AK Parti Genel Başkan Yardımcısı AR-GE ve Eğitim Başkanı Mustafa Şen, ‘’Adem Metan’’ Youtube kanalına konuk oldu.

"Cumhuriyetimiz için ikinci yüzyılı ve AK Parti'mizin ikinci 20. Yılı ile birlikte bir kesişme var. Buraya dair bir şey yapalım diyorum. Bu seçimler sadece siyasi parti seçimi değil aslında. Seçimleri kazanmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz" diyen Şen, başka partilerle ittifak yapılabileceğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Bu tabi bizim vereceğimiz bir karar değil milletimizin vereceği bir karar bu yüzden hep sokaklardayız. Teşkilatlarımız hep sokaklarda, mahallelerde. 2023’ü kazanacağımızı düşünüyoruz. Yüzde 40 oranında bir oy potansiyelimiz var. Cumhur İttifakı olarak tek partiden oluşmuyoruz, MHP ve BBP var. Başka partilerle de ittifaklarımız olabilir. Cumhur İttifakını daha da büyütebiliriz, büyütmemiz de lazım.

Sputnik'in haberine göre gençlerin AK Parti’ye oy vermediğinin ‘büyük bir yalan’ olduğunu vurgulayan Şen, "AK Partiye oy veren gençlerin oranı bizi takip eden kitlenin toplam oy oranının üstünde, bunu ne ile açıklayabilirler? Z Kuşağı oy vermiyor diyorlar illa bu milletin gencine bir isim takacaksak o isim var zaten ‘’Türk Gençliği’’. Bundan daha güzel daha özele indirgenmiş bir isim aranıyorsa o ismi de Sayın Cumhurbaşkanımız verir. ‘’ TEKNOFEST Kuşağı, TEKNOFEST Gençliği ‘’ diye konuştu.

Şen konuşmasının devamında şunları söyledi:

"Siyasete girmek hiç aklımın ucunda yoktu. Bir gece özel numaradan biri aradı; Cumhurbaşkanımız Erdoğan, 'Ankara’ya geliyorsun' dedi. O bizim reisimiz ben ona hayır diyemem. İstanbul’da siyasi çalışmalarımız da oldu bizim kendisiyle Refah Partisi, Saadet Partisi döneminde.. Reisin aleyhine çalışmazsınız onun ağzından çıkan karar neyse odur. Biz Reis kültürüyle yetiştik. Onun ağzından bir söz çıkar ve o karar neyse uygulanır, herkesin ortak kararıdır. O arayınca kendimi şu anki makamımda buldum. Burası Türkiye’nin siyasi üretim merkezi, AK Parti Genele Merkezinde AR-GE Yönetiminin başındayım. Burada amacımız siyasetin stratejisini bilimsel verilerle oturtmak, bilimsel veriler oluşturmak."

"Medyanın sınırı haberciliktir. Bunun sınırlarının dışına çıktığı zaman medya olmaktan çıkar" ifadesini kullanan Şen, şöyle konuştu:

"Zaman zaman Türk medyasında bu sınırı aşma durumlarını görüyorum bu doğru değil. Kendi merkezinde kaldığında haber ve habercilikte kaldığında da uyması gereken kurallar var. Medya etiği denen bir şey var. Hukuk, ahlak, vicdan ve insanlık önemli tabi bir de beş N bir K var buna da uyulması gerekiyor. Benim neredeyse tüm medya genelinde çalışan arkadaşlarım var çünkü bunu yapmalıyız. Aynı görüşten olmadıklarımızla belki kızarız birbirimize atışırız, ama sınırımız vardır."