Bankalar Türk Telekom'un yeni patronu oldu
Türk Telekom için Otaş'a kredi veren bankalar alacaklarını tahsil edemeyince
Türk Telekom’un yüzde 55’ine sahip Otaş’a kredi verip, yaklaşık 2 yıldır taksitlerini tahsil edemeyen bankalar alacakları karşılığı Türk Telekom’a ortak olmaya karar verdiler. Hükümet ile alacaklı bankaların anlaştığı ve Türk Telekom'da yüzde 55 paya sahip Otaş’a karşı hukuki sürecin başlatılmasına karar verildiği öğrenildi.
Hürriyet'ten Erdal Sağlam'ın kulis haberi aynen şöyle:
Konuyla ilgili bilgi veren kaynaklar en büyük alacaklı üç bankanın hükümet adına Ulaştırma Bakanlığı ile anlaştığını ve sürecin hukukileştirilmesine karar verildiğini söyledi. Bankaların nihai amacının Otaş’ın iflasını isteyerek ya da anlaşarak sahibi olmak, bu yolla alacaklarını tahsil etmek olduğu görülüyor.
Bilgi veren bankacılar, ise sürecin daha çok başında olduklarını söyledi. Bir karar verilmiş olmasının önemli olduğunu kabul eden bankacılar, üç büyük bankanın yanında Otaş’a kredi vermiş çok sayıda banka olduğunu, bu bankalarla teker teker konunun konuşulmasına başlandığını söyledi. Bu sürecin sonunda Otaş’ın borcuna karşılık ya iflasının istenip varlıkları yeni şirkete devredilerek bankaların bu şirketin sahibi olacağı, ya da anlaşma olursa Otaş’ın sahibinin bu bankalar olacağı söylenebilir.
Bankaların verdikleri krediler karşılığında ellerinde rehin olarak Telekom hisseleri bulunuyor ama operasyonun rasyonel hale getirilip Telekom’a zarar verilmemesi için, kredi verilen şirket olan yüzde 55 paya sahip Otaş’a sahip olmak daha uygun yol olarak görüldü. Verilen bu karar doğrultusunda da adımlar geçen hafta atılmaya başladı.
Aslan payı 3 bankada
Tamamı Öger Telekom’a ait Otaş şirketi Türk Telekom’da yüzde 55 paya sahip. Otaş 2013 yılında 29 bankadan toplam 4.7 milyar dolarlık kredi almıştı. Kredide en büyük pay 1.5 milyar dolarla Akbank’a aitken, ardından gelen bankalar ise yaklaşık 1 milyar dolarlık kredi ile Garanti Bankası ve 500 milyon dolarlık kredi ile İş Bankası olarak sıralanıyor. Kalan 1.7 milyar dolarlık kredi ise 26 bankaya ait.
2016 yılında kredilerin geri ödenme zamanı gelince, 290 milyon dolarlık ödeme tranşları tahsil edilmemeye başlandı. Yani alacaklı bankalar 2016 yılından bu yana, anapara ve faizler dahil, hiçbir alacak tahsilatı yapamadı.
3 milyar dolar transfer
Öger Telekom’un sahibi olan Hariri ailesinin girdiği darboğaz nedeniyle bu durumun oluştuğu belirtilirken, hükümetin da araya girmesiyle şimdiye kadar çeşitli yollar denendi ama hiçbirinden sonuç alınamadı. Grubun o zamana kadar kar payı olarak yurtdışına 3 milyar doları aşkın para transfer ettiği de biliniyor. Bir ara Otaş’ın elindeki hisselerin Saudi Telekom başta olmak üzere talipli üçüncü şirketlere satışı söz konusu olmuştu ama alacaklılar kredinin bir bölümünün ve faiz ile gecikme cezalarının silinmesini istemişlerdi. Bu konudaki pazarlıklardan, özellikle bir bankanın direnmesi nedeniyle, hiçbir sonuç alınamamış ve tıkanıklık bu yılın başına kadar gelmişti.
Kesinleşince NPL yazılacak
Bankalar 2016’dan bu yana alacaklarını tahsil edememelerine karşılık, BDDK’ya danışarak, şimdiye kadar bu tahsili gecikmiş alacaklar için kanuni takibe gitmemişlerdi. Ancak 2017 yıl sonu bilançolarında bankaların bu kredileri takipteki kredilere (NPL) attıklarını öğreniyoruz. Bankacılara “bilançoya ne zaman tümüyle tahsil edilemeyen kredi olarak yazacaklarını” sorduğumuzda ise bunun gelişmelere bağlı olduğunu, operasyonun netleşmesiyle birlikte kesinleşmiş tahsil edilemeyen alacak kalemine yazacaklarını söylediler. Bir bankacı bunun 2018 Mart ya da haziran bilançosu olabileceğini söyledi.
Bankacılara bu operasyonun ne kadar süreceğini, ne zaman kesin olarak bankaların Telekom’un en büyük payına sahip olacaklarını sorduğumda ise, hukuki sürecin ağır işlediğine dikkat çekerek, bu yıl sonunda olabileceğini ifade ettiler.
Bankalar daha sonra satar mı?
Bankacılara bu operasyonun sonunda bankaların sahip olacağı Otaş ya da Otaş’ın varlıklarına sahip olacak yeni şirketin ne olacağını sorduğumda ise net bir yanıt alamadım. Şimdilik daha işin çok başında olduklarını, operasyon somutlaştığında buna karar verilebileceğini söylediler. Açıkca söylemeseler de bankaların sahip olacakları şirketi uygun fiyat bulduklarında satma yoluna gitmeleri büyük ihtimal. Belki de operasyonun Telekom’da yüzde 55, yani ağırlıklı paya sahip olan şirket üzerinden yapmalarının en büyük nedeni de bu. Çünkü alıcılar için tek tek azınlık hisselerini satın almak yerine, şirkette ağırlığa sahip bir şirketi satın alarak Türk Telekom’a sahip olmaları çok daha cazip gelecek. Böylece bankalar da birlikte davranarak, konjonktüre göre, satış zamanı geldiğinde ya zararlarının büyük kısmını karşılamış olacaklar ya da kar elde ederek satış imkanına kavuşmuş olacaklar.
Özetle; neredeyse 2 yıldır sıkıntı yaratan, bankalar hatta ekonomik dengeler için sorun olmuş, kangren haline gelmeye başlayan bu sorunun çözülmesi için inisiyatif alınması, sonunda bir karar verilmiş olması önemli bir adım. Bu operasyonda Türk Telekom gibi önemli bir şirketi etkilemeden yapılacak yolun seçilmiş olması da ayrıca sevindirici.
YORUM YAZ