Kovid-19 salgınının etkisinin azalmasıyla toparlanmaya başlayan ekonomilerde enerji talebinin hızla arttığını dile getiren Birol, yüksek talep karşısında doğal gaz ve petrol arzında ciddi sorunlarla karşılaşıldığını söyledi.
Birol, hava şartlarından dolayı üretimin aksaması, kuraklık ve üretici ülkelerin arzdaki suni darlığın azaltılması konusunda adım atmaması nedeniyle gaz arzında sorun yaşandığını ifade ederek, "Avrupa'daki doğal gaz sorunu Rusya'nın yüzde 15'lik ihracat artışıyla hemen çözülebilir. Rusya bunu rahatlıkla yapabilecek kapasiteye sahip. Kontrat yükümlülüklerini yerine getiriyor ama isteseydi fiyatların düşmesini sağlayabilirdi." diye konuştu.
Gaz fiyatları yüzde 600 arttı
Avrupa'da ortalama gaz fiyatlarının salgın öncesi döneme göre yüzde 600 arttığına dikkati çeken Birol, "Yüksek enflasyon riski dünya ekonomisinin kapısını çalıyor." dedi.
Birol, bu yıl yenilenebilir enerjide 290 gigavatla rekor büyüme öngördüklerini belirterek, bu kapasitenin büyük kısmının güneş enerjisinden sağlanacağını, bunu rüzgar, hidroelektrik ve jeotermal enerji kaynaklarının takip edeceğini belirtti.
Elektrikli araçlar, hidrojen ve mini modüler nükleer reaktörler ana rekabet alanları olacak
Gelecek 5 yılda yenilenebilir enerjinin dünya elektrik piyasalarında yeni kurulacak santrallerin yüzde 95'ini oluşturacağını dile getiren Birol, Çin, Hindistan, ABD ve Avrupa'nın bu alanda en önemli oyuncular olacağını söyledi.
"Temiz enerji teknolojilerine yatırımlar çok ciddi şekilde artacak. Eski enerji teknolojilerine yatırımların bugünden yarına duracağını söylemek gerçekçi değil ama iştahın azaldığını söylemek mümkün. Birçok ülkede kömür yatırımlarında azalma var. Dünya ekonomisinin yüzde 90'ı şu an itibarıyla sıfır emisyon taahhüdü yaptı ama bizim gördüğümüz ülkelerin taahhütleriyle yapılanlar arasında bir uçurum var. Benim korkum bu uçurumun giderek büyümesi ve iklim değişikliğiyle mücadelede maalesef başarısız olma ihtimalimizin olması. İklim değişikliğiyle mücadelede başarılı olmanın yolu sadece ülkelerin taahhütleri değil, teknolojik gelişmeler ve ülkeler arasındaki temiz enerji teknoloji rekabeti de olacak. ABD-Çin, Çin-Avrupa ve Avrupa-ABD arasında üç alanda ciddi rekabet göreceğiz. Elektrikli araçlar, hidrojen ve mini modüler nükleer reaktörler alanında dünyanın bu üç büyük ekonomik gücü arasında rekabet göreceğiz. Bu rekabet de maliyetlerin düşmesini ve eski teknolojilerin yenileriyle ikame edilmesini sağlayacak."
Birol, Türkiye'nin ise yenilenebilir enerji potansiyelinin çok yüksek olduğunu ve güçlü teşvik politikasının devam etmesiyle gelecek 5 yılda bu alanda 35 gigavat yeni kapasite oluşturulabileceğini kaydetti.