Elektrikli araçların kalbi okyanus derinliklerinde yatıyor
Okyanus tabanından maden çıkarma planlarının, sektörü düzenleyen BM organının gelecek hafta yapacağı toplantıda askıya alınması bekleniyor; zira çevresel ve ekonomik riskler endüstriyi başlamadan bitirmekle tehdit ediyor.
Çevreci gruplar Uluslararası Deniz Yatağı Otoritesi'nin (ISA) önümüzdeki hafta Jamaika'nın Kingston kentinde yapacağı toplantıda madenciliğe hemen izin verilmemesini bekliyor. Ülkeler ayrıca ayın ilerleyen günlerinde, projelerin koruma önlemleri olmadan ilerlememesini sağlamak için bir moratoryumu tartışacaklar.
Madencilik şirketleri okyanus tabanının elektrikli araçların bataryalarında kullanılan nikel ve kobalt gibi metaller açısından potansiyel olarak zengin olduğunu, dolayısıyla bunların çıkarılmasının küresel enerji dönüşümünü destekleyeceğini söylüyor.
Herhangi bir izin gecikmesi, Pasifik'te deniz dibindeki minerallerden yararlanma çabalarına öncülük eden Kanadalı The Metals Company'nin beklentilerine zarar verebilir.
Çevre grupları, okyanus tabanlarından "polimetalik nodüller" çıkarmak için ağır makinelerin kullanılmasının, habitatları tahrip ederek, tortuyu çalkalayarak ve göç yollarını bozarak deniz ekosistemlerine onarılamaz zararlar verebileceği konusunda uyarıyor.
TMC, derin deniz madenciliğinin bir miktar ekolojik etkisi olsa da, karadan çıkarma işlemine göre daha az zarar verici olacağını söylüyor.
Tartışmaların merkezinde "iki yıl kuralı" olarak bilinen ve ISA konseyinin, ilgili düzenlemeleri henüz tamamlamamış olsa bile, başvuruları sunulduktan iki yıl sonra "değerlendirmesi ve geçici olarak onaylaması" gerektiğini söyleyen bir boşluk var. TMC'nin sponsor devleti olan Pasifik adası Nauru, Temmuz 2021'de bu boşluğu tetikledi.
Hükümet dışı bir çevre grubu olan Deep Sea Conservation Coalition'dan Sian Owen, Nauru'nun bu yıl ISA'nın teknik komitesine bir "çalışma planı" sunacağını belirttiğini ancak komitenin resmi olarak onay önermesinin beklenmediğini söyledi.
Bir brifingde yaptığı konuşmada, "Bu, hem küresel düzeyde hem de ISA Konseyi içinde duraklama yönünde artan ivmenin bir yansımasıdır" dedi. Almanya, Yeni Zelanda ve İsviçre moratoryum çağrısında bulunurken, Fransa tamamen yasaklanmasını destekliyor.
ISA, ulusal yetki alanlarının ötesindeki deniz alanlarında arama yapmaktan sorumludur ve kararları, ülkelerin kendi karasularında maden aramalarını engellemeyecektir. Norveç kısa süre önce 280,000 kilometrekarelik (108,000 mil kare) alanı keşif çalışmalarına açmayı planladığını duyurdu.
Çevresel etkilerin ötesinde, artan maliyetler ve belirsiz ekonomik getiriler de yatırımcıları caydırabilir.
Toplantıya katılacak olan yatırımcı ve derin deniz kaşifi Victor Vescovo, "Gerçek şu ki, hiç kimse deniz tabanını büyük bir ticari kapasiteyle kazmadı" dedi ve ekledi:
"Bence çevresel kaygılar, hatta siyasi baskıdan da öte ortaya çıkacak mali risk ve düşük verimlilik nedeniyle okyanus madenciliğini durdurulacaklardır."