Almanya'da yeni hükümeti neler bekliyor?
Almanya’da 16 yıllık Angela Merkel dönemi resmen sona eriyor. 26 Eylül’de yapılan genel seçimlerden galip çıkan Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP) ile kurduğu yeni hükümet görevine başlıyor.
Almanya'da Olaf Scholz, partisinin Eylül sonundaki seçimleri kazandığında devralmayı beklediğinden daha sağlıksız bir Almanya ekonomisinin başbakanı olmaya hazırlanıyor.
Sosyal Demokrat liderin yemin ederek Angela Merkel’in koltuğuna oturması ile birlikte, büyüme beklentileri, Yeşiller ve Hür Demokratlar ile üçlü koalisyon oluşturmaya yönelik müzakerelerin sürdüğü haftalarda zayıfladı.
Enflasyon tedirgin ediyor
Pazartesi günü açıklanan veriler, analistlerin her birinin tahmininden daha kötü çıkan fabrika siparişlerindeki sert düşüş ile birlikte, Avrupa’nın en büyük ekonomisinde kötüleşmenin altını çiziyor.
Bu veri geçen hafta, enflasyonun tüm tahminlerin üstüne çıkarak yüzde 6 ile 1990’ların başından bu yana en yüksek seviyesine çıkması ile birlikte, Alman tüketiciler üzerinde neredeyse bir nesildir görülen en büyük hayat pahalılığı baskısını gösteren veri sonrası geldi.
Tedarik sıkıntısının olumsuz etkileri
Fiyatlardaki güçlü artışın gelecek yıl yumuşaması ve ekonomik toparlanmanın hız kazanması bekleniyor. Ancak, bu haftaki verilerin, hükümete göre, Omikron varyantının etkilerinin hissedilmeye başlanmasından bile önce, görünümün daha da kötüleşmesine destek olması ile birlikte, Scholz için kısa vadeli zorluklar artıyor ve bu durum Avrupa’nın bütününü etkileyebilir.
Tedarik zinciri aksaklıklarının imalat sektörünü olumsuz etkilemesi ile birlikte, Almanya’da üretimin dördüncü çeyrekte daralacağına yönelik “ciddi bir risk” olduğu uyarısında bulunan Berenberg Başekonomisti Holger Schmieding, “Kötü haberlerin gelmekte olduğu bir kışı geçirmek zorundayız” dedi.
Schmieding, diğer büyük bir pandemi dalgasının ekonomik toparlanmayı geciktirebileceğini, ancak yolundan çıkarmayacağını kaydetti ve soru işaretinin güçlü büyümenin birinci ya da ikinci çeyrekte mi başlayacağında olduğunu sözlerine ekledi.
OECD büyüme beklentisini düşürdü
Schmieding’in bu yorumları, OECD’nin geçen hafta yaptığı değerlendirmeyle uyumlu görünüyor. Paris merkezli kuruluş, küresel tedarik sorunlarının ihracata dayalı bir ekonomi olan Almanya’yı olumsuz etkilediğine dikkat çekerek, bu ülkenin 2022 yılı için büyüme tahminini, 26 Eylül’deki seçimlerden birkaç gün önce yayımladığı ara görünüm raporuna kıyasla yarım puan indirerek yüzde 4,1’e düşürdü.
Ancak OECD Almanya ekonomisinde büyümenin gelecek yıl, tüketici harcamalarındaki hızlanma, iyileşen güven ve “güçlü” yatırımların etkisi ile gelecek yıl toparlanacağı tahmininde bulundu. Ancak kuruluşun tahminleri büyük ölçüde Omikron varyantı ortaya çıkmadan önce yapıldı ve yetkililer, yenilenen kapanmalardan artan fiyatlara, diğer risklerin altını çizdi.
Scholz: Yüksek enflasyon hedeflememeliyiz
Scholz, uzun koalisyon görüşmelerinden dolayı ortaya çıkan iktidar boşluğunu doldurmaya çalışırken, büyümeden ziyade enflasyona ilişkin sorularla karşı karşıya kalabilir. Scholz, geçen hafta yaptığı açıklamada, “Fiyatlar analistlerin beklediği gibi yavaşlamazsa, bir şeyler yapmak zorundayız” dedi, ancak nasıl bir adım atılacağı konusuna değinmedi.
Scholz, Bild TV’ye yaptığı açıklamada, “Bugün karşı karşıya kaldığımız gibi yüksek enflasyon hedeflememeliyiz” dedi.
Kritik Bundesbank kararı
Yeni başbakanın vereceği ilk kararlardan biri, bu ay görevinden ayrılacak olan Jens Weidmann’ın yerine yeni bir Bundesbank başkanı atamak olacak.
Bu atama, Weidmann’ın 16 Aralık’ta tahvil alımlarına ilişkin kritik kararın alınacağı toplantıya katılacak olmasına karşın, Avrupa Merkez Bankası’nın, Scholz gibi, yükselen enflasyondan dolayı artan bir şekilde dikkatleri üzerine çektiği ve teşvik programını değiştirmeye hazırlandığı bir dönemde gerçekleştirilecek.