Morgan Stanley’in ABD hisse senedi stratejisti Mike Wilson, 2025 yılında borsa için genel olarak pozitif bir yıl öngördüğünü, ancak yatırımcıların daha karmaşık bir piyasa dinamiği ile karşı karşıya kalacağını belirtti. Wilson, yatırımcılara "halter stratejisi" olarak bilinen bir yatırım modelini benimsemelerini tavsiye etti. Bu strateji, yüksek ve düşük riskli varlıkların dengeli bir karışımını içeren bir portföy yapısı oluşturmayı ifade ediyor.

Halter Stratejisi Neden Öne Çıkıyor?

Wilson, Morgan Stanley’in “Thoughts on the Market” podcast'inde yaptığı açıklamada, bu yaklaşımın özellikle piyasada belirsizliğin arttığı dönemlerde riskleri azaltmak ve potansiyel kazançları optimize etmek için etkili bir yöntem olduğunu söyledi. Halter stratejisi, yüksek kaliteli, büyük sermayeli hisselerin yanı sıra döngüsel büyüme hisselerine yatırım yapmayı içeriyor.

2024 yılı boyunca piyasada karmaşık bir dinamik görüldüğüne işaret eden Wilson, kazançların farklı dönemlerde hem yüksek kaliteli hem de düşük kaliteli hisse gruplarına yayıldığını vurguladı. Bu yıl olduğu gibi, enflasyon, ekonomik büyüme ve Federal Rezerv'in faiz politikalarına ilişkin değişen beklentiler, yatırımcı davranışlarını şekillendirmeye devam edecek.

Trump Politikalarının Etkileri

Wilson, 2025 yılı için olumlu beklentilerin yanı sıra bazı risklerin de bulunduğunu belirtti. Trump’ın ikinci başkanlık döneminde planladığı deregülasyon ve kurumlar vergisi indirimlerinin, kurumsal kazanç büyümesine katkıda bulunması bekleniyor. Özellikle büyük sermayeli kaliteli hisse senetlerinin, bu politikaların etkisiyle kazanç açısından güçlü bir performans göstereceği öngörülüyor.

Ancak Trump'ın ticaret ve göçmenlik politikalarına yönelik bazı önerileri, ekonomik riskler yaratıyor. Trump’ın daha kapsamlı bir gümrük vergisi planı, 2025 yılı boyunca enflasyonda bir artış riskini beraberinde getirebilir. Ayrıca, göçmenlerin sınır dışı edilmesi gibi adımların, iş gücü piyasasını olumsuz etkileyebileceği ifade ediliyor.

Wilson, bu politikaların kısa vadede büyüme üzerinde negatif etkiler yaratabileceğini ve yatırımcıların bu belirsizlikleri dikkate alması gerektiğini söyledi.

Kısa Vadede Muhafazakâr Davranış

Morgan Stanley stratejisti, 2025’in ilk çeyreğinde borsanın daha temkinli bir şekilde hareket edeceğini öngördü. Fed’in faiz indirimlerini hangi hızla gerçekleştireceği ve ticaret politikalarının piyasa üzerindeki etkileri, borsanın seyrini belirleyecek önemli faktörler arasında yer alıyor.

Wilson, ABD ekonomisinin hâlâ yüksek faiz oranlarının baskısı altında olduğunu ve küçük işletmeler ile tüketiciler arasında bazı finansal zorlukların baş gösterdiğini ifade etti. Bu nedenle, "sert iniş" riskinin tamamen ortadan kalkmadığını söyledi.

2025 İçin S&P 500 Tahminleri

Morgan Stanley, S&P 500’ün 2025 yılını yaklaşık 6.500 puan seviyesinde kapatmasını bekliyor. Bu, mevcut seviyelerden %7’nin üzerinde bir artış anlamına geliyor. Wilson, hisse senedi piyasalarının kazanç büyümesi açısından sağlam bir temele sahip olduğunu ve bu büyümenin yüksek kaliteli hisse senetlerinde daha belirgin olacağını belirtti.

Wilson ayrıca yatırımcılara küçük sermayeli veya düşük kaliteli hisselere yoğun şekilde yatırım yapmamalarını, bunun yerine büyük sermayeli şirketlerde odaklanmalarını tavsiye etti.

Yatırımda Çeşitlendirme İçin Halter Stratejisi Nedir, Neden Önemlidir?

Halter yatırım stratejisi, portföyü çeşitlendirmek ve riskleri azaltmak amacıyla kullanılan etkili bir yöntemdir. Bu strateji, yatırımcılara hem yüksek getiri potansiyeli sunan riskli varlıklara hem de daha istikrarlı gelir sağlayan düşük riskli varlıklara yatırım yapma imkanı tanır.

Özellikleri ise şunlar:

• Temel Kavram: Halter yatırım stratejisi, ağırlık kaldıran bir halterin iki ucundaki farklı ağırlıklara benzetilir. Portföyde, uzun vadeli tahviller gibi düşük volatiliteli ve güvenli varlıklar ile yüksek büyüme potansiyeli olan hisse senetleri gibi riskli varlıklar birlikte tutulur.
• Neden Halter Stratejisi?
  • Risk Çeşitlendirmesi: Farklı varlık sınıflarına yatırım yaparak, piyasa dalgalanmalarının etkilerini azaltır.
  • Getiri Maksimizasyonu: Hem güvenli gelir hem de büyüme potansiyeli sunar.
  • Dengeli Portföy: Risk toleransına göre portföy ağırlıkları ayarlanarak kişiye özel bir yapı oluşturulur.
• Nasıl Uygulanır?
  • Varlık Seçimi: Uzun vadeli tahviller, hisse senetleri, emtialar gibi farklı varlık sınıfları değerlendirilir.
  • Ağırlıklandırma: Risk profiline göre her bir varlık sınıfına ayrılan oran belirlenir.
  • Zamanlama: Piyasa koşullarına göre portföy düzenli olarak gözden geçirilir ve yeniden dengelenir.
• Avantajları:
  • Risk azaltma: Piyasa dalgalanmalarına karşı daha dirençli bir portföy oluşturur.
  • Getiri potansiyeli: Yüksek büyüme potansiyeli olan varlıklara yatırım yaparak uzun vadede daha yüksek getiri elde etme imkanı sunar.
  • Esneklik: Yatırımcının risk toleransına ve hedeflerine göre özelleştirilebilir.
• Dezavantajları:
  • Karmaşıklık: Portföy yönetimi için daha fazla zaman ve çaba gerektirebilir.
  • Piyasa Koşullarına Bağlılık: Piyasa koşulları değiştikçe portföyün performansı da değişebilir.