2021'de yavaş kredi büyümesi, daha düşük net faiz marjı ve yüksek TGA'lar
2020'deki kamu bankaları öncülüğündeki kredi patlamasının (yüzde 50 civarında artış) ardından artış hızının azalacağını savunan BofA, kredi genişlemesinde ivmenin faiz artışıyla birlikte üçüncü çeyreğin sonunda azaldığını belirtiyor.
"2021'de yavaş hacim trendinin devam edeceğini öngörüyoruz." denen rapora göre kurum 2021'de kredi artışının düşük çift haneli rakamlarda kalmasını bekliyor ve yüksek faizin TL mevduatlarda artışı destekleyeceği, ancak dolarizasyonda önemli bir azalmaya olmayabileceği savunuluyor.
Fonlama maliyetlerindeki artışın etkisinin kârlara ilk çeyreğe kadar tamamen yansıyacağı belirtilen raporda, buna karşın yukarı yönlü yeniden varlık fiyatlamasının kredi üretiminin uzun sürecek ve cansız kalacak olmasından dolayı kademeli olacağının altı çiziliyor.
Kurum, tahsili gecikmiş alacakların (TGA) 2021'e düşük bir baz ile başlamasını, sonrasında ise varlıkların yeniden fiyatlanması ile kademeli olarak artmasını, net faiz marjlarının azalmasını bekliyor. Ayrıca ücret artışlarının devam etmesini bekleyen kurum, özel bankaların güçlü alım satım gelirlerinin 2018 - 2019 dönemindeki seviyelere doğru normalleşeceğini öngörüyor.
Sektörün TGA rasyosu ve risk maliyeti trendlerinin 2020'de bağlantısının koptuğunun altını çizen BofA, sektörde geri ödemelerin ertelenmesine ilişkin alınan tedbirlerin ve kredilerdeki sert artışın TGA rasyolarında düşüşe neden olduğu ancak bankaların karşılık oranlarını yüksek tutmasından dolayı risk maliyetinin yüksek kaldığına dikkat çekildi.
"Bu trendin 2021'de tersine dönmesini bekliyoruz." denen raporda, özel bankaların risk maliyetinin gelecek yıl 200 baz puan civarında dalgalanmasının beklendiği belirtildi. Kurum, kamu bankaları için ise 2020'deki karşılık seviyelerinin 2022'ye kadar sürmesini bekliyor.