Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5. ve 9. sınıfların 2 Kasım'da yüz yüze eğitime geçeceğini duyururken, uzaktan eğitim gören sınıflar için ise Koronavirüs salgının gidişatına bakılarak karar verileceğini söyledi. Aşı çalışmalarıyla ilgili de açıklama yapan Erdoğan, yerli aşının 2 hafta içinde insan deneyi aşamalarına geçeceğini belirtirken, "Hedefimiz önümüzdeki bahar aylarına kadar aşı meselesini tamamen çözmektir" dedi. 

Kabine toplantısının ardından açıklama yapan Erdoğan, partisinin 2053 yılı vizyonu hazırlıklarına başladığını ifade ederken, "Ülkemizin yaşadığı kimi sıkıntılara rağmen krizlerden olumlu yönde ayrıştığını vicdan sahibi herkes kabul ediyor. Girdiğimiz mücadelelerden başarıyla çıktıkça bölgemizle birlikte dünyaya umut aşılıyoruz. Bu tablo birilerini rahatsız ediyor. Artık bu ülkede hiç kimsenin, vesayeti, milli iradenin üzerine çıkartmaya da demokrasiyi tankların altında çiğnetmeye de gücü yetmeyecektir. Bir sonraki safhada 2053 vizyonumuzla milletimizin karşısına çıkacağız. Bu vizyonu kısa, orta ve uzun vadeli hedeflere dönüştürecek çalışmalara başladık. Her alanda yürüyen bu hazırlıklar tamamlandığında, önümüzdeki 30 yılın yol haritası elimizde olacak" diye konuştu. 

"Türkiye, yeni küresel ve bölgesel arayışlarının, güçlü siyasi ve ekonomik yapısıyla yükselen yıldızı konumdadır" diyen Erdoğan, "Düne kadar kimi parasına, kimi silahına, kimi sırtını dayadığı küresel yapılara güvenerek efelik taslayan devletler sosyo ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor. Demokrasi, hak ve adalet adına diğer ülkeleri yerden yere vuranlar her geçen gün ırkçılık ve ayrımcılık bataklığına saplanıyor" ifadesini kullandı. 

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Doğu Akdeniz'i kapsayan etki alanı mücadelesinde Türkiye'nin gösterdiği duruşa Kıbrıslı Türkler de sahip çıkmıştır.

Tüm Kıbrıslı kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Sayın Tatar'a Cumhurbaşkanlığı görevinde başarılar diliyorum. Türkiye tüm imkanları ve gücüyle Kıbrıs Türkü'nün yanında yer almaya devam edecektir.

Dün İbn-i Haldun Üniversitesi'ndeydik. İbn-i Haldun'un analizlerinden biri 'Coğrafya kaderdir' analizidir. Buradaki kader sözü dini anlamının ötesinde tarihi ve toplumsal bir değerlendirmeyi anlatır. Türkiye bir yanı Avrupa'ya ir yanı Asya'ya bir yanı Afrika'ya uzanan, kıtaları birbirine ayıran Akdeniz ve Karadeniz'i birbirine bağlayan coğrafyada yer alıyor.

Türkiye tüm bu fotoğraf içinde huzur güven, refah içinde hedeflerine yürüyor. 

Bölgelerimizdeki tüm krizleri sınırlarımıza taşıma senaryoları oldu. Her yöntem devreye sokuldu. Tüm saldırıları boşa çıkarmayı, oyunları bozmayı başardık. Bu süreçte uluslararı kuruluşların, devletlerin çoğu ülkemize gösterdikleri çifte standartla gerçek yüzlerini ortaya koydu. 

Türkiye büyüdükçe ve güçlendikçe ilgi alanları müdahil olduğu hususlar genişlemektedir. Bu ilginin bir kısmı ahlaki duruşumuzdan bir kısmı da mecburiyetten kaynaklanıyor. Adaletin, mazlumun yanında dimdik yer almaktan vazgeçmeyeceğiz. Her coğrafyada gözünü ve kalbini bize yöneltmiş her kardeşimizin yanında olacağız.

Vatanamıza uzatılan her eli kıracağız. Ne tarihte ne kendi siyasi hayatında milletin üstünde bir güç veya irade tanımadım, görmedim, bilmiyorum. Ülkemizi 2023 hedeflerine bu güzel tablo sayesinde ulaştıracak, güçlü bir Türkiye bırakacağız. 

Terör örgütlerinin küresel düzeyde artan saldırıları ve Koronavirüs salgını dünyada panik haline yol açtı. Güçlü görünen nice devletin kökünden sarsıldığını gördük. Efelik taslayan devletler bugün giderek derinleşen sosyoekonomik sorunlarla uğraşıyor. 

Türkiye yeni küresel ve bölgesel arayışlarının güçlü siyasetiyle yükselen yıldızı konumundadır. 

Girdiğimiz mcüadelelerden başarıyla çıktıkça tüm dünyaya umut aşılıyoruz. Bu tablo birilerini rahatsız ediyor. Karşılarında geçmişte iki çift lafla sindirdikleri Türkiye'nin olmadığını görünce öfkeleri artıyor. Kinlerini ve nefretlerini açıkça sergiliyor kimileri. İçeride kendilerine destek olacak yapılar kuruyorlar. Demokrasiyi yeterince uygulamakla itham edenler demokrasi dışı yollarla yönetimi değiştirmeyi hedefliyorlar. 

Biz milli iradeye vurgu yaptıkça, darbe heveslilerinin çirkin yüzleriyle karşılaşıyoruz

Bu ülkede hiç kimsenin vesayeti milletin üzerine çıkmaya yetmeyecek.

2023'e 3 yıl kaldı. Türkiye nice badireleri aştı. Gezi olaylarından 17-25 aralık kumpaslarına, siyasi ekonomik nice sinsi tuzakları başarıyla verdi. Attığımız adımları bildiğimiz ve gördüğümüz için yönümüzü şaşırmadık. 

Günlük meselelerle uğraşırken gelecek vizyonunu şekillendirmeyi ihmal etmedik. 2023 vizyonumuzla milletimizin karşısına çıkacağız. her alanda yürüyen bu hazırlıklar tamamlandığında önümüzeki 30 yılın yol haritasi elimizde olacak. 

Küresel düzeyde yaşanan yeniden yapılanma sürecinde ülkemizin tam olarak nereye yöneleceği kararını vereceğiz. Siz daha 2023ten ulaşamadınız hangi 2053 hedefi diyeceğini biliyoruz. İstikamet doğru olduktan sonra er ya da geç gerçekleşeceğini kabullenmelerini beklemiyoruz. Türkiyenin bugüne kadar gerçekleştirdiği yapısal reformalar çok daha büyük hamlelerin temeliydi. 2053 vizyonumuzun esasını oluşturacağız.

Ülkemizi 2023 hedeflerine inşallah ulaştıracak, evlatlarımıza güçlü ve müreffeh bir Türkiye bırakacağız. Terör örgütlerin küresel düzeyde artan saldırıları ve koronavirüs tüm dünyada panik haline yol açtı.

Düne kadar kimi parasına, kimi silahına, kimi sırtını dayadığı küresel yapılara güvenerek efelik taslayan devletler sosyo ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor. Demokrasi, hak ve adalet adına diğer ülkeleri yerden yere vuranlar her geçen gün ırkçılık ve ayrımcılık bataklığına saplanıyor. Türkiye yeni küresel ve bölgesel arayışlarının, güçlü siyasi ve ekonomik yapısıyla yükselen yıldızı konumdadır.

Türkiye'nin krizlerden olumlu yönde ayrıştığını izan ve vicdan sahibi herkes kabul ediyor. Girdiğimiz mücadelelerden başarıyla çıktıkça tüm dünyaya umut aşılıyor, umut veriyoruz. Bu tablo elbette birilerini rahatsız ediyor. Karşılarında geçmişte iki çift lafla, birkaç küçük hamle ile sindirdikleri Türkiye'nin olmadığını gördükçe öfkeleri artıyor.

Biz milli iradenin üstünlüğüne, demokrasiye, hukuka vurgu yaptıkça darbe ve vesayet heveslerinin çirkin yüzü ve aşağılık üsluplarıyla karşılaşıyoruz. Bunların hepsini eski devir alışkanlıklarıyla yapılan son çırpınışlar olarak değerlendiriyoruz. 

Millete söyleyecek sözü, anlatacak projesi, kuracak ortak hayali, paylaşacak sevinci olmayanların son sözü dışarıdan gelen destek vaadidir. Artık bu ülkede vesayet milli iradeyi ezemeyecektir. Hükümet olarak bir yandan sağlıktan eğitime, güvenlikten dış politikaya kadar her alanda hizmet ederken 10, 20, 50 yıl sonrasının vizyonunu oluşturuyoruz.

Ortaokullarda 5. sınıflarda, liselerde 9. sınıflarda yüz yüze eğitimi 2 Kasım'da başlatıyoruz. Diğer sınıfları da gelişmelere göre ilan edeceğiz. KÇÖ, işsizlik ödeneği gibi başlıklar altındaki hizmetlerimizi 39 milyar lirayı buldu.