Genel seçimin kesinleşmeyen sonuçlarına göre, tek parti hükümeti dönemi 13 yılın ardından sona ererken, piyasadaki ilk tepki TL'nin yüzde 5'e yaklaşan değer kaybı ile yeni zirvesini test etmesi oldu. Analistler, kısa vadede dalgalanmanın süreceğini öngörürken; Türkiye'nin koalisyon ya da azınlık hükümeti ile mi yola devam edeceği yoksa erken seçime mi gideceği yakından izlenecek.

Türkiye'de bugün yapılan genel seçimin kesin olmayan sonuçlarına göre, HDP ilk kez parti olarak girdiği seçimde yüzde 10 seçim barajını aşarken, AKP'nin tek başına hükümet kurma olasılığı kalmadı.

CNNTurk'te yer alan ve oyların tamamına yakınının sayıldığı dağılıma göre, AKP yüzde 40.8 ile TBMM'de 258 sandalye kazanırken, HDP oyların yüzde 13 ile 79 üyelik aldı. CHP'nin oy oranı yüzde 25.1, MHP'nin ise yüzde 16.4 oldu sırasıyla 132 ve 81 sandalye aldılar.

Tek parti hükümeti olasılığının son bulmasının ardından Cuma günü 2.6615 seviyesinde işlem gören dolar/TL düşük hacimli işlemlerde 2.7996'ya kadar yükselerek yeni zirveyi gördü. Dolar/TL saat 2301 itibarıyla 2.7500/2.7525 seviyesinde işlem gördü. İşlemler hacimsiz bir piyasada gerçekleşirken ilk tepki olarak tarihi zirve seviyesini test eden TL'deki dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 5'e yaklaştı.

ING Bank Döviz Masası Müdürü Burçin Metin, seçim sonuçlarının kısa vadede piyasada satış baskısını beraberinde getirdiğini belirterek, "Seçimler piyasa istikrarı açısından belirsizliği artıran bir sonuca işaret ediyor. Bundan sonra piyasa öncelikle 'Hükümet kurulabilecek mi kurulamayacak mı?' bunu izleyecek" dedi ve ekledi:

"Eğer bir koalisyon kurulursa bu Türkiye için pozitif mi negatif mi; istikrarı devam ettirebilecek mi ettiremeyecek mi ona bakacağız. İstikrarın devam ettiği bir koalisyon piyasada pozitif fiyatlanacaktır. Koalisyon çıkmaz ise süreç sürüncemede kalır ve devamında erken seçim ihtimali doğarsa satış baskısı devam edecektir. Henüz erken seçim fiyatlarda yok. Bu, belirsizliğin daha da uzaması anlamına geliyor ve satış baskısını daha da arttıracak bir süreç."

Analistler en tercih edilen durumun dört partinin mecliste temsil edildiği, muhalefetin güçlendiği ancak tek parti iktidarının devam ettiği bir sonuç olduğunu belirtiyorlardı.

"Sabah itibariyle piyasalarda ilk olarak hem kur tarafı hem de borsa tarafı satıcılı olacaktır" diyen Global Menkul Değerler Stratejisti Gökhan Uskuay, "Yüksek ihtimalle bu sonuçlara göre AKP-MHP koalisyonu çıkabilir. Bu herhangi bir şekilde sürpriz olmayan bir sonuç. Anketlerin ortalamasına benzer bir sonuç. Tek parti olmayacağı zaten fiyatlanmıştı. Sonuçlara göre iki olasılık var. Biri koalisyon, diğeri erken seçim. Ancak bu olasılıklardan erken seçim piyasalar tarafından henüz fiyatlanmadı" diye konuştu.

Analistler, dört partinin yer aldığı bir parlamentoda AKP'nin tek başına iktidar olduğu bir senaryoyu siyasal istikrar, meclisteki temsil gücü, ekonomiye odaklanma ve çözüm sürecinin işleyişi gibi birçok belirsizliği aynı anda azaltma potansiyeli taşımasından dolayı piyasanın en tercih ettiği seçenek olarak belirtiyorlardı.

Koalisyon ihtimalinin de göz ardı edilmediği piyasalarda, bankacılar seçim öncesi yapılan fiyatlamaları tek başına iktidar ile koalisyon ihtimalinin "tam ortasında" olarak nitelemişlerdi.

Analistlere göre, mevcut tablo "kısa vadede satış baskısı" yaratsa da bu olasılık "yürüyebilecek" bir koalisyon kurulabilmesi halinde ilk negatif tepkiyi ortadan kaldırabilir.

Ünlü&Co Portföy Yönetimi Genel Müdürü Murat Gülkan, "Kısa süreli olarak bir miktar volatilite olabilir ama bu seçim sonuçlarını orta vade için olumlu görecek bir yatırımcı kesimi de olacaktır. Türkiye'de en azından demokrasinin işlediği bir kez daha teyit edilmiş oldu" dedi ve ekledi:

"(Seçim sonuçları) Seçmenin algısı ve hassasiyetleri ile ilgili manidar ve hassas mesajlar içerdi. Hisse senedi piyasası açılışta düşebilir ama yarım saatlik, bir saatlik hareketleri tahmin etmenin bir faydası yok ve mümkün değil."

Gülkan ayrıca, bu seçimlerin Türkiye'de restorasyon döneminin başlangıcı olabileceğine de işaret etti.

Reuters'da seçim öncesi yer alan bir analizde de belirtildiği üzere, piyasalarda ilk etapta satış baskısı yaratması beklenen koalisyon ihtimalinin son dönemde artan kutuplaşmaların yarattığı gerilim dikkate alındığında bazı kazanımları da beraberinde getirebileceği düşünülüyordu.

AKP 2011 genel seçiminde yüzde 49.8, CHP yüzde 26, MHP yüzde 13 oranında oy almıştı. HDP ise 2011 genel seçimine bağımsız adaylarla girmişti.

Seçim sonuçlarını Reuters'a değerlendiren bir AKP yetkilisi, "Bu tablodan hükümet çıkmaz, erken seçim görülüyor. AKP-MHP koalisyonu olursa bir sonraki seçimde bu oyu da alamayız. Tahminimiz bir azınlık hükümeti ve erken seçime gidilmesi yönünde" dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın seçimlerin ardından başkanlık sistemine geçme hedefine ulaşmasının zora girmesi ihtimali, siyasetteki yüksek tansiyonunun seçim sonrasında da devam edeceğine işaret ediyor.