Enis Berberoğlu, açlık grevinden vazgeçti:
Milletvekili seçilerek dokunulmazlık hakkı kazanan tutuklu CHP'li Enis Berberoğlu, ‘yargılamayı durdurma' talebinin Yargıtay tarafından reddedilmesi üzerine dışarıyla ilişkisini kesme, kimseyle görüşmeme ve mahkemede savunma yapmama kararı aldı.
Milletvekili seçilerek dokunulmazlık hakkı kazanan tutuklu CHP'li Enis Berberoğlu, ‘yargılamayı durdurma' talebinin Yargıtay tarafından reddedilmesi üzerine dışarıyla ilişkisini kesme, kimseyle görüşmeme ve mahkemede savunma yapmama kararı aldı.
MİT TIR'ları davasında hüküm giyince tutuklanan Berberoğlu, 14 Haziran 2017'den beri Maltepe Cezaevi'nde. Berberoğlu, 24 Haziran seçimlerinde İstanbul 2'nci bölge ilk sıradan milletvekili seçilmişti.
Bunun üzerine vekil adına yapılan başvuruda, milletvekili seçildiği ve ‘yasama dokunulmazlığı'nı tekrar kazandığı belirtilerek davasının durdurulması talep edilmiş, Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesi, talebi reddetmişti.
Yargıtay'ın kararının ardından dün tutuklu bulunduğu Maltepe Cezaevi'nden ‘Anayasası çalınmış milletvekili' başlıklı bir mesaj yayınlayan Berberoğlu, "Eğer bu kararla bu ülke ve milletin demokrasi, özgürlük ve hukuk mücadelesinde benim hak-hukuk-adalet kurbanı ilan edilmem isteniyorsa, ‘Vatan Sağolsun' diyerek tereddütsüz kabul ediyorum" diye yazmıştı.
Cumhuriyet'ten Sinan Tartanoğlu'nun haberinde son mesajında yeni hukuksuzluklara karşı ailesi ve partisinden bağımsız vermesi gereken kararları çok yakında kamuoyuyla paylaşacağını duyuran Berberoğlu'nun, tepki için açlık grevine başlayacağı bildirilmişti.
'HER AĞAÇ TEK BAŞINA VE AYAKTA ÖLÜR'
Avukatları ve ailesi aracılığıyla açıklama yapan Berberoğlu, açlık grevinden vazgeçti.
Berberoğlu, pazartesi sabahından itibaren ailesiyle, avukatlarıyla ve milletvekilleriyle açık-kapalı görüşe çıkmama, mahkemelerde savunma hakkını kullanmama ve dışarıyla haberleşmeyi kesme kararı aldığını duyurdu.
Berberoğlu'nun, ‘İşte bağımsız kararım…' dediği açıklamasının devamında şu ifadeler yer aldı: "Anayasal hakkımın Yargıtay 16'ncı Daire tarafından ayaklar altına alınmasına ne tepki vereceğimi epeyce düşündüm. Sonuçta pazartesi sabahından itibaren ailemle, avukatlarımla ve milletvekilleriyle açık-kapalı görüşe çıkmama, mahkemelerde savunma hakkımı kullanmama ve dışarıyla haberleşmeyi kesme kararı aldım. Bu zor karar doğaldır ki ailemi, avukatlarımı, partimi ve sevenlerimi mutlu etmeyecek, dolayısıyla onlardan bağımsız ve hatta onlara rağmen uygulamam zorunlu. Ama herkes bilsin ki niyetim onları üzmek değil, tam aksine daha fazla üzülmelerini engellemek ve korumak. Çünkü görüyorum ki benim etrafımda dönen tartışmalarda aileme, partime ve hatta seçmenlerime bile çamur sıçrıyor, çektiğim eziyet yoldaşlarıma korku salma amacıyla malzeme ediliyor. Tabii ki görüşemediklerimi çok özleyeceğim ve fakat biliyorum ki her ne kadar ormanda yaşasa da her ağaç tek başına ve ayakta ölür."
YORUM YAZ