Araştırma ve yatırım kuruluşu Barron's Blog'da yer alan bir yazıda Fitch Raitings'in Türkiye'nin kredi notunu yatırım yapılamaz seviyeye düşürmesinden bu yana iShares MSCI Türkiye fonunun yüzde 10 oranında değer kazandığı ve en iyi performans gösteren fon olduğu ifade edildi. 

Kurumun yazısı şöyle sürdü:
Bu performans yalnızca kurlarla açıklanamaz: Türk Lirası ABD doları karşısında geçtiğimiz hafta yüzde 4 oranında değer kazandı. Ayrıca bu durum gelişen piyasalardaki genel yükselişle de açıklanamaz: Geçtiğimiz hafta MSCI Gelişen Piyasalar fonu yüzde 0.7 oranında değer kazandı.

Fitch'in Türkiye'nin notunu BB+ seviyesine düşürmesi beklenen bir şeydi. Kurum notun görünümünü durağan olarak belirledi. Aynı gün S&P Global Türkiye'nin BB notunun görünümünü durağandan negatife düşürdü. 

Bu durumdaykeni neden Türkiye'de hisse senetleri yükseliyor ve endeks yüzde 10 oranında değer kazanıyor. Bu hareket belki temel ekonomik nedenlerden çok teknik nedenlerden kaynaklanıyor olabilir ve bazı piyasa oyuncuları not indirimi öncesinde açılan satış pozisyonlarının kapatılıyor olabileceğini belirtiyor. 

 BBH Stratejisti Win Thin "Müşteriler Türkiye'ye akıyor değil. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan uyguladığı alışılmadık politikalarla pek çok uluslararası yatırımcıyı soğuttu." ifadelerini kullanıyor. 

BBH'nin son piyasa raporundea gelişen piyasalarda bu hafta Türkiye öncülüğünde bir değişim olabileceği ifade ediliyor. Ancak Thin, Türkiye'nin belirli büyüklükte bir ekonomi olduğunu ve sürükleyici bir güçten çok bir yan unsur olduğunu belirtiyor. 

BBH Stratejistleri Marc Chandler, Masashi Murata ve Thin yazdıkları raporda 

"Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası 2017 sonu TÜFE beklentisini yüzde 6.5'ten yüzde 8'e yükseltti ve bunda da büyük ölçüde TL'deki değer kaybı etkili oldu. Banka, yüzde 5 seviyesindeki enflasyon hedefinin de 2019'dan önce yakalanamayack gibi göründüğünü dile getirdi. Ocak ayı enflasyonu yüzde 9.22 ile beklentilerin haylı üzerinde oldu. Merkez Bankası geçtiğimiz ay arkadan dolaşan sıkılaştırma önlemleri almak yerine direk olarak faizleri artırdı 

Merkez Bankası bu yılki toplantı programını açıkladı ve geçen yıl 12 olan toplantı sayısı bu yıl 8'e düşürüldü. Bu durum hakkında şeffaflıktan biraz daha uzaklaşmaya yönelik bir adım diye düşünmemek çok zor. "