ABD konut piyasası alarm veriyor
ABD'de konut piyasası alarm vermeye başladı. Ülkede 30 yıl vadeli mortgage (konut kredisi) için ortalama faiz oranı 2008 krizi seviyelerine çıkarak son 35 yılın en hızlı artışını gösterdi.
ABD’de mortgage (konut kredisi) için ortalama faiz oranı, enflasyonun yükselmesi ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz oranlarını artırmasıyla birlikte 2008 krizi seviyelerine çıktı. Konut kredilerinin faiz oranlarındaki artış hızı ise son 35 yılın en yükseğine ulaştı.
İpotek sağlayıcısı Freddie Mac’in verilerine göre 30 yıllık sabit faizli bir kredi için ortalama faiz oranı, kriz dönemi olan Kasım 2008’deki seviye seviye olan yüzde 5,78’e ulaştı. Bu oran yılın başında yüzde 3,2, bir yıl önce ise yüzde 2,93 seviyelerinde idi.
Bununla birlikte inşaat hızında da yavaşlama görüldü. ABD’de konut piyasasının önemli göstergelerinden kabul edilen inşaat izinleri bir önceki aya göre yüzde 7 düşüş gösterdi.
Sözcü’nün haberine göre politika faizlerinin artması kredi maliyetlerini de artırırken halihazırda fiyatların aşırı yüksek olması nedeniyle zorlanan konut piyasası için alarm zilleri de çalmaya başladı. Uzmanlar Fed’in parasal sıkılaşmasının devam edeceğini öngörürken bunun kredi maliyetlerini daha da yükselteceği görüşünde.
Fed yetkilileri son olarak ABD’de 40 yılın en yüksek enflasyonu nedeniyle politika faizini 75 baz puan artırarak yüzde 1,50 ile yüzde 1,75 arasına çekti. Yetkililer ayrıca politika faizinin yıl sonuna kadar yüzde 3’ün üzerine çıkabileceğinin sinyallerini verdi.
Freddie Mac’in baş ekonomisti Sam Khater, “Bu yüksek oranlar, enflasyon ve para politikasının gidişatı ile ilgili beklentilerdeki değişimin bir sonucu” dedi. “Daha yüksek ipotekli satış (mortgage) faizi oranları ılımlılığa yol açacak ve sonuçta daha dengeli bir konut piyasası ile sonuçlanacak” dedi.
Corona virüs pandemisi sırasında evden çalışan pek çok Amerikalı konut satın almak için düşük faiz oranlarından yararlanırken, bu süreçte konut fiyatları da rekor seviyelere çıktı. Bu sert fiyat artışları ise güçlü bir konut piyasasını soğuttu. Faiz oranlarındaki son artış ise yeni evler için satın alınabilirliği tehdit ederek konut talebini yavaşlattı.
‘DAHA DA ARTACAK’
Financal Times’ın aktardığına göre konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan danışmanlık şirketi MFR’nin ABD baş ekonomisti Joshua Shapiro, “Mortgage oranları muhtemelen daha da artacak, ancak bence artışın büyük kısmını gördük” dedi.
Uzmanlar yüksek faiz oranlarının ekonomik büyümeyi yavaşlatacağı ve bunun da tüketici harcamalarını etkileyerek ev satışlarında düşüşe sebep olacağı görüşünde. Oxford Economics baş ekonomisti Nancy Vanden Houten ise Vanden Houten, “Fed’in agresif duruşu ekonomik büyüme ve enflasyonda yavaşlamaya yol açarsa, uzun vadeli faiz oranları istikrar kazanabilir” dedi.
2008 KRİZİNDE NE OLMUŞTU?
ABD’deki konut fiyatları 2000’li yıllar boyunca büyük bir yükselme göstermişti. Bu yükselmenin bir nedeni de kolaylıkla elde edilebilen mortgage idi.
Sürekli yükselen konut fiyatları piyasalarda aşırı derecede iyimser bir hava yaratmış, bankaların düşük gelirli ailelere konut almak için kolayca kredi sağlamalarına yol açmıştı.
Konut fiyatları inişe geçince birdenbire subprime mortgage (yüksek risk ve yüksek faizli kredi) denilen bu kredi piyasası çökmüş, kredi faizlerini ödeyemeyen düşük gelirli ailelerinin iflas etmelerine ve konutlarına el konmasına neden olmuştu.
Amerika Birleşik Devletleri konut balonunun patlamasıyla birlikte bankalara yüksek risk binmesine ve dolayısıyla Birleşik Devletler gayrimenkulüne bağlı tüm menkul mülklerin değerlerinin dibe inmesine, beraberinde küresel finans kuruluşlarının zarar görmesine,Lehman Brothers’ın 15 Eylül 2008’de iflas etmesine, ve bankalarının krize girmesine sebep oldu.
] 2009’un sonlarında Yunanistan’da ufak bir krizle başlayıp sonrasında büyüyen Avrupa borç krizi ve İzlanda’daki üç büyük bankanın üçünün de banka yığılmasını içeren 2008–2011 İzlanda finansal krizini izledi.