Çin'de büyüyen konut krizi devlet başkanın başını yakabilir

Çin'de büyüyen konut krizi devlet başkanın başını yakabilir

İpotekli konut kredilerini ödememeye yönelik boykot giderek büyürken, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping de köşeye sıkıştı. Söz konusu boykot kısa sürede Çin’in 91 ilinde 301 projeye yayılmış durumda.

A+A-

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping geçen birkaç yıl içinde ülkenin büyük teknoloji şirketlerini sınırladı, Hong Kong'daki demokrasi talebini dizginledi ve Covid-19 vakalarının azaltılması için Şangay'da 26 milyon kişinin karantina altında kalmasını sağladı.

Sözcü'nün haberine göre zorlu dönemeçlerden sıyrılmayı başaran Şi, konut krizinden darbe alabilir. Krizin giderek derinleşmesi nedeniyle Şi, ev sahibi olmak isteyen orta sınıflardan beklenmedik bir meydan okumayla karşı karşıya.

Varlıklarının değerinin eridiğine şahit olan orta sınıflar inşaatı tamamlanmamış daireler için ipotekli konut kredilerini ödemeyi reddediyor.

Emlak piyasası ülkenin ekonomik faaliyetinin beşte birini oluşturuyor. Öte yandan Çin'de hane halklarının servetinin yaklaşık yüzde 70'i mülke bağlı ve bu nedenle konut krizi yönetim açısından en hassas siyasi konulardan biri.

Aylardır aşırı kaldıraç kullanan Çinli emlak geliştiricilerini dizginlemekte kararlı davranan Şi'nin hamleleri en az 24 önde gelen emlak şirketini çöküşün eşiğine getiren rekor bir temerrüt dalgasına yol açmıştı. Bu süreçte denizaşırı tahvil piyasasından 80 milyar dolardan fazla meblağ silinmişti.

Bloomberg'in haberine göre halihazırda Çinliler yaklaşık 91 şehirde en az 301 projeye yayılmış bir boykotla isyan ediyor.

Çinliler ipotekli konut kredilerini ödemeyi reddediyor ve müteahhitleri ödemesini yaptıklarını söyledikleri daireleri teslim etmemekle suçluyor. Boykottan etkilenebileceği düşünülen ipotekli konut kredilerinin değeri tahmin olarak 2 trilyon yuana (297 milyar dolar) yükseldi.

Singapur Ulusal Üniversitesi'nde doçent olan Alfred Wu, “Çin'de ev alan kişiler bu işlem için genellikle tüm ailenin kaynaklarını bir araya getirir. Evlerinin negatif varlık haline gelmesi onlar için ölüm kalım meselesi” ifadelerini kullandı.

Ancak kriz ev sahibi olmak isteyenler kadar Şi açısından da epey kötü sonuçlar doğurabilir. Her beş yılda bir gerçekleştirilen Çin Komünist Partisi Kongresi'ne aylar kaldı ve Şi bu kongrede üçüncü kez koltuğunu korumak istiyor.

Çin Devlet Başkanı bu bağlamda sorunu çözmeye yönelik adımlar atıyor. Bloomberg pazartesi, Çin'in durdurulan projelerdeki ipotekli konut kredilerinin ödemesinin herhangi bir ceza yükümlülüğü olmadan geçici olarak durdurulmasına olanak tanıyabileceğini bildirmişti.

Bu hamlenin yerel yönetimleri ve bankaları, geliştiricilerdeki finansman eksiklerini kapatmaya çağırmak da dahil piyasayı istikrara kavuşturmak amacıyla hazırlanan daha geniş bir plan kapsamında uygulanabileceği belirtilmişti.

Fransa merkezli varlık yönetimi şirketi BNP Paribas Asset Management'ın kıdemli Asya Pasifik yatırım stratejisti Chi Lo, “Çin'de bu tür bir ipotekli konut kredisi boykotunu ilk kez görüyoruz ve açık bir biçimde Pekin'in dikkatini çekmiş durumda. Şi'nin 20. parti kongresinden önce istikrarı koruması önemli” dedi.

Her ne kadar boykotlar portföylerin yalnızca küçük bir bölümünü etkilese de protestoların hızla tırmanması, düşen konut fiyatları ve duran projelerin daha geniş bir hoşnutsuzluğu tetikleyebileceğine yönelik endişeler mevcut.

Pekin merkezli medya kuruluşu Caixin yüzlerce inşaat firmasının, geliştiricilerin onlara borçlu olması nedeniyle faturalarını ödeyememekten şikayet ettiğini bildirdi.

Singapur merkezli UOB Kay Hian şirketinde analist olan Liu Jieqi'ye göre krize yönelik mekanizmanın dikkatli bir şekilde tasarlanması gerekiyor, aksi takdirde daha fazla kişi boykota katılabilir.

Konut piyasasındaki huzursuzlukların yanı sıra Çin, son aylarda sosyal meselelerle ilgili bir dizi çevrimiçi protestoya da tanıklık etti. Boynundan zincirlenmiş halde bulunan sekiz çocuk annesinin görüntüleri şubatta infiale neden olmuştu. Geçen ay restoranda yemek yerken darp edilen kadınların görüntüleri de büyük tepki çekmişti.

Çin'deki toplumsal aktivizm örneklerini inceleyen Kentucky Üniversitesi'nden Zixue Tai ülkedeki birçok protestonun belirli bir sonuca ulaşmak için “stratejik olarak kendi kendini sınırladığını belirtiyor. Tai bu tür huzursuzlukları yine Şi yönetimine yönelik tepkinin bir yansıması olarak düşünülebileceğini dile getiriyor.

Tai, “Ulusal hükümetin bakış açısına göre, vatandaşların sesini bastırmaktansa, halkın bunu izin verilen bir dereceye kadar dışarı atmasına olanak tanımak muhtemelen daha güvenli” ifadelerini kullanıyor.

Çinli emlak şirketlerini derinlemesine inceleyen yatırımcı araştırma platformu Smartkarma’da Asya piyasası uzmanı ve bağımsız analist olan Travis Lundy ise, yerel yönetimlerden destek istenebileceğini söylüyor. Lundy'ye göre projelerde azınlık hisseleri almak, özel amaçlı tahviller yoluyla fon toplayarak devreye girmek mümkün.

Yetkililer, rekor temerrütler emlak sektörünü vursa da alıcılara ev teslim etmenin gerekliğini vurguluyor. Ancak, boykot edilen kredilerin çoğu, temerrüde düşen inşaatçıların projelerine bağlı.

Çin'e dair araştırmalar yürüten Orient Capital Research Inc.'in genel müdürü Andrew Collier, çok daha fazla sayıda kişinin benzer bir endişeye kapılması durumunda boykotların sistemsel bir siyasi kriz yaratabileceğini söyledi.

Etiketler : , ,
İlgili Haberler