Çin'den Fitch'in kararına sert tepki
Çin, Fitch'in Not Düşürme Kararına Karşı Çıktı, Ekonomik İstikrarı Savundu
Çin Maliye Bakanlığı, Fitch Ratings'in ülkenin mali görünümünü negatife çevirmesine tepki göstererek, Çin ekonomisinin zorluklara rağmen istikrarını koruduğunu savundu.
Fitch, yerel yönetim borçlarını azaltma ve ekonomik büyüme için emlak sektörüne olan bağımlılığı azaltma çabaları sırasında kamu maliyesine yönelik artan risklere ilişkin endişeleri gerekçe göstererek Çin'in görünümünü negatife çevirmişti.
Yavaşlayan büyüme ve yüksek borçlanmanın yarattığı zorlukları kabul eden Fitch, buna rağmen güçlü ekonomisi, küresel ticaretteki önemi ve önemli döviz rezervlerine atıfta bulunarak Çin'in ülke borç notunu A+ seviyesinde tuttu.
Çin Maliye Bakanlığı Fitch'in değerlendirmesini "acınası" olarak nitelendirerek eleştirdi ve kuruluşu Çin'in kamu harcamalarının kalitesini ve verimliliğini artırmaya yönelik stratejik çabalarını göz ardı etmekle suçladı. Bakanlık, iç talebi canlandırmak ve ekonomik büyümeyi sürdürmek için ılımlı bir bütçe açığını korumanın ve ülke kredisini etkin bir şekilde yönetmenin önemini vurguladı.
Fitch'in raporunda, Çin'in genel hükümet açığının bu yıl GSYH'nin %7,1'ine yükseleceği ve bu oranın "A" notuna sahip ülkeler için öngörülen ortalamanın oldukça üzerinde olacağı vurgulandı. Bu artış, zayıflayan emlak yatırımları ve vergi indirimi önlemleriyle birleştiğinde, gelir toplama ve harcama yönetiminde zorluklar ortaya çıkarmaktadır.
Bu endişelere rağmen Fitch, Çin ekonomisinin 2024'te bir önceki yıla göre daha düşük de olsa yıllık %4,5 oranında büyümesini ve hükümet harcamalarının emlak sektörü ve tüketici harcamalarındaki zayıflıkları hafifletmede önemli bir rol oynamasını bekliyor.
Bir başka derecelendirme kuruluşu olan Moody's de Aralık ayında Çin'in kredi notu görünümünü düşürerek ülkenin borç durumunun pandemi nedeniyle hızla kötüleştiğine işaret etmişti.
Analistler, politika yapıcıların bu zorlukların üstesinden gelirken bir yandan büyüme ve güveni yeniden tesis etmek, diğer yandan da mali harcamaların gelecekteki büyüme için üretken sektörleri hedeflemesini sağlamak gibi hassas bir dengeyle karşı karşıya oldukları uyarısında bulunuyor.