Yargıtay Başkanı Ali Alkan, yargı kurumları üzerinde baskı oluşturmak istenmesini ve yargının kendi içinde yapacağı seçimlere ilişkin müdahale girişimlerini endişeyle karşıladıklarını söyledi.
2014-2015 Adli Yılı açılışı töreninde bir konuşma yapan Alkan, hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı ilkelerine vurgu yaptığı konuşmasında, devlet işlerinde kişilerin geçici makamların kalıcı olduğunu; konuşmasında geçen istek ve eleştirilerin şahıstan şahısa değil, makamdan makama iletilen konular olduğunu belirtti ve özellikle yargı bağımsızlığı konusuna dikkat çekti.
"Yürütmenin etkisi altında olan bir yargının keyfi ve hukuka aykırı eylem ve işlemlere karşı gerçek bir denetim ifa etmesi beklenemez. Böyle bir sistemde hiç kimsenin hak ve özgürlüklerinin koruma altında olduğu da söylenemez" diyen Alkan, "Yargıyı isteğe göre dizayn etmek için yargı kurumları üzerinde baskı oluşturmak istenmesi, yargının kendi içerisinde yapacağı seçimlere ilişkin müdahale girişimleri endişeyle karşılanmaktadır. Son zamanlarda Yargıtay Kanunu ve HSYK Kanunu'nda yapılan değişikliklerle yargıya müdahale girişimleri sorunları çözmekten çok artıracak niteliktedir" değerlendirmesinde bulundu.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun 10 asıl ve altı yedek üyesinin belirleneceği seçimler 12 Ekim'de yapılacak. Başbakan Ahmet Davutoğlu, geçen hafta AKP olağanüstü kongresinde "yaklaşan HSYK seçimlerine bazı çevrelerin cumhurbaşkanlığı seçimlerinden daha fazla önem vermesini" eleştirmişti.
Adli Yıl açılış törenine ise her zamankinden farklı Olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve diğer bakanlar katılmıyor.
Geçen Mayıs ayında Danıştay'ın kuruluş yıldönümünde Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun yaptığı konuşma o dönemde başbakan olan Tayyip Erdoğan'ın tepkisine neden olmuş ve Erdoğan töreni terketmişti.
Feyzioğlu'nun Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun kararı ile bugünkü törende de konuşmasına karar verilmesi üzerine Erdoğan ve kabine üyeleri törene katılmama kararı verdi.
"Demokratik hukuk devleti diye tanımlanan ülkelerdeki yargı bağımsızlığı standardının Türkiye'de bir türlü yakalanamadığını" belirten Alkan, "Yürütmenin bir kısım temsilcileri yetkili soruşturma makamları tarafından verilmiş bir talimat olmadan yargıya polis operasyonu yapılabileceğini kamuoyu önünde açıklayabiliyor...Yargının susmasını ve sadece kararları ile konuşmasını beklemek ancak demokrasiye ve kuvvetler ayrılığına ve hukukun üstünlüğüne gerçek anlamda bağlılığın yaşandığı ortamlarda haklılık kazanabilir" diye konuştu.