Adli yıl Ankara'da düzenlenen törenle başlarken, törende konuşan Yargıtay 1. Başkanı İsmail Rüştü Cirit, yargının ağır iş yükünü, Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuru hakkını kullanma şekli ve HSYK seçimlerinin yargı mensupları üzerindeki etkilerini eleştirdi.
2015-16 adli yıl açılış töreni Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, bakanlar, yüksek yargı organlarının başkanları ve yargı mensuplarının katılımıyla yapıldı.
Törende konuşmasıyla adli yıl açılışını yapan Cirit, "yargının sorunlarının çözüldüğünü ifade edebilecek durumda olmadığını" belirtti ve, "Türk yargısının sorunlarının çözülememesi nedeniyle yaşanan güven bunalımı milli ekonomiyi de doğrudan etkilemektedir" dedi.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısında 2010 yılında yapılan yasal düzenlemelerin "hakim ve savcıların kendileriyle ilgili karar alma süreçlerine katılımları için önemli bir fırsat oluşturduğunu belirten Cirit, "Ancak yapılan kurul seçimleri öngörülemeyen bazı olumsuz sonuçları da beraberinde getirmiştir. Yargı mensupları arasında saygı ve sevgi ortamıyla çalışma barışını bozmuştur" dedi.
Konuşmasında yargı bağımsızlığına dikkat çeken Cirit, son yıllarda Türk yargısında alınan bazı kararların uluslararası alanda da yansımaları olduğuna dikkat çekti.
Cirit, "Hukuka aykırı işlemlerin hedefi olan gazetecilerin, siyasetçilerin, hakim ve savcıların, bürokratların ve kritik noktalardaki silahlı kuvvetler mensupları ile emniyet görevlilerinin toplum ve devlet hayatı açısından taşıdıkları önem dikkate alındığında, söz konusu ihlallerin adalet sisteminin rutin işleyişinden kaynaklanana münferit hatalardan ayrı değerlendirilmesi gerekir" dedi.
Konuşmasında Türkiye'deki yüksek mahkemelerin "birbiriyle aynı seviyede" olduğuna dikkat çeken Cirit, anayasada yapılan değişikliğin ardından Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapılabilmesini değerlendirdi ve AYM'nin bunu kullanma şeklini eleştirdi:
"(AYM'nin) Zaman zaman ilk derece mahkemeleri yerine geçerek yerindelik denetimi dahi yapması mahkemenin kararlarını tartışılır hale getirmiştir. Yüksek mahkemeler birbiriyle aynı seviyededir. Bu denkliğin bozulması hukuki güvenliği sağlamak bir tarafa yaratılan karmaşa dolayısıyla hukuka duyulan güven ve inancı zedeler."
AYM, bireysel başvuru çerçevesinde Twitter ve Youtube yasaklarının kaldırılmasında, Ergenekon ve Balyoz davalarında yeniden yargılama ve tahliye süreçlerinde dikkat çeken kararlar almıştı.
Cirit, Yargıtay'ın yıllardır baktığı davalardan edindiği deneyim, içtihat birikimi ve üyelerinin yetişme biçimine dikkat çekerek, "Yüce Divan görevinin Yargıtay'a verilmesi uygun olacaktır" dedi.
Nisan 2015'te Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından kamuoyuna açıklanan yargı reformunun bir an önce hayata geçirilmesini temenni ettiklerini ifade eden Cirit, "Yargıtay kanunu taslağı"nı da önümüzdeki günlerde kamuoyunun görüş ve önerilerine sunacaklarını açıkladı.
Cirit, konuşmasında genel olarak yargının ve özellikle Yargıtay'ın ağır iş yüküne dikkat çekerek diğer ülkelerde yaygınlaşan alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin ve bu çerçevede "arabuluculuk" mekanizmasının Türkiye'de de yaygınlaşması gerektiğini belirterek, bunun yargının ağır iş yükünü hafifletebileceğini belirtti.
ERDOĞAN'DAN ADLİ YIL MESAJI
Adli yılın başlaması nedeniyle yazılı bir mesaj yayınlayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da "hukuk devleti ilkesinin yaşatılmasının adil bir yargı sisteminin varlığı ile mümkün olacağına" dikkat çekti.
"Üzülerek ifade etmeliyim ki, yargıya son dönemde en büyük zararı, yargıyı kendi tekeline almak isteyen bir takım gruplar vermiştir" diyen Erdoğan, "Adalet teşkilatı içinde hizipleşmelerin oluşması ve kimi yargı mensuplarının vicdanları yerine mensubu oldukları yapıların talimatları doğrultusunda karar vermeleri hepimizi üzmüştür" dedi.
Özellikle 17-25 Aralık soruşturmalarının ardından Gülen cemaati ile bağlantılı isimlerin emniyette ve yargıda "paralel bir devlet yapılanması" oluşturduğu iddia edilmiş ve bu çerçevede pek çok hakim ve savcının görev yerlerinde değişiklikler yapılmış, bazıları hakkında soruşturma başlatılmıştı.