E-ticarette ciro 2015'te 250 milyar TL olacak
Sayıları 14 bini aşan e-ticaret sitelerinin toplam cirosu 2013'te yüzde 60 yükselerek, 35 milyar liraya ulaştı. 2015’de ise 250 milyar lira olacağı tahmin ediliyor
Sayıları 14 bini aşan e-ticaret sitelerinin toplam cirosu 2013'te yüzde 60 yükselerek, 35 milyar liraya ulaştı. 2015’de ise 250 milyar lira olacağı tahmin ediliyor.
eNroll Web Çözümleri Yönetici Ortağı Akgün Yardımcı, Türkiye’de en hızlı gelişen iş alanlarından birinin de e- ticaret olduğunu belirterek, "Markalar, e-ticaret siteleri açarak rakip firmaların siteleri ile büyük mücadele içine giriyor. Sayıları 14 bini aşan bu tür sitelerin toplam cirosu 2013'te yüzde 60 yükselerek, 35 milyar liraya ulaştı. 2015’de ise 250 milyar lira olacağı tahmin ediliyor" dedi.
Yardımcı, internetin, temel bazı kurallara dikkat edildiği sürece hemen herkesin satış yapabileceği bir kanal olduğunu belirterek, internet üzerinden satış dendiğinde akla firmanın kendi e-ticaret sitesini kurması ve bu siteden nihai tüketiciye satış yapmasının anlaşıldığını ancak internetin satış kanalı olarak kullanılmasının farklı modelleri olduğunu söyledi.
Yardımcı, "internet üzerinden satış yapmanın bir maliyeti yoktur" şeklindeki düşüncenin çok yanlış olduğuna vurgu yaparak, fiziksel olarak mağaza açmaktan daha düşük olsa da bir bütçe ayırmanın ve bunu iyi kullanmanın rekabet için çok önemli olduğunu belirtti.
Kapsamlı bir iş planı yapılmalı
İnternet üzerinden satış yapmak, müşterilere bu kanaldan hizmet vermek isteyenlerin ilk yapmaları gerekenin çok kapsamlı olmasa da bir iş planı oluşturmak olduğuna işaret eden Yardımcı, şunları kaydetti:
"Nasıl bir bütçe ve kaynak ayrılabileceği, nasıl bir ekip oluşturulabileceği, tedarik kanalları çok önemli. Sürdürülebilir bir yapı oluşturmak e-ticaret projesinin başarısı için çok kritik. Bu tür bir planlamadan sonra bir o kadar önemli diğer konu projenin yazılım ve tasarım süreçlerinde beraber çalışılacak iş ortağının, bir dijital ajansın ya da ekibin seçimidir. Bir e-ticaret projesini sadece bir site kurmak olarak değerlendirmemek, tüm bileşenlerini göz önünde bulundurmak gerekir."
Yardımcı, başarılı bir e-ticaret projesi için müşterilerin ve siparişlerin etkin bir şekilde takip edebileceği bir sistem ile ürünlerin rahatça bulunabileceği, satın alma süreçlerinin kolay oluğu bir sistem kurmanın gerekli olduğunu dile getirerek ,"Bu işlemleri alışılagelmiş web ara yüzünün yanı sıra mobil ara yüz ya da mobil uygulama desteği de oldukça önemli. Ayrıca arama motoru dostu bir uygulama altyapısı artık sadece e-ticaret projeleri için değil tüm web projeleri için zorunluluk haline geldi" dedi.
Kredi kartıyla sanal alışveriş miktarı 35 milyar TL olacak
Yardımcı, Türkiye’de en hızlı gelişen iş alanlarından birinin de e- ticaret işi olduğunu belirterek, teknolojinin ve internet kullanımının gelişmesi ile beraber gittikçe yaygınlaşmaya başlayan internet üzerinden alışverişin gün geçtikçe daha çok tercih edilmeye başladığını ifade etti.
Bu sebeple büyük ve büyümek isteyen markaların e-ticaret siteleri açarak rakip firmaların siteleri ile büyük mücadele içine girdiklerini vurgulayan Yardımcı, "Şu anda Türkiye’de sayıları 14 bini aşan bu tür sitelerin toplam cirosu 2013'te yüzde 60 yükselerek 35 milyar liraya ulaştı, 2015’de ise 250 milyar liraya ulaşacağı tahmin ediliyor. Bankalararası Kart Merkezi’nin resmi verilerine göre, yıl sonunda internetten yapılan kartlı ödeme hacminin 35 milyar lira olacağı ön görülüyor" bilgisini verdi.
E-ticarette dikkat edilmesi gerekenler
Yardımcı, nihai tüketicinin e-ticaret siteleri kullanırken nelere dikkat etmesi konusuna da değinerek, şöyle konuştu:
"Eğer ilk defa alışveriş yapacağınız bir site söz konusu ise site hakkında internet üzerinde kısa bir araştırma yapmak başınızın ağrımasını engelleyebilir. Çok satıcının olduğu sitelerde aynı araştırmayı satıcı için yapmak da gerekli. Tüketicilerin haklarını bilmesi de çok önemli. Örneğin cayma hakkı tüketiciye pek çok üründe hiçbir gerekçe göstermeden ürünü iade etme imkanı veriyor ama tüketicilerimiz bu gibi haklarından haberdar değil. Türkiye’de bu anlamda tüketici lehine yapılan pek çok düzenleme bulunuyor. Gerekli güvenlik önlemlerini aldıktan sonra, internet üzerinden kredi kartı bilgilerini vermek, en az mağazada kart bilgilerini vermek kadar güvenli. Tüketiciler kredi kartlarında kesinlikle '3D Secure' olarak adlandırılan katmanlı güvenlik metodunu kullanmalı. Böylece kart bilgileriniz bir başkasının eline geçse dahi işlem yapamaz."
Yardımcı, fiyat kadar hizmet kalitesinin de karşılaştırılması gerektiğine vurgu yaparak, "Tüketiciler genelde satın alacakları ürün ya da ürünlerin sanal mağazalardaki fiyatlarını karşılaştırarak mağaza seçip satın alıyor. Ancak fiyat kadar, ürünleri satan mağazaların sundukları hizmetleri, hizmet kalitesini de kesinlikle değerlendirmeliler. İhtiyacınız olan ürün satın almaya kadar verdiğiniz sanal mağazada kredi kartı bilgilerinizi girdiğiniz sayfada tarayıcınızın adres kısmında HTTPS yazdığından emin olmalısınız. Bu kart bilgilerinizin şifrelenerek karşıdaki bilgisayara gönderildiğinin bir göstergesidir. Lisanslı ve güncel yazılım kullanmak, güncel veri tabanına sahip bir antivirüs yazılımı kullanmak güvenliğinizi arttıracaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Sırada s-ticaret ve m-ticaret var
Yardımcı, tüketicilere bir web sitesi üzerinden ürünleri sunmanın artık yeterli olmadığını ifade ederek, mobil kanallardan da erişilebilir siteler oluşturmak ya da mobil cihazlar için uygulamalar geliştirmenin rekabetin bu kadar çok olduğu bir ortamda kaçınılmaz olduğunu ve e-ticaret girişimlerinin müşterinin olduğu her platformda var olması gerektiğini söyledi.
Bunun da bir kaynak ayırmayı, rekabetçi ortamda kaynakları iyi değerlendirip, iyi planlama yapmayı gerektirdiğini anlatan Yardımcı, "Sosyal ağlar, dijital kanallar gerek ölçülebilir olmaları gerekse hızlı bir etkileşime imkan vermesi ve geleneksel mecralar ile kıyaslandığında düşük maliyetleri olması nedeniyle rekabetin çok olduğu, karlılık oranlarının oldukça düşük olduğu e-ticaret girişimlerinde çok büyük önem arz ediyor. Sosyal ağlar ile entegrasyon ve farklı mecralardan ürün ile servislere erişme imkanı sağlamak, aynı servisleri sunan aynı ürünleri satan diğer mağazalardan ayrıştırabilir, iyi bir müşteri yönetim sistemi ile rakipleriniz arasından bir anda sıyrılmanızı sağlayabilir. İyi bir çalışma ile ürün ve servislerinizin sosyal ağlarda, takipçileriniz tarafından da reklamlarının yapılabileceğini daha geniş kitlelere bu şekilde de erişilebileceğini göz önünde bulundurmak gerekli" ifadesini kullandı.
Özel yazılım ne zaman
Yardımcı, çok sık karşılaşılan ve gündeme gelen, “Yazılım hazır mı özel mi olmalı?” sorusuna "hedeflere ve amaca uygun olanı hangisi ise o olmalı" diye yanıt verilebileceğini belerterek, küçük girişimciler ya da mikro e-ticaret projeleri için hazır yazılımlar ya da ortak satış mağazalarının daha doğru çözüm olabileceğini kaydetti. Hedefleri daha büyük olan firmaların ise böyle bir metot ile internet üzerinden satış kanalı oluşturmasının tam tersi bir etki yaratabileceğini anlatan Yardımcı, zaman içinde doğabilecek ihtiyaçlara sağlıklı yanıt verilebilmesi, mobil platformlarla entegrasyon gibi sebeplerle büyümek isteyenlerin özel yazılımı tercih etmesi gerektiğini söyledi.
YORUM YAZ