Babacan'dan Bank Asya açıklaması
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan: "Bundan sonraki dönemde BDDK ve TMSF'den gelecek yazılı ve sözlü açıklamalara bakılması gerekiyor"
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bank Asya'nın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilmesine ilişkin, "Bundan sonraki dönemde BDDK ve TMSF'den gelecek yazılı ve sözlü açıklamalara bakılması gerekiyor" dedi.
Babacan, Habertürk-Bloomberg HT ortak yayınında gündeme ilişkin soruları cevapladı.
Bank Asya'nın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilmesine ilişkin bir soru üzerine, bu kararların Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve TMSF tarafından alındığını ve yürütüldüğünü belirten Babacan, buradaki ekibin teknik değerlendirmeler ve üzerine oluşacak kurul kararları ile işlerini yaptıklarını söyledi.
Babacan, her iki kurumun da bağımsız olduğuna dikkati çekerek, bundan sonraki dönemde beklenen gelişmeler için BDDK ve TMSF'den gelecek yazılı ve sözlü açıklamalara bakılması gerektiğini kaydetti.
Özellikle yazılı açıklamalara daha fazla itibar edilmesi gerektiğine dikkati çeken Babacan, "Çünkü sözlü açıklamalar ne de olsa plansızdır ayaküstü yapılmıştır. Arkasında bir kurumsal kimlik olmayabilir" diye konuştu.
Babacan, bankacılık sistemine ilişkin bir soruyu üzerine de sektörün 2008 krizinden sonra dünyada hızlı bir dönüşüm sürecinde olduğunun altını çizdi.
Pek çok bankanın orta ve uzun vade stratejilerini yaptığına dikkati çeken Babacan, "Doğrudur, bazı bankalar Türkiye ile ilgili operasyonlarını bu yönde gözden geçiriyor ama bir yanda da dünyanın en büyük bankacı ICBC geliyor Türkiye'den bir banka satın alıyor. Bunlar aynı tarihte oluyor. Dolayısıyla toplu bir şekilde Türkiye'de iş yapmaktan vazgeçme gibi bir tablo kesinlikle görmüyoruz" diye konuştu.
Babacan, perakende bankacılığında ölçek ekonomisinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, bunu yakalayan bankaların iyi iş yaptığını, ancak bu alanda küçük kalanların karlılığı yakalayamadığını ifade etti.
Teknik donanım ve insan kalitesi açısından bakıldığında, Türkiye'deki bankacılık sektörünün dünya standartlarının çok üzerinde olduğunu dile getiren Babacan, "Artık dünyadan pek çok ülke geliyor ne yapmaları gerektiğini buradan öğreniyorlar" dedi.
Babacan, bütün dünyada bankacılık sektöründe kartların yeniden dağıldığına işaret ederek, Türkiye'deki operasyonlarından vazgeçen bankalara bakıldığında çoğunun sebebinin ölçek ekonomisi olabileceğini söyledi.
Küresel anlamda regülasyon baskısı olduğunu belirten Ali Babacan, "Genel anlamda bir kaygımız yok. Çünkü bankacılık sistemi çok hızlı büyüyor, hatta olmaması gerektiği kadar hızlı büyüdüğü için biz tedbir aldık. Üç yıldır yavaşlattık aslında, kredi sistemi üzerinde sınırlamalar getirdik. Bu karlılıkları etkiledi kuşkusuz" değerlendirmelerinde bulundu.
Bankaların defter ve piyasa değerinin aşağı yukarı eşitlendiğine dikkati çeken Babacan, bunu biraz da "normalleşme" olarak görmek gerektiğini bildirdi.
Babacan, bankacılık sektörünün büyüklüğünün toplam ekonominin büyüklüğünü geçtiğini ifade ederek, "Bundan sonra konsantrasyonumuzu biraz daha sermaye piyasaları üzerine yoğunlaştırmamız gerekiyor" dedi.
Dünyada merkez bankalarının da faiz içermeyen enstrümanları, varlıkları programlarına daha çok katmaları gerektiğini düşündüğünü dile getiren Babacan, islami finansman metodlarının da daha çok kullanılmasının gerekliliğine değindi.
Babacan, son yıllarda Singapur, Malezya gibi ülkelerden fonların Türkiye'ye girişi olduğunu belirterek, bunların Türkiye'deki güven ve istikrar ortamına bağlı olduğunu söyledi.
"Büyüteç ile değil mikroskopla büyütülecek"
Bir soru üzerine, Türkiye'nin G20 başkanlığı ile ekonomi gündemini belirlediğini ifade eden Babacan, G20 ülkelerinin dünya ekonomisinin yüzde 85'ini temsil ettiğine dikkati çekti.
Bu toplantıların içeriğinin Hazine Müsteşarlığı, lojistik ve diğer konularının da Dışişleri Bakanlığı tarafından yürütüldüğüne dikkati çekerek, bu içeriklerin üretilmesi ve organizasyonun sağlanmasında çok yetkin bürokratların görev aldığını ifade etti.
Babacan, iki senedir dünya basınında Türkiye ile ilgili çok fazla olumlu haberin yer almadığına işaret ederek, şöyle konuştu:
"G20 sürecindeki en ufak hata büyütülecektir. Büyüteç ile değil mikroskopla büyütülecektir. 100 doğru iş yapın 1 hata yapın o hata dünya basınında günlerce işlenecektir. İlk yarıda çok şükür böyle bir şey olmadı. En küçük bir problem çıksaydı gündeme nasıl otururdu o zaman görürsünüz. Bütün dünya basını 'Türkiye bunu da yapamadı, bunu da beceremedi, bunu da eline yüzüne bulaştırdı' diye anında çok kötü işlerlerdi. Çok şükür şu anda bir hata bulamıyorlar. Eleştirebilecekleri bir şey bulamıyorlar. Çok didikliyorlar."
"Türkiye bu coğrafyada kalan tek istikrar adası"
Babacan, seçimlerin ardından ne yapacağının sorulması üzerine, 3 dönem kuralının ruhunda, kurumların kalıcılığı, insan kaynakları açısından da tatlı bir rotasyonun olduğunu söyledi.
Kuralın süresinin "makul", hatta "uzun" olduğunu ifade eden Babacan, "Makul bir süre sonra bir rotasyon çok mantıklıdır ve sıhhatlidir" dedi.
Babacan, geleceğe doğru geniş bir dokümantasyon çalışması yaptıklarının altını çizerek, bundan sonraki dönemde çapanın yazılı dokümanlar olacağını ifade etti.
Yazılanların dışında uygulamalar olmaya başlarsa korkmak gerektiğini belirten Babacan, "Ama öyle bir şey olmaz. Çünkü AK Parti'nin o kültürü oluştu. Bir şey yazıldıysa insanlar 'yazdıysak yapalım' diyor" ifadesini kullandı.
Seçimlerin gerçekleştirileceği pazar gününe odaklandıklarını dile getiren Babacan, "Pazar gününün Türkiye için milletimiz ve coğrafyamız için iyi sonuçlar getirmesini ümit ediyorum. Çünkü Türkiye bu coğrafyada kalan tek istikrar adası. Şu anda nüfusunun çoğunluğu Müslüman olup da kendi içinde istikrarını güvenini koruyabilen ülke kalmadı. Biz tekiz. Allah korusun bu coğrafya da bir de Türkiye'de istikrarsızlık başlarsa, bu bütün bölgeye de büyük zarar verecektir. Türkiye'yi rol model olarak seçmiş insanlara da büyük bir hayal kırıklığı olacaktır. İnşallah Türkiye için ve bütün coğrafya için hayırlı sonuçlar gelir" değerlendirmesinde bulundu.
YORUM YAZ