ABD yaklaşan seçimlere hazırlanırken, piyasa gözlemcileri olası bir Cumhuriyetçi zaferinin potansiyel etkilerini değerlendirmeye başladı. UBS ekonomistlerine göre, böyle bir sonucun ardından belirli sektörler, beklenen politika değişiklikleri, düzenleyici uygulamalar ve oluşacak ekonomik trendler nedeniyle önemli ölçüde fayda sağlayacak.

Örneğin, finans sektörü Cumhuriyetçilerin zaferinden en büyük faydayı görecek sektör olarak öne çıkıyor. Tarihsel olarak, bu sektör, Cumhuriyetçi yönetimler altında deregülasyon politikaları ve güçlü ekonomik büyüme sayesinde gelişti.

Ekonomistler, finans sektörünün daha az düzenleme, daha güçlü nominal GSYİH, daha dik bir getiri eğrisi ve artan birleşme ve devralma faaliyetlerinden fayda sağlayacağını belirterek, “Finans sektörü, 2016 seçimlerinin ardından ve Trump/Biden tartışması ve suikast girişimi sonrası en çok performans gösteren sektörler arasındaydı,” diyor..

Döngüsel sektörler, özellikle sanayi ve enerji de iyi performans göstermesi beklenen sektörler arasında. Bu sektörler genellikle ekonomik genişlemeler ve deregülasyondan çoğunlukla fayda sağlıyor.

Sanayi sektörü tüm durumlarda fayda sağladığına dikkat çeken ekonomistlere durumu şöyle özetliyor: “Enerji sektörü 2016 seçimlerinin ardından düşük performans gösterdi, ancak tartışma ve suikast girişimi sonrası en iyi performans gösteren sektör oldu.”

Malzeme sektörü de enerji ile birlikte düzenleyici kısıtlamaların azaltılmasından fayda sağlayabilir. Özellikle sondaj ve diğer çevresel kısıtlamaların azaltılması önemli bir avantaj sağlayabilir.

Tüketici isteğe bağlı harcamalar ise 2016 seçimlerinden sonra daha az etkilendi.

Trump, ilaç fiyatlarında "en çok tercih edilen ülkeler" fiyatlandırmasını savunmuştu, bu da UBS'ye göre sağlık sektörü için bir zorluk oluşturuyor. Ancak bazı şirketler, özellikle Humana (NYSE:HUM) ve UnitedHealth (NYSE:UNH), sigorta kurallarındaki değişikliklerden faydalanabilir.

Teknoloji sektörü, seçim sonuçlarına karşı özellikle hassas olmasa da, istikrarlı performansını sürdürebilir. UBS raporunda, bu endüstrinin "ne ekonomik olarak hassas, ne de yüksek düzeyde düzenlenmiş" olduğunu belirtiyor. Dolayısıyla, seçim sonuçlarından önemli bir kesinti veya kazanç yaşamadan, geniş piyasa ve teknolojik yeniliklere dayalı trendini sürdürebilir.

Yatırım tarzı açısından, değer hisselerinin Cumhuriyetçi bir zafer senaryosunda büyüme hisselerinden daha iyi performans göstermesi bekleniyor. UBS'in araştırması bu konuda şunları gösteriyor: "Düşük F/K hisseleri, Trump'ın seçimi ve son olaylar sonrasında öne geçti. Finans ve döngüsel sektörler genellikle düşük F/K oranına sahipken, hesaplamalarımız sektör nötr. Başka bir deyişle, düşük F/K hisseleri gruplar arasında üstün performans gösterdi.” 

Öte yandan, yüksek büyüme hisseleri, 2016 seçimlerinden sonra farklılaşmadı ve son olaylar etrafında düşük performans gösterdi.

S&P 500, Trump'ın 2016'daki beklenmedik seçim zaferinin ardından bir yıl içinde %21.5 arttı. Ancak, sektörel ve faktör liderliği ile karakterize edilen "Trump ticareti" seçimin ardından sadece bir ay sürdü.