Varank: Reel sektörde kalıcı toparlanmaya ihtiyaç var

Sanayii ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Yeni normale girerken,  reel sektörde kalıcı ve istikrarlı bir toparlanmaya ihtiyaç olduğunu  belirterek, "Sanayideki gidişatı yakından takip ediyor, üretimin öncü  göstergelerini düzenli izliyoruz" dedi.

Sanayii ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Yeni normale girerken,  reel sektörde kalıcı ve istikrarlı bir toparlanmaya ihtiyaç olduğunu  belirterek, "Sanayideki gidişatı yakından takip ediyor, üretimin öncü  göstergelerini düzenli izliyoruz" dedi.

Varank, şunları söyledi:

"Sanayi odalarıyla, teknoparklarla, STK’larla, yani tüm  paydaşlarımızla yakın istişare içinde Öngörülebilirliği artıracak ve işlerinizi kolaylaştıracak her  adımı hayata geçirmeye azami özen gösterdik.

Dünya son 3 ayda oldukça zorlu bir sınavdan geçiyor.Benzerini daha önce yaşamadığımız bir salgınla, aslında görünmeyen  bir düşmanla mücadele ediyoruz.Pandemi insan sağlığına olan etkilerinin yanında, küresel  ekonomiyi de derinden sarstı.   

Öyle bir dönemden geçiyoruz ki  artık ülkeler arasındaki  gelişmişlik farkları pek bir anlam ifade etmiyor.

İşte böylesine çetin bir ortamda Türkiye, uyguladığı politikalarla  pek çok ülke-den olumlu yönde ayrıştı. Sağlıktan sanayiye, eğitimden ulaştırmaya, yani kamu yönetiminin  her alanında, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde dinamik bir  yönetişim anlayışını takip ettik.

Olağan üstü dönemlerin, olağan üstü politikalar gerektirdiğini  gayet iyi biliyoruz. İstihdamda, sosyal korumada ve finansa erişimde tarihi adımlar  attık. Kısa çalışma, nakdi ücret ve işsizlik ödeneği destekleriyle 5  buçuk milyonun üzerinde vatandaşımıza 14 milyar liralık nakit kaynak  aktardık. Sosyal destek programlarımızla 6 milyondan fazla haneye dokunduk. Bu dönemde vatandaşlarımıza verdiğimiz sadece nakdi destekler 20  milyar lirayı geçti. Kamu bankalarımız, reel sektörün finansman sıkıntılarını çözmek  için devreye girdi. Güçlü yurt içi sanayimiz sayesinde, ihtiyaç duyulan her ürünü  kolayca üretebildik.

Bununla birlikte sağlık endüstrisinde yenilikçi ürünler  geliştirerek küresel rekabette biz de varız dedik. Rekor sürede ürettiğimiz yerli yoğun bakım solunum cihazıyla, muadillerinden üstün bir ürünü piyasaya çıkardık. Tanı kitleri, aşı ve ilaç projelerimizle takip eden değil, takip  edilen bir ülke haline geldik. Bu alanlarda, hem geleneksel hem de çığır açıcı yenilikçi  yöntemleri odağımıza aldık. Devam eden bu projeler taşıdığı bilimsel değer kadar, insanlığa da  çare olabilecek özellikleriyle kritik öneme sahip.

İşte krizin ilk günlerinden itibaren takip ettiğimiz bu bütüncül  yaklaşım sayesin-de ülkece başarılı bir sınav verdik. İnşallah bundan sonraki dönemde de performansımızı katlayarak  devam ettireceğiz.

Yeni normale girerken, reel sektörde kalıcı ve istikrarlı bir  toparlanmaya ihtiyacımız var. Sanayideki gidişatı yakından takip ediyor, üretimin öncü  göstergelerini düzenli izliyoruz. Nisan ayı sadece Türkiye için değil, tüm dünya için oldukça zorlu  bir dönemdi. Ülkeler neredeyse tamamen içe kapandı, ticaret durdu, talep  kesildi. Dolayısıyla sanayi üretimindeki düşüş beklentilerimiz  dâhilindeydi.

Mayıs’tan itibarense ekonomi dipten dönüş sinyalleri vermeye  başladı. Haziran’da reel sektördeki canlanma hız kazandı. Ekonominin toparlanma hızını göstermesi açısından çok güncel bir  istatistik paylaşmak istiyorum.

Bu ayın ilk iki haftasında sanayideki elektrik tüketimi, Nisan ve Mayıs’ı şimdiden geride bıraktı.

Haziran’ın ilk yarısında, OSB’lerdeki elektrik tüketimi, Mayıs’a  göre yüzde 31 arttı.

Otomotiv, tekstil ve mobilya gibi öncü sektörler tekrar diriliyor…

Ekonomiye olan güven artıyor.

Bakınız bu senenin ilk 5 ayında sanayi siciline 5 bin 547 işletme  kaydoldu…

Yani bu yılın ilk beş ayında 5 bin 547 işletme reel sektöre yeni  oyuncu olarak girdi, ekonomiye yeni bir soluk getirdi… Sadece organize sanayi bölgelerimizde, [ilk 5 ayda] 520 yeni  fabrika üretime geçti. Yatırım talebi de, pandemi koşullarına rağmen, geçen seneye göre  daha güçlü şekilde seyrediyor.

Ocak-Mayıs döneminde 67 milyar liralık yatırım teşvik belgesi  düzenledik. Bu yatırımlar hayata geçtiğinde, 110 bin vatandaşımıza yeni iş  imkânları doğacak. Temel gayemiz, bu gidişatı sürekli bir yapıya oturtabilmek.

Salgının dünyadaki seyrine bağlı olmakla birlikte Ülkemizdeki ekonomik canlanmanın daha da hızlanmasını ve yılın son  iki çeyreğinde güçlü büyüme oranlarına ulaşmayı bekliyoruz.

Tabi bu dönemde, salgında ikinci bir dalgayla karşılaşmamak ve  reel sektörde-ki iş güvenliğini azami seviyeye çekmek için attığımız  somut adımlar var. Sağlık Bakanlığımızla birlikte, Kocaeli ve Ankara’da sanayiye  hizmet vermek üzere test laboratuvarları kurduk.

Düzenli PCR testleri yaptık. Şimdi de sanayide antikor testlerine başlıyoruz. 13 ilimizde (İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Konya, Tekirdağ, Adana, Sakarya, Gaziantep, Manisa, Eskişehir, Bursa ve Kayseri’de)  antikor testleri yapılacak. Konya ve Bursa’da testler dün itibariyle başladı. Kocaeli’nde antikor yani bağışıklık testleri bugün başlıyor.

Tabi bu testler kadar önemli olan bir diğer konu da  sizlerin iş  yerlerinizde alacağınız tedbirler.

Bu noktada sanayicilerimize yol göstermek için Türk Standarları Enstitüsü ile birlikte bir kılavuz hazırladık. Tedbirleri yerine getiren işletmelere COVID-19 Güvenli Üretim Kalite Belgesi veriyoruz. Şimdiye kadar 177 sanayi kuruluşu bu belgeyi almak için başvurdu. Denetimi biten 24 firmanın belgelendirme işlemlerini tamamladık. Belgeyi alan firmalar TSE Güvenli Üretim logosunu gururla  kullanabilecek. Böylece tek bir logoyla piyasada kendilerine duyulan güveni  tazelemiş olacaklar.

Sanayi odamızın siz değerli üyeleri de bu sürecin bir parçası  olmalı ve Güvenli Üretim Kalite Belgesi almak üzere TSE’ye başvurmalı.