Belirli bir dönemde ülke içinde üretilen ve yurt dışına satılan ürünlerin üretici fiyatlarındaki değişimi ölçen yurt dışı üretici fiyatları endeksini (YD-ÜFE) ağırlıklı olarak enerji, madencilik ve taş ocakçılığı yükseltti. Enerjide yıllık değişim yüzde 24,78, madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 13,41'i buldu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2017 yılını yüzde 19,75 artışla kapattıktan sonra Nisan 2018'den itibaren başlayan döviz kurlarındaki artışın etkisiyle 2018'in Eylül ayında yüzde 75 gibi çok yüksek seviyelere kadar çıkan YD-ÜFE, yılı yüzde 33,45 ile tamamlamıştı. Endeks, 2019 yılını da yüzde 8,93 seviyesinde bitirdi. Dikkat çekici olan Aralık ayları itibarıyla 2017'de yüzde eksi 0,01, 2018'de yüzde eksi 1,32 olan endeksinde 2019 Aralık ayında yüzde 1,81 çıkması. Zaten 2019'un Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında yıllık bazda negatifte seyreden endeks, Kasım 2019'da yüzde 5,59 ile yeniden artı değere çıkmıştı.
-Eğilim yükselme yönünde
Nitekim, Eylül ayından bu yana ki eğilim yükselme yönünde. Yıllık ortalamalara göre enflasyon, yıl içindeki dalgalanmaları da gösterdiği için enflasyonu değerlendirmede daha sağlıklı bir yöntem olduğu kuşkusuz. Buna bakıldığında da 2017 yıl sonunda yüzde 23,95, 2018 yıl sonunda yüzde 35,70 olan rakamın 2019 yılında yüzde 14,19'a gerilediğini ama hala tek hanelere inmediğini görüyoruz.
Ayrıntılara odaklandığımızda madencilik ve taşocakçılığında yüzde 13,41, imalatta yüzde 8,83 yıllık artış olduğunu tespit ediyoruz.
Ana sanayi gruplarından enerjide yıllık fiyat artışı yüzde 24,78, dayanıklı tüketim malında yüzde 11,17, sermaye malında yüzde 10,27,dayanıksız tüketim malında yüzde 9,63'ü bulurken, ara malında yüzde 5,92'de kaldı.
Enerji fiyatları bir yılda enflasyonun 2,5 katı, yüzde 24,78 artarken rekabet edilebilir bir üretimden bahsedilebilir mi?
-Girdi maliyetlerini düşürmeden ekonomide hızlı bir çıkışın imkanı yok
Türkiye ekonomisinde girdi maliyetleri önemli bir sorun. Vergi, sigorta destekleri, teşvikleri, borç ertelemeleri, yapılandırmaları, faiz destekleri ekonomiye nefes aldırıyor. Bu da doğru ama kime sorarsanız sorun, enerji maliyetlerini, ithal girdi maliyetlerini düşürmeden ekonomide hızlı bir çıkış yakalamanın ve ardından istikrara ulaşmanın imkanı yok. Benzinde, mazotta, diğer petrol ürünlerinde, doğal gazda, elektrikte, ham maddelerde, gübrede, ilaçta, tohumda, personel maaşlarında vergiyi ABD gibi rekabetçi ekonomilerin seviyelerine indirin çok fazla destek vermenize de gerek kalmaz.