Toruntay, yazılı açıklamasında, bu yıl asgari ücret görüşmelerinin küresel daralmanın başladığı, tedarik zincirlerinin koptuğu, enerjiye ulaşımın zorlaştığı, kur baskısıyla enflasyonun tırmanışa geçtiği bir dönemde yapıldığını vurguladı.

Asgari ücretli çalışanlar başta olmak üzere, milyonlarca çalışanın yaşanan süreçten olumsuz etkilendiğini belirten Toruntay, şunları kaydetti:

"Asgari ücret belirlenirken, temel alınması gereken önemli nokta zaruri ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan çalışanların çarşı, pazar, market, elektrik, su, yakacak, kira, ulaşım kalemlerindeki her gider düşünülmelidir. Asgari ücretin, çalışanlar açısından neredeyse genel ücret haline geldiği oranlara yaklaşıyoruz. İç barışın, huzurun ve çalışma hayatındaki verimliliğin artırılması ve korunması için üst gelir gruplarının fedakarlık yaparak, alt gelir grupları ve günü güne eklemekte zorlanan asgari ücretlilerin durumları yaşanır hale getirilmelidir."

"2022'nin belirsizlik riski de göz önünde bulundurulmalı"

Toruntay, yeni asgari ücrette 2021'in kayıplarının telafisinin yanında 2022'deki belirsizlik ve yüksek enflasyon riskinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Asgari ücretin belirlenmesi müzakerelerinde, göz önünde tutulması gereken öncelikli husus, çalışanların karşı karşıya bulundukları geçim koşullarıdır. Asgari ücret, ekonomik ölçülerin ötesinde sosyal bir ücret olarak kabul edilmeli ve bu özelliği temel alınarak belirlenmelidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın belirlenecek asgari ücretle ilgili açıklamaları çalışan kesimlerde büyük umut ve beklentiye sebep olmuştur. Bu umudun ve beklentinin boşa çıkarılmaması görevi, asgari ücret komisyonuna düşmektedir. Bizlerin de beklentisi bu yöndedir."