2021'in siyasi risk haritası açıklandı

2021'in siyasi risk haritası açıklandı

Eurasia Group En Önemli Siyasi Riskler 2021 raporunda, Biden’ın meşruiyetinin sorgulanması ve COVID-19 pandemisinin ekonomik etkilerinin uzaması en önemli riskler olarak yer aldı

A+A-

Eurasia Group En Önemli Siyasi Riskler 2021 raporunda, Biden’ın meşruiyetinin sorgulanması ve COVID-19 pandemisinin ekonomik etkilerinin uzaması en önemli riskler olarak yer aldı

Siyasi risk danışmanlığı şirketi Eurasia Group tarafından hazırlanan En Önemli Siyasi Riskler 2021 raporunda, Biden’ın meşruiyetinin sorgulanması ve COVID-19 pandemisinin ekonomik etkilerinin uzaması en önemli riskler olarak yer alırken, Türkiye de olası bir ekonomik stres ve dış politikada daha agresif bir tutum ihtimali ile risklerden biri olarak sıralandı.
 
2021'in en önemli 10 siyasi riski

1. Biden’ın meşruiyeti

Trump destekçilerinin %80’i Biden’ı meşru bulmuyor

Küresel riskler konusunda uzman olan siyaset bilimcisi ve Kolombiya Üniversitesi’nde Uygulamalı Jeopolitik Profesörlüğü yapmakta olan Ian Bremmer tarafından kurulan Eurasia Group, Donald Trump döneminde kutuplaşmanın derinleşmesini ve Joe Biden’ın başkanlığının ülkenin yarısı tarafından meşru görülmemesini ilk sıradaki risk olarak vurguluyor. Raporda CBS tarafından yapılan bir ankette Trump destekçilerinin yüzde 80’inin Biden’ın zaferini meşru görmediği aktarılıyor.

2. Uzun COVID-19

Iyileşmenin yönünü aşı ve borçlar belirleyecek


Kuruluşun her yıl yayınladığı küresel siyasi riskler raporunda bu yıl COVID-19’un etkilerinin uzun sürecek olmasını da en önemli risklerden biri olarak görüyor. Raporda aşılama başlamasına rağmen pandeminin geniş yelpazedeki olumsuz etkilerinin bir anda yok olmayacağı, ülkelerin aşı zaman çizelgelerine uymakta zorlanacağı, pandeminin kamu borçlarını şişireceği ve işçileri yerinden etmeye devam edeceği vurgulanıyor. Rapora göre ülkeden ülkeye değişecek olan iyileşmenin ana unsurları aşıya erişim, aşı dağıtım performansı ve borç yükü olacak. Teşviklerin ABD de dahil çoğu ekonomilerde en kırılgan kesimleri korumaya yetmeyeceği öngörülen raporda, gelişmekte olan ülkelerde özellikle Brezilya, Güney Afrika ve Türkiye gibi dış sermayeye bağımlı ekonomiler “madendeki kanaryalar” ifadeleriyle betimleniyor.

3. Yeşile geçişe G-Sıfır engeli

Lidersizlik rekabeti kızıştıracak


Karbon emisyonlarını azaltma hedefleri iddialı olan Çin, Avrupa Birliği, İngiltere, Japonya, Güney Kore ve Kanada gibi büyük ekonomilere ve şirketlere yeşil politikalar vaadeden Biden başkanlığıyla ABD de katılıyor. Hem gezegen hem kalkınma adına muazzam fırsatlar sunan yeşil ekonomiye geçiş trendi, lidersiz bir G-20 anlamına gelen G-Sıfır terimi kullanılan raporda, iklim hedefleri hırslı olan ülkelerinin siyasi kararlarının dünya genelinde şirketler için önemli riskler içerdiği belirtiliyor. Rapora göre Hindistan, Avustralya ve Brezilya’nın da aralarında olduğu bazı ekonomiler karbon yoğun yatırımlarını uluslararası baskılardan ve rekabetten korumak için ciddi savaş verecek. Avrupa ise Çin, Rusya ve ABD gibi yüksek karbon ülkelere üst baremden vergiler kesecek. Çin’in sektör liderliğine ABD’den yeni rakipler çıkacak ve 5G’dekine benzer yeşil altyapı kavgaları da olası. Yani yeşile geçişte de siyaset tarafı önemli bir risk olacak.

4. ABD- Çin gerilimi

Aşı ve yeşil ekonomi yarışıyla sürecek


Trump döneminden miras kalan ABDÇin gerilimi, Biden döneminde ABD’nin müttefikleriyle safları sıklaştırmasıyla devam edecek. İki taraf da istikrar istese de, ABD’nin Çin karşıtlığının müttefiklere sıçraması, aşı yarışları ve yeşil ekonomi yarışları, iki süper güç arasındaki gerilimin devam edeceği cepheler. Aşı yarışında önde gitmesi öngörülen Çin, rapora göre Washington’la yakınlaşan Avustralya gibi ülkelere misilleme yapacak. Biden döneminde ikili ilişkilerde diplomasi savaşı yaşanabilir.

5. Veride hesaplaşma zamanı

Regülasyon iş modellerine zarar verecek


Dijital verilerin akışını kontrol eden regülasyonlar 2021’de hassas verilerin sınırlar arası yolculuğunu yavaşlatarak veya durdurarak bazı iş modellerine zarar verebilir. ABD-Çin arasındaki teknoloji savaşı Biden döneminde de sürecek. Avrupa’da da verinin “egemenlik” meselesine dönmesi şirketlerin milyarlarca dolarlık yatırımı için bir belirsizlik unsuru. Atlantik’in iki yakasında da teknoloji vergileri ve platform düzenlemeleri teknoloji köprülerini karmaşıklaştıracak. Yeni veri merkezleri için yatırımlar ve belirsiz alanda uzman avukatlar gerekecek. İlaç ve tedavi çalışmaları sağlık verilerine gelecek bariyerlerle yavaşlayacak.

6. Siber suç/savaş

COVID-19 kırılganlığı artırıyor


Evden çalışma ve online eğitim sürerken, hackerların hedef alabileceği akıllı aygıt sayısı da hızla artıyor. 5G, Nesnelerin İnterneti, sensörler ve kameralar siber suçlar için yeni kapılar açarken, devlet kurumları ve hükümetleri tarafından yaptırımlarla korunan özel şirketlerin bilgileri de hedef alınabilir. İran ve İsrail arasında kritik altyapıların hedef alındığı siber savaşların zaten başladığı belirtilen raporda, bu tür ihtilafların da artabileceği ifade ediliyor.

7. Türkiye’nın dış politikaları

Trump ve Merkel gidiyor, Katar mesafeli


Geçen ay Uluslararası Yatırım Zirvesi’nde “Türkiye’nin sağlam bir hikayesi olduğunu ve çok önemli yatırımlar barındıran büyük bir pazar olduğunu” söyleyen Ian Bremmer’ın risk raporunda Türkiye, ABD dışında başlıklarda öne çıkan tek ülke. “Ankara’nın finansal ve mali COVID-19 önlemlerinin yarayı 2021 sonuna kadar kapatamayacağı” değerlendirmesi yapılan analizde, ekonomideki baskının başta Doğu Akdeniz olmak üzere dış politika maceralarıyla desteklenmeye çalışılacağı ön görülüyor. Ortodoks politikalara dönüşün uzun soluklu olmayacağı ve ikinci yarıda tekrar faiz indirimi için siyasi baskı olabileceğini tahmin eden rapor, Angela Merkel ve Donald Trump’ın gidişinin de dış baskılara olan önemli bir direnci kıracağı yorumunu yapıyor. Türkiye’nin finansal destekçilerinden Katar’ın da Körfez’deki barış hali sayesinde ülkeye mesafeli davranabileceği belirtiliyor.

8. Ucuz petrol istikrarsızlığı

Ortadoğu ve Kuzey Afrika hükümetlerini zorlayacak


Pandeminin küresel enerji talebini vurmasıyla düşen enerji fiyatları, Cezayir’den Irak ve İran’a Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da birçok hükümetin cebini ve istikrarını zorlayacak. Hükümet gelirlerinin yüzde 90’ı petrolden gelen Irak’ta para biriminin değer kaybetmesi kaçınılmaz görünüyor. Cezayir’de yılın ikinci yarısındaki meclis seçimleri öncesinde harcamalar kısıtlı kalacak, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt gibi üreticilerin vesayetlerine harcadıkları cüzdanlar küçülecek.

9. Merkel'siz bir Avrupa

İç ihtilaflara sahne olacak


Politik yetkinlikleriyle önemli bir lider olan Alman Şansölye Angela Merkel’in görevi bırakıyor olması, Fransa ve Almanya arasında liderlik rekabetini riske atabilir. Fransa Başbakanı Emmanuel Macron, yeni muadilini eşdeğer görmeyecek ve liderliğe soyunacak. Eli sıkı kuzey ekonomileri 750 milyar Euro’luk iyileşme fonunun genişletilmesini istemeyecek. Pandemi ile köşesine bir nebze çekilen popülizm 2021’de tekrar güçlenebilir.

10. Latin Amerika üzecek

Sosyal sorunlar daha da ağırlaşacak


COVID-19’dan Ortadoğu’nun ardından ekonomik olarak en çok etkilenen bölge olması beklenen Latin Amerika’da siyasi, sosyal ve ekonomik sorunların pandemi öncesinden de daha kötü bir duruma gelebileceği belirtiliyor. Aşının yaygınlaşması 2. yarıdan önce mümkün görülezken, kıtanın yeni bir dalgayla mücadele gücü de hayli azaldı. Mali bozunma yaşanan kıtada Arjantin, Meksika, Ekvador, Peru ve Şili’de seçimler var ve yoksulluk yükselişte.