Sözcü'nün haberine göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2021 yılı dış ticaret rakamlarını açıkladı. Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

Bu bir rekordur

– Türkiye ekonomisi 2021 Ekim ayı itibarıyla salgın öncesi döneme göre 2 milyon ilave istihdam oluşturmuştur. Türkiye ilk defa krizlerin altında ezilen değil, krizleri yöneten hatta krizleri fırsata çeviren bir ülke konumuna gelmiştir. 2021 toplam ihracatımız geçen yıla göre yüzde 32,9 oranında artışla 225 milyar 368 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu bir rekordur.

Küresel bazda bir yarışın içindeyiz

– 2002’de sadece 87,6 milyar dolar olan dış ticaret hacmimizi 2021 yılında 496,7 milyar dolara ulaştırdık. İhracat yapılan 75 fasıl ürün grubunda Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat değerine ulaştık. Küresel bazda bir yarışın içindeyiz. Son 12 ayın 11’inde ihracat rekoru kırdık.

En fazla ihracat Amerika'ya

– Dış ticaret açığımız önceki yıla göre yüzde 7,8 azalışla 45,9 milyar dolara gerilerken ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 83,1’e yükseldi. En fazla ihracat artışı nereye biliyor musunuz? Amerika. Türkiye bunu da başardı. İhracatımız Güney Amerika’ya yüzde 86,6, AB dışı Avrupa ülkelerine yüzde 29, yakın ve Ortadoğu’ya yüzde 22,6, Kuzey Afrika’ya 44,8 oranında artmıştır.

Paramız çok önemli

– Biz şu anda dünyayla yarışıyoruz. Küresel bazda bir yarışın içindeyiz. Son 12 ayın 11’inde ihracat rekoru kırdık. Türk lirası ile ticaret gerçekleştirdiğimiz ülke sayısını her geçen gün daha yukarı taşıyoruz. Ne olur ‘Türk lirası’ deyip geçmeyin. Paramız çok önemli. 2022 hedeflerimizi 250 milyar dolar olarak revize ediyoruz. Cari fazla veren bir ülke konumuna hızla ulaşmak için 2022 ekonomik büyüme hedefimizi yüzde 5 olarak belirledik.

Zaafiyetle karşılaşmadık

– Milletin felaketinden siyasi rant devşirme peşindeki muhalefete rağmen Türk ekonomisine kontak kapattırmayacağız. Ülkemizin salgın yönetimine katkıda bulunan en önemli faktörlerden biri de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemidir. Türkiye dünyanın birçok ülkesinden farklı olarak devletin tüm kurumları arasındaki koordinasyonu en üst düzeyde tutmuş alınan kararlar hızlı şekilde uygulamaya geçilmiştir. Böylece sağlık hizmetlerinin yanında ekonomide ve kamu güvenliğinde de ciddi hiç bir zaafiyetle karşılaşmadık.

– Tarih boyunca küresel kriz dönemlerini iyi değerlendiren ülkeler ekonomik bakımdan çok büyük sıçramaları yakalamayı başardılar.