Türkiye ve Özbekistan'daki muadillerinin yanı sıra Kazakistan Merkez Bankası, geçen yıl küresel altın talebinin yaklaşık dörtte birini oluşturan merkez bankalarının külçe altın alımlarında üst üste ikinci çeyrekte de düşüşe katkıda bulunan kurumlar arasında yer aldı.

Kazakistan'ın ilk altı ayda yurtdışına yaptığı yaklaşık 67 tonluk satış, metalin rezervler içindeki payını mevcut 314 tondan 2023 sonunda %50-%55 gibi "optimal" bir seviyeye - yaklaşık 300 tona eşdeğer - düşürme planının bir parçası. Merkez Bankası sorulara e-posta ile verdiği yanıtta, bu oranın Haziran sonunda %56'ya yakın olduğunu söyledi.

Merkez Bankası, rezervlerin "çeşitlendirilmesi ve tahsisinde dengenin sağlanması amacıyla" geçen yıl dış piyasalarda "kademeli" altın satışlarının yaklaşık 120 tona ulaştığını ve yaklaşık 7 milyar dolar getirdiğini söyledi.

Külçe altından uzaklaşma, "rezervlerin dış piyasalarda likiditesi yüksek enstrümanlara yatırılan döviz kısmını yenilemesine" olanak sağlıyor. Buna ek olarak, metal hala "yabancı hesaplarda tahsis edilmemiş bir biçimde ve faiz getiren altın mevduatlarına yerleştirerek" tutuluyor.

Orta Asya'nın en büyük enerji üreticisindeki politika yapıcılar, hükümetin merkez bankasına rafine edilmiş altının yurtiçi arzını kilitlemek için "öncelikli" bir hak verdiği 2011'de rezervlerdeki değerli metalin payını yaklaşık %10'dan geçen yıl %70'e yaklaştırdıkları bir dönemin sayfasını çeviriyor.

Merkez bankası, yetkililerin uygun külçe oranını "likidite, karlılık ve ılımlı bir risk seviyesi gerekliliklerini dikkate alarak" belirlediğini söyledi.

Merkez bankası Bloomberg'e yaptığı açıklamada, "Altın piyasası ABD Merkez Bankası'nın para politikasına karşı yüksek hassasiyet göstermeye devam ediyor" dedi ve ekledi: "Ek dış şokların yokluğunda, Fed'in para politikasındaki potansiyel gevşeme altın fiyatlarını destekleyebilir."

Yurtdışındaki elden çıkarmaların yanı sıra, merkez bankası ilk yarıda iç piyasada da bir önceki yılın aynı dönemine göre hafif bir artışla 0,7 ton külçe altın sattı.

Dünya Altın Konseyi tarafından Mayıs ayında yayınlanan bir ankete göre, Kazakistan, çoğu önümüzdeki beş yıl içinde altın olarak tutulan toplam rezervlerin oranında artış bekleyen merkez bankaları arasında aykırı bir yaklaşım ortaya koyuyor.

Madencilik sektörünün lobi grubu WGC'nin Temmuz ayında yayınladığı rapora göre, dış finansmanı zora soktuğu için bu yıl değerli metal ithalatını sınırlama kararı alan Türkiye'nin altın satışları hariç tutulduğunda, Mart ve Mayıs ayları arasında dünya genelinde merkez bankaları net alıcı konumundaydı.

Riskli dönemlerde yatırımcılar için bir sığınak ya da enflasyona karşı bir koruma olarak görülen altın fiyatları, ABD'nin parasal sıkılaştırma döngüsünün sona yaklaştığına dair işaretlerle birlikte yükselişe geçti. Yüksek faiz oranları faiz getirisi olmayan altın için genellikle olumsuz.

Kazak Merkez Bankası bu yılki altın satışlarının zamanlamasında fırsatçı davrandı ve bu satışların çoğunun fiyatların "tarihi zirvelerinde" olduğu ilk çeyreğin sonunda ve takip eden üç ayın başında gerçekleştiğini söyledi.

Mayıs ayı başlarında altın, 2020 yılında ons başına 2.075,47 dolarla kırdığı rekor seviyeye yaklaştı.

Ülkenin uluslararası rezervlerinin yanı sıra Kazak Merkez Bankası, portföyünün %4,9'unu yaklaşık 40 ton altının oluşturduğu 60 milyar dolarlık Ulusal Petrol Fonu'ndaki varlıkları da yönetiyor. Külçe altın için %5'lik tahsisat limiti göz önüne alındığında, payını artırma planı yok.

Merkez Bankası, yılın ikinci yarısında piyasa koşullarına bağlı olarak tahsis edilmemiş hesaplardan ve opsiyon stratejileri kullanılarak yurtdışına daha fazla altın satışının planlandığını söyledi.

Metalin 2023 sonunda rezervlerdeki nihai oranı, altın fiyatından yerli üreticilerden yapılan alımların hacmine kadar çeşitli faktörlere bağlı olacaktır. Merkez Bankası, "Altın ve döviz varlıklarının 'ideal' bir oranı yoktur" dedi.