Erdoğan: Beni tutuklayacaklardı

Erdoğan: Beni tutuklayacaklardı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17 darbe operasyonunu yapanların kendisi ve bakanlarını nasıl tutuklayacaklarını planladıklarını ve bunları öğrendiğini açıkladı.

A+A-

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ankara'da TOBB üyeleri ile bir araya geldiği toplantıda katılımcılara hitap etti.

Ekonomiyi yakından takip edecek ekonominin tüm tarafları ile istişareleri sürdürüp sorunları dinleyecek ve çözüm üreteceğiz.Şu anda Cumhurbaşkanlığı yapısında yeni bir teşkilatlanma yapısına gidiyoruz. Ekonomiyi yakından takip edecek ekonominin tüm tarafları ile istişareleri sürdürüp sorunları dinleyecek ve çözüm üreteceğiz.

Bir şehirde insanlar mutlu diğerinde kan gözyaşı akıtılıyor. Belli zümre servetine servet katarken ülkenin belli bölümü fakirleşiyor eziliyor. Ekonomi bir yıl bir adım ileriye gitse ertesi yıl yüksek faizle enflasyonla krizlerle 10 adım geriye gidiyor. Buna mahal vermeyeceğiz, imkan fırsat vermeyeceğiz. Ekonomiyi iyi analiz edecek bu saldırılara karşı hep birlikte mücadele edeceğiz.

Bunu söylemek zorundayım

Burada bir meseleyi sizlerle çok açık konuşmak istiyorum. Buna da mecburum. Son 1,5 yıldır Türkiye belli operasyonlarla girişimlerle içerden veya dışardan hedef alınıyor. Sanmayın ki bunlar şahsıma, hükümete veya belli bir partiye yöneliktir. Bu operasyon ve operasyonların tamamı Türkiye'ye Türkiye'nin varlığına, huzur ve istikrarına en önemlisi de Türkiye'nin ekonomisine ve bağımsızlığına yöneliktir.

Bunun arkasında üst akıl var. Bana sordular üst akıl kim ne olduğunuzu kim olduğunuzu biliyorsunuz. Bunu siz araştıracaksınız. Bu operasyonları yapanların, taşeronların hedefi şahsımdan öte yeni, güçlü, büyüyen Türkiye'dir. Benim şahsımda sizleri hedef alıyorlar. Sizlerin fabrikalarını ekmeğinizi hedef alıyorlar. İçerde ve dışarda bu operasyonları yapanlar için eski Türkiye son derece elverişli bir ülke idi. Yüksek faizle, enflasyonla çok iyi kazanıyorlardı. İhracatımızın düşüklüğü sayesinde dünya pazarından daha çok kazanıyorlardı.

Bir şey daha dikkatimi çekiyor. Bizi özellikle o sıkıntılı dönemlerde biz yapan şu olmuştur. İnşaat sektörüne biz asla dur demedik. İnşaat sektörüne biz yürüyün dedik ve bunun başını da TOKİ çekti. Özel sektörde yoğun bir hareketlenme oldu. Ancak acaba inşaat sektörü ile sanayide ileri teknoloji arasında bir fark olmalı mı hayır.

O da ilerlesin öteki de ilerlesin. Birisine dur derseniz çöküntü başlar. Şuanda bizim için emekyoğun olan sektör inşaat sektörüdür. Türkiye'nin kentsel dönüşümlerle birlikte bu sektörü farklı şekilde ayakta tutması gerekir. Kimse sanayiyi durdurun demiyor ki. O da olacak diğeri de olacak. Birine dur ötekine git dersen olmaz. Bunlar atbaşı gitmesi lazım. Bunu göreceğiz.

Geziciler Yalova’da neden ortada yoklar

Taksim'de ağaç kesilmedi. 12 Ağaç kesilmedi başka yere taşındı. Biri çıktı dedi ki hala anlamadın mı sorun ağaç değil dedi evet sorun başkaydı. O tencere tavacılar nerede? Yoksa tencereleri mi kaybettiniz? Bakırköy'de neredeler? ODTÜ'nün kestiği ağaçlar için neden yoklar? Yalova'da ağaçlar kesildi neredeydiler? Eğer mesele ağaç olsaydı bir çok yerde protesto görürdük. Çünkü ağaç bahaneydi. Haftalarca ulusal uluslararası medya kendi ülkelerindeki hadiseleri görmezden geldiler. Basın özgürlüğünün tehdit altında olduğunu yayanlar İsrail'in öldürdüğü Suriye'nin öldürdüğü gazetecileri görmezden geldiler.

Türkiye ekonomisini kötü göstermek için her şeyi yaptılar

Uluslararası medya aylardır Türkiye ekonomisini kötülemek için yalan üstüne yalan yazıyorlar. Aynı uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları vay hallerine. İstedikleri zaman istedikleri gibi. Batanı çıkarmak isterlerse batanı hemen 6 puan vererek çıkartıyor, Türkiye gibi parlayan bir ülke için yalan yanlış projeler çizebiliyorlar. Belli odaklardan, belli merkezlerden idare ediliyorlar. Bu saldırılar son derece sistematik şekilde götürülüyor.

Amaç ne, amaç bizi etkisizhale getirmek, hükümeti yıpratmak ve eski Türkiye'ye bir dönüş yapabilmek. Millet bu tuzağı gördü, bu saldırıların esas amacını gördü ve tepkisini de sandıkta gösterdi. Ben de aziz milletim de bu saldırıların her zaman karşısındayız. Milletim hamdolsun Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de ilk defa milletin oyuyla seçilen bu evladını ilk defa bu evladını cumhurbaşkanlığı makamına taşıdı.

Bu ülkenin rotasını millet belirler

Bu millet kendi istikametini kendi çizer. Faiz lobileri rant merkezleri değil. Bu ülkenin rotasını sadece millet tayin eder. Eski Türkiye'yi diriltme umudu içinde yaşayanlar bu hayallerinden vazgeçsinler. Eski Türkiye'ye inşallah geri dönüş olmayacak. İstedikleri gibi istikamet çizdikleri bir Türkiye artık yok.Ekonomimiz de ilke ve ideallerimiz de tüm politikalarımızı biz kendimiz belirleriz. Yani millet belirler.

Sizlerin de hatırladığınız gibi bazı operasyonlar yaptılar. Bahane yolsuzluk iddiası idi. Maske ambalaj kılıf yolsuzluk iddiası idi. Bir kısım medya yargının operasyonu ile eş zamanlı olarak algı operasyonuna başladılar. 17 Aralık'ta bu oyunu görmeseydik eğer maskelerin altındaki gerçek niyeti görmeseydik 25 Aralık operasyonunu yapacaklardı. Herşey hazırdı.

Başbakan, bakanlar, bürokratlar nasıl alınacak bunların tüm planlar iddianameler hazırdı. Bunların hepsi elimize geçti. Şahsımdan 'Dönemin başbakanı' diye söz ediliyordu. Malum polisler tarafından yazılmış hazırlanmış bekletiliyor. Hatta bizim alınmamızdan sonra yeni kurulacak hükümet bile belirlenmişti. Yolsuzluk olarak gösterip aslında yerine diledikleri gibi onlara hizmet edecek ulusal ve uluslararası ranta çalışacak bir hükümet kuracaklardı.

Bu yapı faili meçhul cinayetlere de bulaşmış

Ben Gezi olaylarına, 17-25 Aralık olaylarına darbe girişimi dediğimde bazıları kabul etmiyor. Gezi darbe girişimiydi. Mısır'da işe yaradı, Ukrayna'da işe yaradı Türkiye'de bu iş bozuldu. Biz sağlam durduk, millet sağlam durdu. Yolsuzluk kılıfı darbe niyetinin üzerini örtmeye yetmedi. Kimse kusura bakmasın. Ben burada bazı acı gerçekleri hatırlatmak zorundayım. 17 Aralık sonrasında biz ne dedik inlerine gireceğiz dedik. Aradan 1 yıl geçti. Milletimizin de desteği ile Allah'a ham dolsun inlerin egirdik ve giriyoruz.

Eğitimden hizmetten himmetten bahseden yapının faili meçhul cinayetlere bile bulaştığını bugünlerde görüyoruz. Zincir bunu gösteriyor. Daha şaşırtıcı şeyler de görecek duyacaksınız. Karşımızda sadece basit bir şebeke olmadığını, ulusal ve uluslararası şer odaklarının maşası olduğunu bilinmesini isterim.

Kimi zaman bakıyorsunuz ana muhalefet bunlarla iş tutuyor. Diğer muhalefet, terör örgütü, terör örgütü gölgesinde siyaset yapanlar bu şebekeye destek veren kaynak aktarmaya devam eden bu şebekenin maşalığını yapan kurum ve kuruluşlarını nankörce koruyanlar da var.

Hani eskiden müzik kutuları vardı bozuk parayı atardınız 3-5 dakika o şarkı çalardı. İnanın bu ihanet şebekesine atan kendi istekleri emelleri yönünde bunları kullanıyor. Kimi zamanda bu şebeke yalanla şantajla siyaseti, medyayı, iş dünyasını kullanıyor. Tüm bu oyunları bozmak gerekiyor.

Bunların meselesi şahsımla değildir. Türkiye'nin bağımsızlığı iledir. Bunların meselesi Türkiye'nin ekonomisi iledir. Bunlara kim destek oluyorsa bayrağına vatanına ihanet içindedir. Onlarla iş tutanlar da asla kazanamayacaklarını başarılı olamayacaklarını umarım görür ve idrak ederler.

Yanımızda olun

TOBB ve üyelerinden şüphemiz yok ama hassasiyetiniz muhafaza etmenizi, bağımsızlık mücadelemizde yanımızda durmanızı sizlerden rica ediyorum. Bu mesele sadece parelel yapı meselesi değildir. O yapıyı maşa olarak kullanan ve asıl meselesi de vatanın bağımsızlığını bozmak isteyen çevreler var asıl mesele budur. Bu vatanımızın güçlenmesini istemiyorlar. Hele hele 77 milyon nüfusu ile güçlenen bir Türkiye'yi istemiyorlar.

Eskiden ayar verilen bir Türkiye vardı, gündemi belirlenen bir Türkiye vardı şimdi ayar veren gündem belirleyen bir Türkiye olduğu için rahatsız oluyorlar. Sıkıntı burada. Ülkemizin bağımsızlığı güven ve istikrar ortamı, ekonominin ve d emokrasinin daha da büyümesi adına şer ittifakına karşı birlikte hareket edeceğiz. Bakın biz boynumuzu eğmedik karşılarında dim dik durduk. Bunların tehdidinden, şantajından kasetlerinden korkan kim varsa gelsinler gereken ne ise tereddütsüz yapacağız. Her zaman söylüyorum.

Abdestinden şüphesi olmayanın namazından şüphesi olmaz. Abdestten şüphe varsa namaz gitti gümbürtüye. Millet iradesini demokrasiyi özellikle de ekonomiyi bu maşalara ve kirli ellere beraberce teslim etmeyeceğiz inşallah.

Dünyadaki sıkıntı bizi de etkiliyor

Aylardır olumsuz haberler yapıyorlar ne oldu ihracatta rekor seviyedeyiz. Dün büyüme rakamları açıklandı yine bir pozitif gelişme ortada. Gönlümüz bunun çok daha yukarda olmasını arzu ediyor ama dünyadaki sıkıntı bizi de vuruyor. Merkez Bankası rezervimiz 133 milyar dolar gibi bir seviyede. 12 Yıldır cari açığın Türkiye ekonomisini krize sokacağını iddia edenler cari açığın hızla düşüşü karşısında mahçup oluyorlar.

Büyük projelerimiz ilerliyor. Turizm'de Türkiye rekor kırmaya devam ediyor. Türkiye'nin gücü, itibarı daha da yükseliyor. Umutsuz olmayacağız. Karamsar olmayacağız. Çalışacak, üretecek istihdam oluşturacak daima büyüyen itibarına itibar, gücüne güç katan bir ülke olacağız.

Ellerine kan bulaşmıştır, bunun hesabını veremeyecekler

Son derece önemli olan çözüm sürecinde de Türkiye artık önemli bir aşamaya geldi. Çözüm sürecini kimse rayından istikametinden çıkartamaz. Çözüm süreci 77 milyonun umutla sahip çıktığı bir süreç oldu. Umutla da filizlenmeyi sürdürüyor. Çözümü dağ ile sokak ile tehdit edenler artık Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşımızın nezdinde de itibar görmüyorlar. Onlar öncelikle 6-7 Ekim'de onlar ellerine bulaşan o kanın hesabını verecekler. Çözüm sürecine millet sahip çıkmıştır. İnşallah milletim bu süreci hayır dualarıyla desteklemesi neticesinde Türkiye inşallah bunları saf dışı yapacaktır. Derdin mi var gel konuşalım.

Dağ ile silahla bu hallolmaz. Soruyorum yahu bir güvenlik gücü elinde bomba mesafesinde olan molotofla dolaşan onları halk otobosüne atan, vatandaşın dükkanını yakanlara ne diyecek. 'İyi yaptın iyi bir gösteriydi demokratik bir gösteriydi' bunu mu diyecek? Asla! Hükümetimiz böyle bir şeye fırsat vermedi vermeyecektir. Ne askerimiz ne polisimiz buna müsamaha ile bakmamıştır, bakmayacaktır. Bakarsak biz görevimizi yapmamış oluruz. Ne gerekiyorsa onu yapacağız.

Hepsi bu millete hizmet edecek

Milletimin sarayında misafirimiz olduğunuz için sizlere teşekkür ediyorum. Biliyorsunuz bura ile ilgili de garip garip şeyler söylüyorlar. Giderken aldı götürdü diye konuşuyorlar. Bunu tekerlekleri yok neyi nereye götürdük ki? Başbakanlık olarak düşünmüştük daha sonra bunu Cumhurbaşkanlığı sarayı olarak düşündük. Bu seni niye rahatsız ediyor? Hepsi bu millete hizmet edecek burası da Çankaya da. Malesef bunu idrak edemeyenler var. Buraya şu kadar para harcanmış diyorlar. Tek örnek vereceğim.

Ülkemizde yargıya ait, danıştay olmak üzere bakanlıklar olmak üzere hepsine bir çok kendilerine ait olmak üzere binalar yapıyoruz yaptık. Onlar bizim gurur vesilemizdir yine yapılacak. İngiltere'de şuanda restorasyona giriyor oradaki saray. 3 milyar Avro ayrılıyor, dolar karşılığı 5 milyar dolar. İngiltere'de böyle bir yaygara görüyor musunuz? Cameron buradaydı sordum var mı diye yok dedi. Bunlar eski Türkiye'den kalma görüntüler. Biz artık eski Türkiye'de yaşamıyoruz. Yeni Türkiye her şeyi ile kendini bir defa ortaya koyacak.

Bu saray Türk Milleti’nin itibarıdır

Bütün bunları söyleyenler bir de buranın Kaçak Saray olduğunu söyleyenler bu ne edebe ne adaba sığmaz. Türkiye Cumhuriyet iyapmış olduğu bu sarayı ne gerekiyorsa ona göre yapmıştır. Danıştay kararları hepsi bunun içinde var. Şu kadar ağaç kesildi şu bu falan hepsi yalan.

Bunlar aynı şeyleri farklı yerlerde de yaptılar. Bu ülkede güzellik adına millete yakışacak ne varsa hepsine karşı çıktılar. Bir büyüğümüzün güzel bir sözü var. 'İtibardan tasarruf olmaz'. Burası Türk Milleti'nin itibarıdır. Buradan tasarruf olmaz.

Sonucu nedir 600-650 milyon dolar. Öbür tarafta 5 milyar dolar restorasyon. Bunlarda ufuk yok. Bunlar bu dar akılları ile bu ülkede hiç bir şey yapamadılar. Biz şu 12 yıl içerisind ehamdolsun bu yaptıklarımızla övgü alıyoruz, almaya da devam ediyoruz. Bu arada TOBB sadece ekonomiye demokrasiye değil hakikaten kültür dünyamıza da çok önemli hizmetler yapıyor. Önemli eserler kazandırıyorlar. Yunus Emre'den Necip Fazıl'dan sonra Dede Korkut eserlerini de bu kalitede bastığınızı öğrendim.

Bu büyük eserler için de teşekkür ediyor, özellikle TOBB'u çok daha kalıcı kılacak olabiliyorsunuz. İstanbul'da malum ben Yassı demiyorum Yaslı diyorum ve yanındaki sivri ada burayı demokrasi ve özgürlükler adası yapmayı kararlaştırmıştık. Bu iş için de TOBB soyundu.

Orada da nice toplantıları yapma fırsatı bulacağız. Büyük devletlere gittiğiniz zaman bakarsınız bu tür toplantıları bu tür adalarda yaparlar. Kapanırlar adaya dünya ile ilişkilerini keserler oradan o önemli kararları çıkartırlar. Orası başlayınca da rahatsız olacaklar onu da söyliyim.

Biz, tarihi bir görevimizi yerine getirmenin bilinci ile bu adımı attık ve bu adım TOBB ile hükümete nasip olmuş oldu. Cumhurbaşkanlığı sarayımızı da gezerek bizzat görmenizi bizler de istedik. Duyarak olmasın dedik, televizyonlardaki yalanlarla olmasın dedik. Bizzat görmenizde fayda gördük. Bu andan itibaren yeni bir başlangıç ve sıçrama olur diyor hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum' dedi. 

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar; inançlara saldırı içeren ve doğru imla kuralları ile yazılmamış,ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.