1852'de batan bir gemi enkazında sağlam şişelerin bulunması sualtı yaşlandırma sürecinin geliştirilmesine yol açtı. Yılda 6 milyar Sterlin kazanan şampanya sektörü, deniz altında yıllandırmanın son büyük yenilik olduğunu ortaya çıkardı.

Finlandiya'nın Åland adalarında yapılan bir keşiften sonra, 1852 yılında batan geminin enkazında 145 şişe şampanya bulundu ve şaşırtıcı bir şekilde şişeler hala doluydu ve muhteşem bir tatları vardı. Şişelerin menşeini belirlemek için etiketler silinmiş olmasına rağmen, şarap dedektifleri mantarların iç yüzeyinde marka resimlerini buldu ve birçoğu Veuve Clicquot'ya ait olduğunu belirledi. Bu keşiften sonra, şişeler açık artırmada satıldı ve değeri hızla artmaya başladı. Şişelerin içeriği analiz edilmeden önce yaklaşık 156.000 $'a satılan şişeler, şimdi 190.000 $'a kadar yükseldi.

Şampanyanın kimyasal ve duyusal analizini yapan Fransa'nın Reims Üniversitesi'nde gıda biyokimyası profesörü olan Philippe Jeandet, bu şampanyaları "inanılmaz" olarak nitelendirdi. Şarabın tadılmadan önce "hayvan notaları" ve "ıslak saç" gibi terimlerle tanımlandığını ancak kadehe döküldükten ve oksijenlendikten sonra daha hoş aromalar ortaya çıktığını belirtti. Veuve Clicquot, bu keşiften o kadar etkilendi ki Åland adalarında aynı koşulları yeniden yaratmak için birçok şişeyi bırakmaya karar verdi.

Fransız milyarder Bernard Arnault'nun LVMH lüks mallar holdinginin bir parçası olan Veuve Clicquot, şarabının yeniden keşfinden o kadar etkilendi ki Åland takımadalarında aynı noktaya düzinelerce şişe batırarak aynı koşulları yeniden yaratmaya çalışıyor. Şişelerden bazıları 40 yıl boyunca orada bırakılacak.

Şampanya evi, derin denizin, geleneksel olarak Reims'in altındaki bir crayères (eski tebeşir mahzenleri) ağında olgunlaşmaya bırakılan şampanyayı "dinlendirmek" için mükemmel bir ortam olabileceğini düşünüyor. Veuve, "Düşük tuzluluk oranı (Atlantik Okyanusu'ndan 20 kat daha düşük) ve 4°C'lik sabit sıcaklığıyla Baltık Denizi en uygun yıllandırma ortamını sunuyor" dedi.

Sonuç olarak, deniz altında yıllandırılan şampanyaların tadılmadan önceki ve sonraki hallerinin büyük bir fark olduğu belirtiliyor. Bu yenilikçi yöntem, şampanya sektöründe sürekli olarak ilerlemeyi ve sınırları zorlamayı temsil ediyor.