Sözcü'nün haberine göre Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) bloğunda yayınlanan bir makalede, koronavirüste ortaya çıkan yeni varyantların küresel ekonomide başlayan toparlanmayı rayından çıkarabileceğine dikkat çekilerek, “2025 yılına kadar küresel gayri safi yurtiçi hasıladan kümülatif olarak 4.5 trilyon dolar silinebilir” denildi.
ENFLASYON ARTACAK
Varyantların gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler arasındaki uçurumu daha da derinleştirebileceği vurgulanan makalede, finansal koşulların daha da sıkılaştırılmasının gelişmekte olan ekonomilere çifte darbe vuracağı ve toparlanmalarını ciddi şekilde aksatacağı belirtildi. Pandeminin, gelişmiş ekonomilerde kişi başına milli geliri 2020-2022 yılda yüzde 2.8 oranında azalttığına, yükselen piyasalarda (Çin hariç) ise yüzde 6.3'lük kayba neden olduğuna dikkat çekildi.
Ülkelerin salgın yardımlarındaki farklılıklarının, derinleşen bölünmenin ikinci kaynağı olduğu belirtilen makalede, gelişmiş ekonomilerin 4.6 trilyon dolarlık pandemi desteği devam ettiği halde gelişmekte olan ekonomilerin çoğunda 2020 sonunda bittiği belirtilerek şöyle denildi:
“O yüzden bu ülkeler mali tamponları yeniden inşa etmek istiyorlar. Brezilya, Macaristan, Meksika, Rusya ve Türkiye gibi bazı yükselen piyasalar yukarı yönlü fiyat baskılarını önlemek için faiz oranlarını yükseltmek zorunda kaldı. Kısmen devam eden gıda fiyatları baskıları ve para birimindeki değer kaybıyla bağlantılı olarak, enflasyonun 2022'ye kadar yüksek kalması bekleniyor ve bu da başka bir bölünme yaratıyor.”
Özel çekme hakkı likidite tamponu sağlayacak
Makalede, IMF'nin 250 milyar doları gelişmekte olan piyasalara olmak üzere ağustos sonunda vermeye hazırlandığı 650 milyar dolarlık Özel Çekme Hakkı'nın (SDR) özellikle gelişmekte olan ülkelere likidite tamponu sağlayacağına dikkat çekildi. Ayrıca zengin ülkelerin gönüllü olarak SDR'lerini yükselen piyasalara kanalize etmelerinin bu etkiyi daha da hızlandıracağı belirtildi. IMF üyelerine tanınan bu hak çerçevesinde Türkiye'nin payına 6.4 milyar dolarlık SDR düşecek.