Davutoğlu'nun partisinin adı ve logosu belli oldu
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu parti kurma çalışmalarını neredeyse bitmek üzere.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu parti kurma çalışmalarını neredeyse bitmek üzere. Aralık ayının ilk üç gününde Davutoğlu ve ekibi Bolu'da kampa girdi. Parti tüzüğü, programı, amblemi ve logosunun hazırlanması için katılımcılar fikirlerini beyan etti. Teşkilatlanma ve örgütlenme için taktik ve strateji tartışıldı.
Ahval'de yer alan habere göre, Bolu’daki kamp sürecinin bitmesiyle beraber kamptaki gelişmeler de gün yüzüne çıkmaya başlandı. “Kulislere yansıyanlara göre Davutoğlu'nun partisinin isminin büyük olasılıkla “Bizim Parti”, logosunun ise kalpli olacağı vurgulanıyor.
Ahval’e bilgi veren ve isimlerinin şimdilik gizli kalmasını isteyen iki önemli isim, söz konusu kampta 10 adet parti ismi katılımcılara önerildiğini ve uygun gördükleri isim için oylama yapılması istendiğini anlattı. Kulislerde birbirine fikirlerini aktaran kurucular kurulu üyeleriyse en çok Bizim Parti ismini beğendiklerini söylüyor.
Hareketin iki önemli kurucusuna göre, partinin logosu için de 10 seçenek gösterildi. İçinde ay, güneş, ağaç gibi şekillerin olduğu amblemlerin yanında üç amblemdeyse kalp vardı. Katılımcıların anlattıklarına göre en çok beğenilen logo, kalpli bir logoydu. Logoyu tarif eden kaynağımız, "Benim en çok beğendiğim logo kalpli olandı. Ekrem İmamoğlu'nun elle yaptığı kalp işaretine benzeyen logoyu benim gibi çok katılımcı beğendi" diyerek logoyu tasvir etti.
Parti tüzüğü ve programı için de farklı kesimlerden birçok isim fikrini beyan etti. Söz konusu kampa muhafazakâr, Kemalist, Alevi, Kürt, Ermeni ve milliyetçi kesimlerden pek çok siyasetçi katıldı. 110 civarında ismin katıldığı kampta 30 civarında kadın siyasetçi hazır bulundu.
Hareketin iki önemli kurucusunun anlatımına göre; kampta ekonomik kriz, Kürt sorunu, azınlıklar meselesi, dış politika başta olmak üzere pek çok konu tartışıldı. Kürt meselesi konuşulurken bazı Kürtler parti tüzüğünde anadilde eğitimin yer alması gerektiğini söyledi. Ancak söz konusu tartışmalar sonrası batıda oy kaygısı da düşünülerek parti tüzüğünde anadilde eğitim maddesi yer almadı. Fakat parti programında anadil haktır ifadelerinin yer alacağı belirtiliyor.
Yine toplantıda milliyetçi kesimden bazıları Azerbaycan ve Türklük üzerinden konuşurken Etyen Mahçupyan gibi isimler Türkiye’de yaşayan Ermenilerin de olduğunu ve herkesin üzerinde anlaşma sağlanacağı şekilde bir dil tutturmanın öneminden bahsetti.
Alevi meselesi içinse başta Doğan Demir olmak üzere, kampa katılan yaklaşık yedi-sekiz kişiden oluşan Alevi siyasetçi, partinin Alevilere yönelik tutumu üzerinden fikir beyan etti. Katılan Alevilerin bazılarının Bektaşi, bazılarının Pir Sultan Abdal Derneği gibi geleneklerden geldiği ifade edildi. Böylece farklı Alevi grupların varlığı göz ardı edilmedi.
Kurucular kurulunda yer alanların hepsinin AKP'nin küskünleri olmadığı, katılımcıların yalnızca 40 kadarının AKP'de daha önce siyaset yaptığı, 30 kadar ismin ilk kez siyaset yapacağı ve geri kalan 40 kadar kişinin de başka partilerden gelme insanlar olduğu belirtildi.
Peki, Davutoğlu Hareketi’nin parti teşkilatlanması nasıl olacak? Hareketin iki önemli ismi, partilerinin yerel temsiliyete önem vereceğini söylüyor. Buna göre her ilde bir heyet oluşturulacak. O heyet üç ismi genel merkeze iletecek. Böylece heyet o üç kişiyi il başkanı ve yardımcıları olarak seçecek. İlçe başkanları aynı yöntemle seçilecek. Genel merkez atama yapmayacak ve görevden almayacak. Yerelde yapılan bu seçimlerde demografik yapı önemli şekilde belirleyici olacak. Partinin genel merkezinin gençlik kolları ve kadın kolları olmayacak. Kadın kolları ve gençlik kolları yerelde olacak.
Kamptan önce 10 Aralık’ta planlanan parti resmi ilan başvurusu, kampta tespit edilen bazı eksiklikler nedeniyle 10 ile 13 Aralık arasında gerçekleşecek.
Kayyım atamalarına karşı da net tavır belirlendi. Parti iktidar olması halinde bir belediye başkanı suç işlemiş, ceza almış olsa bile onum yerine kayyım atanmayacak. Belediye meclisi yeni başkanını oylama ile seçecek.
Yine Davutoğlu partisi iktidar olması halinde son zamanlarda uygulanan mülâkat sistemini de kaldıracak. Teknik işler hariç hiçbir iş için mülâkat sistemi uygulanmayacak. Böylece nepotizm önlenmeye çalışılacak, liyakat öne çıkartılacak.
Parti tüzüğünde eyleme dönüşmemiş hiçbir fiilin suç olarak kabul edilmeyeceği yönünde ifadeler de olacak. Böylece ifade özgürlüğü konusunda ortam sağlanacak.
Kurucular kurulunda yer alan herkes mal beyanında bulunacak. Her yıl bu tekrar edilecek. Üç dönem kurulu uygulanacak. Partinin tüzüğünde ve programında ya da siyaset yapılan arenalarda dini söylem ağır basmayacak.
Partili cumhurbaşkanlığı olmayacak. Meclis güçlü olacak ve her şeyin üzerinde tutulacak.
Kamp sonrasında Şehir Üniversitesi’nin Marmara Üniversitesi’ne bağlanması ve Erdoğan'ın açıklamaları da Davutoğlu’na yakın ekiplerin kulislerden tartışılıyor. Yaklaşık altı aydır iktidarın yaptırımlarına maruz kaldığını söyleyen Davutoğlu Hareketi’nden kaynağımız, “Üzerimize çok geliyorlar. Medyaya bizim çıkmamıza müsaade etmiyorlar. Şehir’e el koydular. Binamıza mühür vurdular. Bizi kurutmaya ve yıldırmaya çalışıyorlar. Biz şeffaf siyaset istiyoruz. Hoca da bunu dile getirdi” diyerek bu durumlara hazırlıklı olduklarını söylüyor.
Şehir Üniversitesi üzerinden Mehmet Şimşek, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nu hedef alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ilk yanıt ise Davutoğlu’ndan gelmişti. Kaynakların dediğine göre Davutoğlu’nun partisi somutlaştıkça ve kararlılığı sürdükçe benzer yaptırımlar gelmeye devam edecek.
Davutoğlu’na yakın eski bir milletvekili ise Davutoğlu ve ekibinin mal varlığı ve yolsuzluk konusunda alınlarının ak olduğunu söylüyor. Davutoğlu’nun hodri meydan dediğini ancak iktidarın bu denetleme ve mal bildirimi konusuna yanaşmayacağını belirtiyor.
Kaynak, “Erdoğan bizi bu ithamla gündem yaptı. Ancak Davutoğlu ailesinin her şeyi şeffaf. Zaten başbakan iken azledilme ve hedef gösterilme nedenlerimizden biri de şeffaflık istememiz. Ancak göreceksiniz Sayın Erdoğan bir süre sonra bu konularda hiç konuşmayacak. Çünkü onlar için pek de rahat konuşulacak bir konu değil” diyerek Davutoğlu’nun itirazının adeta bir manifesto olduğunu vurguluyor. (ahval)
YORUM YAZ