Avustralya’dan doğal gaz ve kömür için tavan fiyat adımı
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese'in yaptığı açıklamaya göre, ülke kendi çıkardığı doğal gaza ve kömüre, yaşam maliyetlerini hafifletmek için tavan fiyat uygulayacak.
Avustralya, küresel emtia fiyatlarının yükselmesiyle artan yaşam maliyetlerini azaltma amacıyla enerji fiyatlarına tavan fiyat uygulama kararı aldı. Ülke, ayrıca enerji faturalarını hafifletmek için 1,5 milyar Avustralya doları (yaklaşık 1 milyar dolar) bütçe ayırdı.
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’in açıklamasına göre, ülkenin kendi çıkardığı doğalgazın birim fiyatına başına 12 Avustralya doları (8,14 dolar), termal kömür fiyatına ise ton başına 125 Avustralya doları (84,8 dolar) tavan fiyat uygulanacak. Ayrıca hükümet, enerji üreticilerinin maliyetlerinin karşılanmaması durumunda, üreticilerin zararını karşılayacak.
Albanese yaptığı açıklamada Rusya ile Ukrayna arasında olan savaşın emtia fiyatlarının yükselmesine neden olmasına değinerek, “Sıra dışı zamanlar, sıra dışı önlemler gerektirir" dedi.
Ayrıca hükümetin Eylül ayında, aralarında Shell, ConocoPhillips ve Santos şirketlerinin de olduğu LNG üreticileriyle yaptığı anlaşma sayesinde tedarik garanti altına alınacak. Ülkenin LNG ihracatı da durumdan etkilenmeyecek. Japonya gibi doğalgaz ithalat eden ülkeler daha önce durumun tedariki etkilemesi ihtimali nedeniyle endişelerini belirtmişlerdi.
Batı Avustralya eyaletinin uygulaması sayesinde, yükselen fiyatlardan olumsuz etkilenilmedi
Hükümetin Ekim ayı bütçesi ile 2024 Haziran ayı itibariyle elektrik fiyatlarının en az yüzde 50, doğalgaz fiyatlarının ise yüzde 40’tan fazla artmasının beklendiği ortaya çıkmıştı.
Albanese ile Avustralya Hazine Bakanı Jim Chalmers, İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerinin aksine, küresel fiyatların yükselmesinin ardından beklenmedik miktarda fazla gelir sağlayan enerji şirketlerine fazladan vergi uygulamama kararı almışlardı.
Her biri birkaç milyar dolar değerinde olan 10 adet ihracat tesisinin yer aldığı Batı Avustralya eyaletinde, doğalgaz ihracatı yapan şirketlerin üretiminin yüzde 15’ini bölgesel kullanıma hazır halde saklamasını gerektiren uygulama sayesinde, şimdiye kadar uluslararası fiyatların artmasından olumsuz etkilenilmedi. Yetkililer diğer bölgelerin de benzer sistemleri uygulamasını öneriyor.