Bank of America, yatırımcıların nakit varlıklarının azalmaya devam ettiğini ve bunun hisse senedi piyasasında satış sinyali olabileceğini belirtti. Bankanın yayımladığı en son fon yöneticisi anketine göre, nakit varlıklarına yapılan tahsisatların rekor düşük seviyelere gerilediği görülürken, bu durum hisse senetlerine olan ilgiyi artırdı. Donald Trump'ın yeniden seçilme olasılığı ve devam eden faiz indirimlerinin etkisi, risk iştahını destekleyen önemli faktörler arasında yer aldı.

Rekor Düşüşler, Satış Sinyalleri Getirdi

Bank of America stratejistlerinden Michael Hartnett ve ekibinin analizine göre, toplam yönetilen varlıklar içinde nakit oranı, Aralık ayında %4,3'ten %3,9'a geriledi. Bu oran, 2011'den bu yana 12 kez "satış sinyali" olarak değerlendirildi. Geçmiş verilere göre, bu sinyalin ortaya çıktığı dönemlerde MSCI Tüm Ülkeler Dünya Endeksi, sonraki bir ay içinde ortalama %2,4 oranında düşüş gösterdi. Üç aylık dönemde ise ortalama kayıp %0,7 seviyesinde gerçekleşti.

Aralık ayında nakit tahsisatları, %14 düşerek son beş yılın en büyük düşüşünü kaydetti. Bankanın raporunda, nakit seviyelerinin yalnızca iki kez bu kadar düşük seviyelere ulaştığı ve her iki durumda da risk varlıklarında belirgin zirvelerin yaşandığı ifade edildi.

ABD Hisse Senetleri İlk Çeyrekte Zirve Yapabilir

Michael Hartnett, ABD hisse senetlerinin 2025’in ilk çeyreğinde zirve yapacağını ve ardından önemli bir düzeltmenin gerçekleşebileceğini öngördü. Özellikle Donald Trump yönetimine ilişkin yatırım beklentilerinin yoğunlaşması, ABD piyasalarındaki istisnai durumu açıklıyor. Ancak, yatırımcıların ikinci çeyrekten itibaren uluslararası hisse senetlerine yönelmesi bekleniyor. Avrupa ve Asya piyasalarında finansal koşulların gevşemesi, bu rotasyonu destekleyen bir diğer önemli faktör olarak gösteriliyor.

Wall Street’te 2025 İçin Karışık Beklentiler

Wall Street analistleri, S&P 500 endeksinin 2025'e kadar daha yavaş bir büyüme hızı sergilemesini bekliyor. Ortalama tahminler, endeksin önümüzdeki yıl yaklaşık %8 oranında değer kazanacağını öngörüyor. Ancak, Trump yönetiminin korumacı politikaları ve bu politikaların piyasalar üzerindeki belirsiz etkisi, bu tahminleri sınırlayan unsurlar arasında bulunuyor.