Anayasa Mahkemesi, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB) sosyal medya platformu Twitter'a erişimi engelleyerek anayasa ile güvence altına alınan ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine karar verdi ve engellemenin kaldırılması için kararın TİB ve Ulaştırma Bakanlığı'na gönderilmesine hükmetti.
TİB, çeşitli kullanıcıların hesaplarının askıya alınması yönünde farklı mahkemelerden alınmış kararları Twitter'ın dikkate almadığı gerekçesiyle, 20 Mart'ta Twitter'a erişimi engellemişti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Kerem Altıparmak ve Yaman Akdeniz engelleme kararının kaldırılması için 24-25 Mart tarihlerinde AYM'ye bireysel başvuruda bulunmuşlardı.
Başvuranlar, TİB'in bu kararına karşı idari yargı mercileri önünde iptal davası açılmasının etkili bir yol olmadığı iddiası ile doğrudan bireysel başvuruda bulunduklarını ve Twitter'a erişimin engellenmesinin anayasanın çeşitli maddelerini ihlal ettiğini belirtmişlerdi.
AYM bugün açıkladığı kararında, Barolar Birliği'nin İdare mahkemesinde açtığı davada alınan yürütmeyi durdurma kararına da atıfta bulunularak, "Yargı kararının icaplarına göre gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olan idarece anılan internet sitesinin bu konudaki mahkeme kararına rağmen erişime açılmadığı...anlaşılmaktadır. TİB tarafından anılan sitenin derhal erişime açılmaması nedeniyle bu yükümlülüğün yerine getirilmediği anlaşılmaktadır" denildi.
AYM kararında şu ifadeler yer aldı:
"Ülkemizde milyonlarca kullanıcısı olan bir sosyal paylaşım sitesine erişimin engellenmesinin bu kişilerin demokratik toplumun temellerinden olan ifade özgürlüğünü sınırlayıcı etkisi dikkate alındığında, bu tür sınırlamaların hukuka uygunluğunun acilen denetlenmesi ve hukuka aykırılık tespiti halinde sınırlamanın hemen kaldırılması demokratik hukuk devleti ilkesinden kaynaklanan bir zorunluluktur.
"İfade özgürlüğü, sadece 'düşünce ve kanaate sahip olma' özgürlüğünü değil; aynı zamanda sahip olunan 'düşünce ve kanaati açıklama ve yayma', buna bağlı olarak 'haber veya görüş alma ve verme' özgürlüklerini de kapsamaktadır. Bu çerçevede ifade özgürlüğü bireylerin serbestçe haber ve bilgilere, başkalarının fikirlerine ulaşabilmesi, edindiği düşünce ve kanaatlerden dolayı kınanamaması ve bunları tek başına veya başkalarıyla birlikte çeşitli yollarla serbestçe ifade edebilmesi, anlatabilmesi, savunabilmesi, başkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir."
Kararda, ifade özgürlüğüne yönelik sınırlamalar konusunda devletin ve kamu makamlarının takdir yetkisine sahip olduğu; ancak bu takdir alanının da AYM denetimine tabi olduğu belirtilerek, "Anayasa Mahkemesi, müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli olup olmadığını, müdahalede bulunulurken hakkın özüne dokunulup dokunulmadığını, ölçülü davranılıp davranılmadığını her olayın kendine has özelliklerine göre takdir edecektir" denildi.
AYM kararında, ihlalin ve sonuçlarının kaldırılması da talep edildi.