Fed'in faiz indiriminde güvercin bir yol izleyeceğine dair kısa süreli beklenti, Cuma günkü bahis bozan istihdam rakamının ardından yok oldu ve Pazartesi günü Hazine getirileri %4'ün üzerine çıktı ve tüccarlar Kasım ayında faiz indirimine gidilmeyebileceğine dair küçük de olsa beklentiye girdi.

Fed'in faiz indirimini yeniden gözden geçirmesi ve güvercin tonda kalması Wall Street'in ateşini söndürdü ancak ABD ekonomisinin bir resesyonu atlatacağına dair beklentilerin Asya'daki ralliye engel olması gerekmiyor. Çinli yatırımcılar Salı günü Altın Hafta tatilinden döndüklerinde ve geçen ayki piyasa kurtarmasını dinlenmiş gözlerle değerlendirdiklerinde yeni bir uluslararası zemin sunacak.

Pekin, Çin ekonomisini canlandırmak amacıyla COVID-19 salgınından bu yana en agresif teşvik tedbirlerini uyguladı ve tüccarlar ve yatırımcılar şimdi bu teşviklerin işe yarayıp yaramadığını görmek için işaretler arıyor.

10 yıllık ve 2 yıllık tahvillerin getirileri, Fed fonları vadeli işlemlerinin Kasım ayında çeyrek puanlık bir indirim olasılığının %85'e ve Fed'in bir sonraki toplantısında sabit kalma olasılığının %15'e yükselmesiyle, sırasıyla Temmuz sonu ve Ağustos ortasından bu yana en yüksek seviyelerine çıktı.

Sadece bir hafta önce, bazıları Fed'in gelecek ay, Eylül ayındaki toplantısında 50 baz puanlık indirimi tekrarlamasını bekliyordu. Dirençli işgücü piyasası Fed'in şahinleşmesini sağladı ve bu da S&P 500'ü neredeyse yüzde 1 aşağı çekti.

Geçen haftaki yükselişini pekiştiren dolar, yen ve İsviçre frangı karşısında hafif düşüşle sona erdi. Genel olarak, bu iki güvenli liman para birimiyle birlikte dolar, Gazze'deki savaşı tetikleyen Hamas'ın İsrail'e saldırısının yıldönümünde akut Orta Doğu gerilimlerinin daha geniş bir çatışmaya dönüşme tehdidiyle karşı karşıya kalmasıyla yükselişini sürdürdü.

Dolar, bir gecede 149'un üzerine çıkarak 15 Ağustos'tan bu yana en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra yen karşısında yaklaşık yüzde 0,5 değer kaybetti. Yendeki zayıflık Japonya'nın Nikkei endeksinin Pazartesi günü neredeyse %2 yükselmesine yardımcı oldu ve bölge genelinde daha geniş bir yükselişe öncülük etti.

MSCI'nın en geniş Asya-Pasifik hisse endeksi neredeyse %1 yükseldi ve Japonya hariç Asya endeksi neredeyse yüzde 0,5 yükseldi.