Almanya'da yenilenebilir enerjilere geçiş, elektrik faturalarına eklenen katılma payıyla finanse ediliyor. Ancak katılma payınının tüketici aleyhine böyle artacağı düşünülmediğinden, yeşil enerjinin imajına gölge düştü. Deutsche Welle'nin haberine göre, nükleer enerji santrallerini kapatma kararı alan Almanya'nın yeni enerji kaynaklarına yatırım yapması gerekiyor. Amaçlanan ise yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaştırılması. Alman enerji firması Prognos’ta proje menajeri olarak çalışan Frank Peter araştırmasında Almanya'daki enerji teknolojilerini karşılaştırdı. Frank Peter, rüzgâr ve güneş enerjisinden elektrik üretiminin hava duruma bağlı olarak değiştiğini söylüyor. Bunun sorun oluşturduğunu ve tesislerin sistematik şekilde düzenlenemediğini belirten Peter, bu alanda üretim ve tüketimin yönlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının önündeki engeller
Peter, yenilenebilir enerji kaynaklarının önündeki engellerin kaldırılması gerektiğine dikkat çekiyor: “Almanya’da piyasa sistemi henüz yeni gelişmelere ayak uyduramıyor. Rüzgâr ve güneşten elde edilen ve hava durumuna göre dalgalanma gösteren enerji kaynakları söz konusu. Ama güneş olmadığında ya da rüzgâr esmediğinde bunun yerini alacak bir stoklama sistemi yok. Bir geçiş sürecindeyiz. Yeni koşullarla uyum sağlayacak bir piyasa düzenine ihtiyacımız var. Doğal gaz ya da kömür santrallerinin de gelecekte bu sistem içinde ekonomik bir işlev görmesi gerekiyor. Bu da Almanya’da yeni kurulacak koalisyon hükümetinin başlıca görevleri arasında bulunuyor.”
Klâsik enerji santralleri devreden çıkartılıyor
Frank Peter'e göre, Almanya'da geleneksel enerji santrallerinin ekonomik gücü yavaş yavaş kayboluyor. Peki Almanya'da artık yeni doğal gaz ve kömür santralleri inşa edilmeyecek mi? Peter bu soruya "Evet, aynen öyle. Son yıllardaki doğal gaz ve kömür santrallerine ilişkin planlamalara şöyle bir göz atabilirsiniz. Bu projelerin çoğu kısmen süresiz iptal edildi. Ancak öte yandan ekonomik verimliliklerinin düşmesi nedeniyle mevcut enerji santrallerinin orantısız bir şekilde devreden çıkartılmaması, kapatılmaması gerekiyor" yanıtını veriyor.
'Enerji sevkiyatı pahalıya mal olur'
Güney Avrupa ülkelerinde güneş enerjisi elde etmek nispeten daha ucuz. Güney ülkelerinden Orta Avrupa'ya güneş enerjisi sevkiyatının kazançlı bir yatırım olup olmadığı konusunda ise Frank Peter şunları söylüyor: “İtalya’nın güneyinde, İspanya’nın güneyinde ya da Yunanistan’da bizdekinden daha fazla güneş var. Güneş enerjisinden elde edilen elektriğin kilovat saati 5 ila 6 cent civarında. Ancak bu enerjinin Almanya’ya sevk edilmesi sonucunda da bu fiyata en az 2,5 ila 3 cent eklenecektir. Bu nedenle güneş enerjisinden elde edilen elektriğin güneyden Orta Avrupa’ya sevkiyatının, buradaki tesislerde üretilecek elektrikten daha avantajlı olacağını düşünmüyorum.”
'Diğer ülkelerde uygulamak zor'
Almanya, yenilenebilir enerji kaynaklarını yaygınlaştırmaya çalışıyor. Almanya’nın bu alanda edindiği tecrübelerin diğer ülkelerde de uygulanması ne ölçüde mümkün? Enerji uzmanı Frank Peter şöyle konuşuyor: “Hayır, bu noktada aslında ufak bir sorun var! Örneğin Yunanistan’da bunun örneklerini görüyoruz. Orada yenilenebilir enerjilerin planlaması, izni ve bağlantılarının oluşturulması Almanya’daki sürece kıyasla daha pahalıya mal oluyor. Ayrıca Almanya’da yenilenebilir enerjilerin finansmanı için uygun krediler veriliyor. Güney Avrupa’da ise çok daha yüksek faiz ödemek zorundalar.”