak üzere birçok çalışan geride kaldı. Bu durumun, yüksek enflasyon ile birlikte, yoksullara daha fazla zarar vermiş olması muhtemeldir."
Rapora göre ihracattaki toparlanma ve düşük baz etkisi sayesinde Türkiye'deki yıllık büyümenin 2021'de yüzde 5 gibi "kayda değer bir seviyeye" ulaşması bekleniyor.
Dünya Bankası raporunu hazırlayan ekibin lideri David Knight "İşgücü piyasasında yaşanan şokun uzun süre kalıcı etkiler yaratması beklenmektedir. Sosyal yardımlar ile birlikte aktif ve hedef odaklı işgücü piyasası politikaları özellikle kadınlar ve gençler olmak üzere insanların potansiyellerini gerçeğe dönüştürebilmeleri için giderek daha önemli hale gelecektir" dedi.