Akaryakıtta kar payı tartışması
Akaryakıt dağıtım sektöründe "kâr payı" ve "fiyat indirimi" tartışmaları sertleşti.
Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS) Genel Başkan Yardımcısı Fesih Aktaş, akaryakıt istasyonu sahiplerine "yüzde 40 kâr payı alıyorlar" ve "indirimleri pompa fiyatına yansıtmıyorlar" gibi mesnetsiz ve ağır suçlamalar yöneltildiğini belirterek "Anlaşılan birileri akaryakıt ve vergi kaçıranlarla uğraşacaklarına, bayilerin üç beş kuruşluk karına göz dikmişler" dedi.
Akaryakıt dağıtım sektöründe "kâr payı" ve "fiyat indirimi" tartışmaları sertleşti. Geçtiğimiz haftalarda Ankara'da bir araya gelen ve "gerekirse istasyon kapatırız" uyarısında bulunan akaryakıt bayileri, petrol fiyatlarındaki düşüşün pompalara yansıtmadıkları yönündeki eleştirilere öfkeli. Aktaş, EPDK Başkanı'nın akaryakıt istasyonlarına yönelik aşağı yönlü fiyat ayarlamalarını pompa fiyatlarına yansıtmamakla suçlamasına sert tepki gösterdi.
-“TOPTANCININ KARI PERAKENDECİDEN YÜKSEK OLUR MU?”-
Aktaş, yaptığı açıklamada, Türkiye'de yaklaşık 12 bin 500 akaryakıt istasyonu bulunduğunu hatırlattı. Bunlardan büyük kısmının ana dağıtıcılardan bağımsız faaliyet gösteren, küçük ölçekli işletmeler olduğunu vurgulayan Aktaş şunları kaydetti:
"Anadolu'nun en ücra köşelerine kadar yayılan akaryakıt istasyonları, ana dağıtıcı ve bayi kârının paylaşımında adaletsiz uygulamalara maruz bırakılıyor. Serbest bir piyasada toptancının kâr oranı perakendeciden yüksek olur mu? Normalde toptancının kâr oranı düşük, perakendecininki ise yüksek olur. Oysa şu anda akaryakıttaki litre başına toplam 40 kuruşluk kâr payının en fazla 18-20 kuruşunu istasyoncular alabiliyor. Çoğu bayi, ana dağıtıcılarla arasındaki ilişkiye bağlı olarak bu kadarlık kârdan bile mahrum."
-“İSTASYONCULAR KÂRI UNUTTU”-
Aktaş, akaryakıt bayilerinin, düşük kâr paylarıyla esas faaliyetlerinden kazanç sağlayamadığı için oto yıkama, tamir-bakım, markeçlilik, kafeterya işletmeciliği gibi yan işlerle durumu kurtarmaya çalıştığını söyledi. Ancak binlerce istasyonun, yan faaliyetlerle ayakta kalma konusunda da sınıra dayandığını savunan Aktaş, "İstasyoncu kârı unuttu. Durum o hale geldi ki, artık bu iş (istasyonum var yanına birkaç işletme daha açayım) demek yerine, (birkaç dükkanım var, yanına bir de benzinci açayım da müşterim çoğalsın) deme noktasına geldi" diye konuştu.
-“FİYATLARI BİZ BELİRLEMİYORUZ”-
Akaryakıt bayilerinin fiyat belirlemede herhangi bir yetkileri bulunmadığını vurgulayan Aktaş, "Buna rağmen istasyoncuların suçlanmasının arkasında bizim bilmediğimiz özel bir neden olmalı" diye konuştu. Akaryakıt fiyatları içinde en büyük payı, devletin aldığı vergilerin oluşturduğunu anlatan Aktaş, "Örneğin pompada 4.30 TL'den satılan benzin fiyatının 3 liraya yakın bölümü, Özel Tüketim Vergisi, Katma Değer Vergisi ve EPDK payından oluşuyor" dedi.
-“YÜKSEK VERGİ VE KAÇAKÇILIK”-
Yüksek vergilerin hem akaryakıt hem de vergi kaçakçılığını teşvik ettiğini savunan Fesih Aktaş, kaçakçılığın ise kayıt altında faaliyet gösteren akaryakıt istasyonlarında değil, başka noktalarda yapıldığını iddia etti. Aktaş şunları söyledi:
"Akaryakıt istasyonu sahiplerine (yüzde 40 kâr payı alıyorlar) ve (indirimleri pompa fiyatına yansıtmıyorlar) gibi mesnetsiz ve ağır suçlamalar yöneltiliyor. Anlaşılan birileri akaryakıt ve vergi kaçıranlarla uğraşacaklarına, bayilerin üç beş kuruşluk karına göz dikmişler. Akaryakıt ve vergi kaçağıyla uğraşacaklarına istasyonların 18 kuruşluk kâr payı ile uğraşılması çok manidar."
-“EPDK BAŞKANI: İNDİRİMLERİ YANSITMIYORLAR”-
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, medya organlarına yaptığı çeşitli açıklamalarda, akaryakıtta yeni fiyat metodolojisine geçildikten sonra fiyatların büyük oranda gerilediğini belirtmişti. Ancak Yılmaz, bazı akaryakıt dağıtıcılarıyla bayilerin aşağı yönlü fiyat ayarlamalarını pompa fiyatlarına tam olarak yansıtmadıklarını söylemişti.
YORUM YAZ