İstanbul Başsavcı Vekili ve adliyenin basın sözcüsü Hasan Sözen, rüşvet ve yolsuzluk iddialarıyla başlatılan 17 Aralık soruşturması kapsamında ilk iddianamenin hazırlanarak İstanbul Başsavcı Vekilliği'ne gönderildiğini söyledi.

Doğan Haber Ajansı'nda yer alan habere göre soruşturma aralarında Fatih Belediyesi çalışanlarının da bulunduğu şüpheliler hakkında yürütülüyordu. Şüphelilere rüşvet almak-vermek, resmi belgeyi bozma-yok etme veya gizleme gibi suçlamalar yönlendiriliyor.

Sözen yaptığı açıklamada, 17 Aralık soruşturmasında ilk iddianamenin yazımının savcı Ekrem Aydıner tarafından tamamlandığını belirterek, "Ama henüz daha ilgili başsavcı vekilinin onayı gerekiyor. Daha sonra ilgili mahkemece iddianamenin kabul edilmesi gerekiyor. Ekrem Bey iddianameyi başsavcı vekiline gönderdiğini belirtti" dedi.

Soruşturmayı devralan savcı Aydıner, basında yer alan açıklamalarında soruşturmayı daha önce yürüten savcıların yazdığı iddianameyi dikkate almayacağını ve iddianameyi baştan yazacağını ifade etmişti.

Soruşturmaları başlatan savcılar görevden alındı

Yolsuzluk ve rüşvet iddiaları kapsamında 17 Aralık'ta başlatılan operasyonla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı hakkında Aralık ayında yapılan açıklamada 2012 ve 2013'te üç soruşturma başlatıldığı belirtilmişti.

Soruşturma kapsamında İçişleri eski Bakanı Muammer Güler, Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar, Avrupa Birliği eski Bakanı Egemen Bağış ve Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan hakkında çeşitli iddialar dile getirilmişti.

Soruşturmalar daha sonra görevden alınan başsavcı vekili Zekeriya Öz tarafından koordine ediliyordu. Dosyalar daha sonra soruşturmayı yürüten savcılardan alınarak başka savcılara verildi.

Bu soruşturmada bazı bakanların oğullarının yanı sıra, üst düzey bürokratlar ve işadamları hakkında yolsuzluk ve rüşvet iddialarında bulunulmuştu.

Hükümet, 17 Aralık'ta yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla başlatılan operasyonun Fethullah Gülen'in liderliğindeki Hizmet Hareketi tarafından hükümeti yıpratmak amacıyla organize edildiğini savunuyor. Gülen ise bu iddiaları reddediyor.

Yolsuzluk soruşturmasının ardından hükümet cemaatin etkisi altında hareket ettiği gerekçesiyle polis ve yargıda binlerce kişinin görev yerini değiştirirken, internete sınırlama getiren ve HYSK ile MİT'in görevlerinde değişiklikler yapan yasal düzenlemelere gitti.