Altın 2025'te hisse senetlerinden daha iyi performans gösterebilir

Altın 2025'te hisse senetlerinden daha iyi performans gösterebilir

Altının küresel para birimleri ve hisse senedi endeksleri karşısındaki güçlü performansı, uzun vadeli bir yatırım olarak cazibesini artırıyor

A+A-

2025 yılı yaklaşırken, altın yatırımcıların gözdesi olmaya devam ediyor. ABD hisse senetlerine kıyasla daha güçlü bir performans sergileyeceği öngörülen altın, tarihi döngüleri ve küresel ekonomik göstergelerle dikkat çekiyor.

Altının Tarihsel Döngüleri
1980’lere kadar uzanan veriler, altının çeşitli boğa ve ayı piyasalarından geçtiğini ortaya koyuyor. 1980 yılında 850 dolarla zirve yapan altın, 1985’te dibe vurmuş ve ardından uzun bir toparlanma sürecine girmişti. 2011 yılında yeniden zirve yapan altın, 2024’te 2.100 doları aşarak yeni bir yükseliş trendine başlamıştı.

Bugün altın, çeşitli hisse senedi endeksleri karşısında uzun vadeli bir taban oluşturuyor. Özellikle Altın/Dow oranı, ABD hisse senetlerinin gücü nedeniyle daha düşük seviyelerde bulunurken, Altın/EAFE oranı ve Altın/Gelişmekte Olan Piyasalar oranında yükseliş sinyalleri gözleniyor. Bu göstergeler, altının tüm büyük para birimleri için uzun vadeli bir yatırım aracı olarak cazibesini artırdığını gösteriyor.

Küresel Para Birimlerinde Altın Performansı

im-215600.jpg

Altın yalnızca ABD doları karşısında değil, tüm önemli para birimlerinde yukarı yönlü kırılmalar gerçekleştirdi. Örneğin, İsviçre Frangı gibi sert para birimleri karşısında bile altın, tarihi zirvelerine ulaştı. Ayrıca gümüş/altın oranı, değerli metal piyasasındaki spekülasyon düzeyini yansıtan önemli bir gösterge olarak izleniyor.

Ekim ayında gümüş/altın oranındaki yükseliş, altın piyasasında kısa vadeli bir geri çekilmeye işaret etti. Ancak genel trend, altının yükselişini sürdüreceğini gösteriyor.

Dezenflasyon ve Enflasyon Tartışmaları
Altın, beklenmedik enflasyona karşı bir koruma işlevi görmesiyle yatırım portföylerinde önemli bir yer tutuyor. ABD’deki son TÜFE raporları, dezenflasyon eğilimlerinin zayıfladığını ortaya koydu. Enflasyon oranlarının Fed’in %2’lik hedefinin üzerinde kalması, bu eğilimin devam edebileceğine işaret ediyor.

Bloomberg yazarı John Authers, hem barınma harcamalarının hem de süper çekirdek enflasyonun %4’ün üzerinde kaldığını belirtti. Bu durum, altının enflasyon baskıları karşısında cazibesini artırıyor.

Trump’ın Politikalarının Etkisi
ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın ticaret politikaları, vergi indirimleri ve Federal Rezerv üzerindeki olası etkileri altın için kritik bir rol oynuyor. Trump’ın gümrük tarifelerini artırma ve enflasyonu körükleme ihtimali, altının bir yatırım aracı olarak öne çıkmasına neden olabilir.

Altın fiyatları düşüş yaşarken bile enflasyon beklentileri artmaya devam ediyor. Beş yıllık başabaş oranındaki yükseliş, bu durumun somut bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Teknik ve Taktiksel İzlemeler
Altın fiyatlarının 50 günlük hareketli ortalamasının %2 altına düşmesi, geçmişte dip seviyelerin oluşmasına neden olmuştu. Bu teknik analiz, altının mevcut geri çekilme döneminde de benzer bir toparlanma gösterebileceğine işaret ediyor.

VanEck Altın Madencileri ETF’si gibi altın madenciliği hisseleri de piyasanın genel durumu hakkında önemli ipuçları sunuyor. Bu hisselerin teknik koşulları, olası bir toparlanma sinyali verebilir.

ABD Dolar Endeksi de altının hareketlerini etkileyen bir diğer önemli faktör. Trump’ın seçim zaferinin ardından dolar, önemli bir direnç seviyesine ulaştı. Eğer dolar bu seviyeden geri çekilirse, bu durum altın için pozitif bir rüzgar oluşturabilir.

 

İlgili Haberler