Dünya Bankası, hem küresel ekonomi hem de Türkiye'ye ilişkin 2016 ve 2017 büyüme beklentilerini aşağı yönlü revize etti.
Dünya Bankası, yılda iki kez hazırlanan "Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu"nun Ocak 2016 sayısını yayımladı.
"Zayıf büyümenin yayılan etkileri" alt başlıklı raporda, geçen yıl yüzde 2,4 genişleyen küresel ekonominin 2016 ve 2017 yıllarında sırasıyla yüzde 2,9 ve yüzde 3,1 büyüyeceği tahminine yer verildi. Söz konusu tahminler, Haziran 2014'te yayımlanan bir önceki raporda ise yüzde 3,3 ve yüzde 3,2 olarak belirlenmişti.
Bu yılki küresel büyüme beklentilerinin geçen yıla kıyasla daha yüksek olmasında, gelişmiş ekonomilerdeki ılımlı toparlanmanın etkili olduğu belirtilen raporda, gelişen ülkelerdeki zayıflamanın ise negatif baskı yarattığı vurgulandı. Raporda, bu ülkelere yönelik büyüme beklentileri de aşağı yönlü revize edilirken, bunda Çin ekonomisindeki yavaşlamanın yanı sıra Rusya ve Brezilya'nın resesyona girmesinin önemli rol oynadığına işaret edildi.
Bankanın güncellenen tahminlerine göre, gelişen ülkeler grubu, bu yıl yüzde 5,4 yerine yüzde 4,8 ve gelecek yıl yüzde 5,5 yerine yüzde 5,3 büyüyecek.
Raporda, belli başlı yükselen ekonomilerdeki yavaşlamanın diğer gelişen ülkelere önemli etkilerinin olabileceği ve bunun zamanla gelişmiş ülkelerdeki iyileşmeyi geriletebileceği uyarısında bulunuldu.
Türkiye'ye ilişkin büyüme tahminleri düşürüldü
Dünya Bankası, Türkiye'ye yönelik büyüme beklentilerini 2016 için yüzde 3,9'dan yüzde 3,5'e ve 2017 içinse yüzde 3,7'den yüzde 3,5'e çekti.
Bankanın "Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu"nun Türkiye'ye ilişkin bölümünde, ekonominin 2015'te jeopolitik gerilimler ve seçimlerden kaynaklanan siyasi belirsizliğe rağmen yüzde 4,2 ile beklentilerin üzerinde büyüdüğü vurgulanırken, "Türk ekonomisinde, 2014'te yüzde 2,9 seviyesinde olan büyümenin 2015'te yüzde 4,2'ye ulaştığı tahmin ediliyor. Ekonomik aktivite, jeopolitik gerilimler (Güneydoğu'daki şiddet ve mülteci krizi) ve haziran seçimleriyle artan siyasi belirsizliğe rağmen beklentilerin oldukça üzerindeydi" değerlendirmesine yer verildi.
Raporda, düşük petrol fiyatlarının ekonomiye pozitif yansımalarının süreceği öngörüldü, Rusya'nın yaptırımlarının da etkisiyle düşen ihracat talebi ve sıkılaşan küresel finansman şartlarının ise Türkiye için risk teşkil ettiği belirtildi.