"Aracılar bankamızın verimli müşterileri..."
Halkbank, İran'ın kara para kabul edilen varlıklarının aklanması iddiası için yazılı açıklama yaptı. Açıklamada işlemlerinin bu nitelikte olmadığı ve İran bağlantılı ticaret işlemlerine aracılık edilen firmaların bankanın verimli müşterileri arasında yer
Halkbank, basında da yer alan ve CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu tarafından dile getirilen iddiaları Kamuoyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) gönderdiği yazı ile reddetti. Bankanın itibarını zedeleyen haberlerle ilgili yasal haklarının saklı olduğunun belirtildiği açıklamada, tüm işlemlerinin ilgili ulusal ve uluslararası mevzuata uygun oludğu belirtildi.
İddia edildiği gibi bankanın ABD ve BM tarafından incelenmediğininin ifade edildiği açıklamada, bu tür kurumlarla görüşmeler yapıldığı ancak bunun bazı düzenlemeleri uygulamaya koyan mercilerle o mevzuatı anlamak üzerine yapıldığı vurgulandı.
Erdoğdu'nun iddia ettiği kredi olaylarına ilişkin bilgilere de yer verilen açıklamada, İran bağlantılı ticaret işlemlerine aracılık edilen firmaların bankanın verimli müşterileri arasında yer aldığı belirtildi.
Halkbankası tarafından KAP'a gönderilen açıklama şu şekilde:
"Bazı basın organlarında CHP İstanbul Milletvekili Aykut ERDOĞDU tarafından yapılan; İran'ın kara para kabul edilen varlıklarının Halkbank üzerinden aklandığı ve Bankamız üzerinden hayali ihracat yapıldığı, Halkbank'ın mevzuata aykırı hareket ettiği, hayali altın ve şeker ihracatına aracılık ettiği, döviz ve altın kaçakçılığı yaparak kara para akladığı iddialarına yer verilmiştir.
Bankamız, finansal hizmet verdiği tüm dış ticaret işlemlerinde ulusal ve uluslararası mevzuat hükümlerine uygun hareket etmiştir. Banka müşterilerinin gerçekleştirdiği direkt ihracat ya da transit ticaret işlemlerinde uygulanan TCMB'nin Türk Parasını Koruma Kanunu 32 sayılı genelgesi, Hazine Müsteşarlığı ve Ekonomi Bakanlığı'nın İhracat ve İthalat Genelgeleri ile ICC, URC ve UCP gibi uluslararası mevzuata ek olarak İran'a yönelik yaptırım hükümlerine aykırı hiçbir işlem bulunmamaktadır. Bu durum, gerek banka içi denetçilerin gerekse de BDDK ve bağımsız denetim şirketi denetçilerinin gerçekleştirdiği denetimlerde de teyit edilmiştir.
Bankamızın ABD ve BM tarafından incelendiği, teftiş edildiği ve uyarı aldığı iddia edilmiştir. Uluslararası piyasalarda işlem yapan bir şirket olarak takip etmek durumunda olduğu iç ve dış mevzuata hassasiyetle uyan Bankamız bu düzenlemeleri uygulamaya koyan mercilerle de mevzuatın anlaşılması amacıyla iletişim içerisinde olmuştur. Gerçekleştirilen bu görüşmeler, teftiş ya da denetim değil fikir alışverişi mahiyetinde olup herhangi bir uyarı da söz konusu değildir. İddiaların aksine, Bankamızın iletişim halinde olduğu birçok kurum yetkilisi yaptırım mevzuatına uyum ve iki ülke arasındaki meşru ticarete katkılarımız sebebiyle teşekkürlerini iletmiştir.
Yapılan incelemeler sonucunda hayali ihracat yoluyla kara para aklanması, işlemleri gizlemek ve uluslararası sistem dışına çıkmak için USD'den vazgeçilip EUR işlem yapılması ya da SWIFT yerine faksla işlem yapılması gibi yöntemlerin tespit edildiği iddia edilmiştir. Bankamızca aracılık edilen fonlar, Türkiye ve İran arasında kaynağı ve mahiyeti tüm çevrelerce bilinen meşru petrol/doğal gaz ticaretinin neticesinde oluşmaktadır. İran bağlantılı ticarette USD para biriminin kullanılmaması, ABD'nin yaptırım mevzuatının bir gereğidir ve tüm dünyaca uygulanmaktadır. SWIFT sisteminin bu amaçla devre dışı bırakıldığı iddiaları gerçek dışıdır. İşlemler uluslararası sistem dahilinde ve mevzuata uygun olarak gerçekleşmektedir.
87 milyar EUR olarak ifade edilen ve usulsüz olarak aracılık edildiği iddia edilen İran ticaret hacmi gerçeği yansıtmamaktadır. Bankamızın denetimden geçmiş bilançoları, gelir tabloları ve faaliyet raporları her yıl olduğu gibi bahsi geçen dönemlerde de şeffaf ve açık bir şekilde kamuoyuna ilan edilmiştir. İddia edilen hacimlerin gerçek dışı olduğu bu belgelerden de açıkça görülmektedir. Öte yandan, Bankamızın bilanço kalitesindeki iyileşme ve kar rakamlarındaki artış yıllara yaygın olarak net bir şekilde yine bilançolarda yer almaktadır. Bahsi geçen dönemlerde Halkbank, özkaynak k rlılığında dünya ve Avrupa sıralamalarında ilk sıralarda yer almıştır. Meşru çerçevede hareket ederek finansal hizmet verilen bu kapsamdaki işlemlerin neticesinde, uluslararası piyasalarda tanınan onlarca büyük ölçekli firma Bankamızca müşteri olarak kazanılmış ve İran ticareti dışındaki işlemlerinden de pay alınmıştır. İran bağlantılı ticaret işlemlerine aracılık edilen firmalar, Bankamızın verimli müşterileri arasında yer almaktadır.
Yine bazı basın organlarında Halkbank kredilerinin battığı yönünde ifadelere yer verilmiştir. Bankamızın haberlerde adı geçen firmadan hiçbir zaman 137 milyon TL alacağı olmadığı gibi haberde anılan gayrimenkulün kredi kullanımında teminat gösterilmesi de söz konusu değildir. Ayrıca 137 milyon TL alacak olduğu iddiasına mesnet gösterilen belgeler gerçeğe aykırı şekilde düzenlenmiş olup hiçbir hukuki geçerliliği ve değeri bulunmamaktadır. Haberde belirtilen miktarda alacağın olmadığı, konuyla kısıtlı ilgisi olanların dahi icra takip talebi üzerinde yapacağı basit bir inceleme ile kolayca tespit edilebilecektir. İddiaya konu olan firmaya, 15.05.1998 ve 20.08.1998 tarihlerinde toplam 5.865.407.-USD kredi kullandırılmıştır. Firmanın kredileri 21.06.2000 tarihinde takip hesaplarına aktarılmıştır. Kredinin takip hesaplarına aktarıldığı tarihten, firmanın iflas ettiği 14.07.2009 tarihine kadar gerek teminatların paraya çevrilmesi gerekse yapılan ödeme protokolleri kapsamında 2.457.000.-USD tahsilat sağlanmıştır. 18.11.2011 tarihinde alacak temliki suretiyle 15.000.000.-USD daha tahsil edilerek toplam 17.457.000.-USD tahsilatla Banka alacağı tasfiye edilmiştir.
Tarafımızdan yapılan açıklamalara rağmen yapılan yanıltıcı, yalan ve Bankamızın itibarını zedeleyen haberlerle ilgili yasal haklarımız saklıdır.
Saygılarımızla,
Türkiye Halk Bankası A.Ş. "
YORUM YAZ