Çin hisse senetleri yatırımcıların ilgisini neden kaybediyor
Son 1 ayda dünya genelindeki Çinli şirketlerin hisse senetleri yaklaşık 540 milyar dolar değer kaybetti
Çin hisse senetleri, son altı ay boyunca dünyanın en iyi performans gösteren hisseleri arasında yer alırken, son birkaç haftadır yatırımcıların ilgisini kaybetmeye başladı. Pandemi kısıtlamalarının kaldırılmasıyla birlikte Çin'in ekonomik toparlanmasına olan güven azaldı ve ekonomik belirsizlikler ile artan jeopolitik gerilimler yatırımcıları endişelendirdi.
Çin'in ilk çeyrek ekonomik üretim rakamlarını açıkladığı 18 Nisan'dan bu yana, dünya genelindeki Çinli şirketlerin hisse senetleri yaklaşık 540 milyar dolar değer kaybetti. Bu düşüşte ülkedeki ekonomik belirsizlik, artan jeopolitik gerilimler ve Pekin'in uluslararası danışmanlık firmalarına yönelik baskıları etkili oldu.
Nasdaq Golden Dragon Çin Endeksi 18 Nisan'dan bu yana %5'ten fazla değer kaybetti. Hong Kong Hang Seng (HSI) Endeksi de %5 düştü. Şanghay Bileşik Endeksi ve Shenzhen Bileşen Endeksi sırasıyla %3 ve %6,5 düştü. Bunlara karşın aynı dönemde Nasdaq Composite %4 yükseldi.
Çin'e olan bu ilgi kaybı yalnızca hisse senetleriyle sınırlı değil. Çin yuanı da son bir ayda %2'nin üzerinde değer kaybetti. Çarşamba (17 Mayıs) günü yuan, offshore işlemlerde ABD doları karşısında 7 seviyesinin altına inerek bu yıl ilk kez bu kadar gerilemiş oldu. Para birimi bugün daha da zayıflayarak altı ayın en düşük seviyesini gördü.
Çin konusunda şüpheci olan yatırımcılar, toparlanmanın güçlü olmaması ve ülkedeki jeopolitik ve politik riskler nedeniyle endişe duyuyor. Ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri ile Çin arasındaki gerginliklerin artması da yatırımcıların Çin'e olan güvenini azaltıyor. Her iki ülke de birbirlerinin kilit sektörlerine yönelik yaptırımları artırırken, Pekin uluslararası danışmanlık şirketlerini baskı altına alıyor ve casuslukla mücadele yasasını genişletiyor.
Çin'in ekonomik toparlanmasında da belirsizlikler göze çarpıyor. İlk çeyrekte tüketim kaynaklı %4,5'lik güçlü bir büyüme yaşanmasına rağmen, son ekonomik veriler dengesiz bir toparlanmanın işaretlerini veriyor. Nisan ayında açıklanan verilere göre tüketici fiyatları sadece %0,1 artış göstererek son iki yılın en düşük seviyesine ulaştı. Üretici fiyatları ise %3,6 gerileyerek son üç yılın en büyük daralmasını kaydetti.
Yatırımcıların endişeleri arasında Çin'in emlak sektöründeki bocalamalar da yer alıyor. Emlak sektörü, Çin'in ekonomisinin önemli bir itici gücü olmasına rağmen, son dönemde büyük bir endişe kaynağı haline geldi. Özellikle konut fiyatlarındaki istikrarsızlık ve talebin azalması endişe yaratıyor.
Pekin hükümeti, yabancı danışmanlık ve durum tespiti firmalarına karşı da baskılarını artırdı. Casuslukla mücadele yasasını güncelleyerek casusluk faaliyetlerini genişleten Pekin, bir dizi danışmanlık şirketine baskın düzenledi. Bu durum, yabancı yatırımcıların Çinli şirketler hakkında rutin bilgilere erişimini zorlaştırdı.
Bazı fonlar ve araştırma firmaları Çin'deki baskılar nedeniyle faaliyetlerini kapatma kararı aldı. Örneğin, ABD'li araştırma ve danışmanlık firması Forrester Research, Çin analistlerinin çoğunu işten çıkarma planları yapıyor. Benzer şekilde, Ontario Teachers' Pension Plan gibi büyük fonlar da Çin hisse senedi yatırım ekiplerini kapattı.
Ancak bazı yatırımcılar hala Çin'in toparlanacağına inanıyor. Çin'in düşen hisse senetleri ve ekonomik belirsizliklere rağmen, bazı uzmanlar Çin'in gelecekte yeniden yatırım çekmeye devam edeceğini öngörüyor. Özellikle Batı ekonomilerindeki zorluklar arttıkça, küresel yatırımcıların Çin varlıklarına olan ilgisi daha da artabilir.