Uluslararası Para Fonu (IMF) 2021'de 200 milyar dolar olan küresel borcun % 0,08 artışla 2022'de 238 trilyon dolara ulaştığını açıkladı. Bu borcun yüzde 61,3'ü yani 146 trilyon doları kamu, 92 trilyon doları ise özel sektörüne ait.

2020'den sonra, küresel ekonomik büyümedeki toparlanmaya ve yüksek enflasyona rağmen kamu borcu "inatla" yüksek kalmaya devam ediyor.

Birçok hükümet salgına tepki olarak mali desteği askıya alırken, ekonomik büyümeyi artırmak ve gıda ve enerji fiyatlarındaki artışlara yanıt vermek için bütçe harcamalarını artırarak kamu borç seviyelerini yüksek tuttu.

Hanehalkı ve mali olmayan şirket borçlarını içeren özel borcun GSYH'ye oranı ise 12 puan azaldı. Ancak bu durum pandemi döneminde büyümeyi azaltmaya yetmedi.

Pandemiden önce, küresel kamu borcunun GSYH'ye oranı onlarca yıldır artıyordu. Küresel kamu borcu 1970'lerin ortasından bu yana üç katına çıktı ve 2022'nin sonunda GSYİH'nın % 92'sine (91 trilyon dolar) ulaştı.

Özel borç da üç katına çıkarak GSYH'nin % 146'sına (veya yaklaşık 144 trilyon dolara ) ulaştı, ancak bu, 1960-2022'yi kapsayan daha uzun bir dönemde gerçekleşti.

Çin'in kamu borçlanmasının ekonomik büyümeyi geride bırakması nedeniyle, son yıllarda küresel borcun artmasında merkezi bir rol oynadı. Her ne kadar Çin'in borcunun GSYH'ye oranı ABD'ninkiyle aynı olsa da, dolar bazında Çin'in toplam borcu ( 47,5 trilyon dolar) hâlâ ABD'ninkinden (neredeyse 70 trilyon dolar oldukça düşük. Finansal olmayan kurumsal sektörün borçlarına göre Çin yüzde 28'lik payla dünya lideri