Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Rahmi Çuhacı, bankaların ticari kredileri geri çağırmaya başladığını söyledi.

Basınla sohbet toplantısı düzenleyen Çuhacı, özel sektörde en büyük gücün bankalar olduğunu kaydetti.

Yakın zamanda bir süt firmasının iflas erteleme istediğini hatırlatan Çuhacı, demir-çelik sektöründe de sıkıntıların bulunduğunu dile getirdi.

Çuhacı, ihracatın daralması ve emtia fiyatlarının da gerilemesi nedeniyle birçok sektörde sorun yaşadığını anımsatarak, "Bankalar şu anda ticari kredileri geri çağırmaya başladılar. Büyük firmalara kredi vermeye devam ediyorlar, edecekler. Fakat risk alan küçük ve yeni firmalara kredi vermiyorlar, olanları geri çağırıyorlar" ifadelerini kullandı.

Bankaların böyle dönemlerde sabırlı davranması gerektiğine işaret eden Çuhacı, şunları kaydetti:

"Kimsenin ekonomide toz pembe bir tablo çizmesine gerek yok. Ekonomi her zaman sorunlar, krizler ve fırsatlar labirentidir. En ufak bir olumsuzlukta bankaların panik içinde kredileri geri çağırması, yok yerde firmaları batırıyor. Hepimiz aynı teknedeyiz. Denizde dalgalar biraz arttığı zaman hemen paniğe kapılan bankaların kontrolsüz refleksi yüzünden kayıktaki herkes batıyor. Reel sektörde, bankaların kredileri geri çağırmasına neden olacak derecede panik yaratacak bir durum söz konusu değil. Bankalar sendikasyon yoluyla parayı ucuza alıyorlar. Bize pahalıya satıyorlar. Güçlü sermaye yapısı olan büyük gruplar kolaylıkla kredi bulabiliyor. Ancak gerçekten krediye ihtiyacı olan KOBİ ve girişimciler kredi bulamıyor. Bankalar krediyi gerçekten ihtiyacı olanlara değil, daha az ihtiyacı olanlara veriyor."

KOBİ'lerin nitelikli finansman ve insana ihtiyacı var

 Rahmi Çuhacı, 2016 yılının 2015'ten farklı olacağını düşünmediğini belirterek, "Emtialar düşecek, avro/dolar paritesi ise yükselecek. Avro güçlenecek'' değerlendirmesinde bulundu.

Özellikle ihracatçı için tablonun umutsuz olduğunu belirten Çuhacı, Türkiye'nin özellikle ihracat avantajına sahip olduğu yakın pazarları kaybettiğini; Rusya, Mısır, Suriye, İran ve Irak gibi pazarların Malezya, Şili ve ABD ile ikame edilemeyeceğini bildirdi.

Çuhacı, inşaat sektörüne tedarik sağlayan çimento ve demir sektöründe sıkıntıların olduğuna işaret ederek, "Libya, Rusya, Mısır, Suriye ve Irak gibi pazarlarda sorun var. Elimizde bir Afrika kaldı. Onu da Çin ve İran alırsa bize bir şey kalmayacak. Çimento ve demirde patronlar bile ellerinde çanta, pazar pazar dolaşıyorlar. Bu yıl ihracatın en zor senesi" ifadelerini kullandı.

Ambargo sonrası dönemde İran'ın çimento pazarına girmesinin Türkiye'ye dezavantaj sağlayacağına dikkati çeken Çuhacı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu nedenle Ekonomi Bakanlığı bize yazı yazıp bilgi istedi. Bakanlığa üç sayfalık kısa bir rapor yazdık. İran'da enerji maliyetleri düşük. Dolayısıyla enerji yoğun sektörlerde çok ciddi maliyet avantajları var. Devlet de teşvikler sağlıyor. Ancak üretim teknolojileri eski ve verimsiz. Türkiye'de 40-50 milyon tonlardan 13-14 milyon tonlara gerileyen bir çimento ihracatı var. İnşaat sektöründeki duraklamanın da etkisiyle Türkiye'de zaten üretim son yıllarda geriledi. Çimento ve demir çelikte hem karlılık hem de üretim gerilerken yeni yatırımlar konusunda dikkatli olmak lazım. Zaten karlılık diplerdeyken yeni yatırımlarla üretim kapasitesini yükseltmek, fiyat rekabetini körükleyecek ve karlılık daha da düşecek. Türkiye, böyle büyük yatırımlarda yatırımcıların karlılığını da gözetmek zorunda. TÜGİAD olarak KOBİ'ler konusunda hassasız. KOBİ'lerin nitelikli finansman ve insana ihtiyacı var."