Cumhurbaşkanı Ekonomi Başdanışmanı Cemil Ertem, AKP'de bu ay içinde olağanüstü kongreye gidilecek olmasını, partinin iç mekanizmalarını iyileştirmek üzere yapılan siyasi bir hareket olarak nitelendirirken, bu değişimin bir erken seçim ihtimali doğurmadığını söyledi.

Ertem, NTV canlı yayınında söz konusu değişimin ekonomi yönetiminde, para ve maliye politikalarında da bir değişiklik anlamına gelmediğini belirtti.

AKP'deki genel başkan değişikliğinin Cumhurbaşkanıyla uyumu daha da artıracak önemli bir istikrar adımı olduğunu belirten Ertem, bu adımının ekonomiye de olumlu yansıyacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu arasında dün gerçekleşen görüşmenin ardından AKP'de bu ay içinde olağanüstü kongreye gidilecek olması ve Davutoğlu'nun kongrede aday olmayacağının beraberinde getirdiği soru işaretleriyle TL dolar karşısında sert değer kaybı ile güne başlamıştı.

Hisse senedi piyasası ise güne yüzde 2'nin üzerinde kayıpla başlarken TL'deki kayıplar benzer şekilde tahvil/bono piyasasına da yansıdı. Gösterge 10 yıllık bileşik faiz güne 30 baz puanın üzerinde yükselişle başladı.

Ertem mevcut kur seviyelerine bakıldığında TL'nin gelişmekte olan ülkelerden olumsuz ayrıştığının söylenemeyeceğini belirterek, "Örneğin Güney Afrika randı ile Türk lirası arasında bahsettiğimiz süre zarfında (yaklaşık son 1 hafta) yüzde 1 bile fark yok. Dün akşam karar açıklandıktan sonra TL'nin hızlı bir şekilde aşağı indiğini gördük. Ancak o piyasa sığ bir piyasa" dedi ve sözlerine şöyle devam etti:

"Bu sabah piyasalar açıldığında ve daha derin bir piyasaya baktığımızda TL'nin o kadar değer yitirmediğini, bir düzeltmeyi görmeye başladık... Bu şunu gösteriyor: Piyasa akşamki kararı aslında yalnızca Türkiye'nin ya da AKP'nin bir iç meselesi olarak algıladı. Türkiye'deki siyasi belirsizliği önemli ölçüde ortadan kaldıracak siyasi karar alma mekanizmalarını daha etkin hale getirecek, Türkiye'yi daha etkin şekilde 2019'a taşıyacak bir karar, bir dönüşüm olarak bakabiliriz. Piyasaların şu saatten sonra bunu olumlu karşılaması gerektiğini düşünüyorum."

Kurda yaşanan hızlı değer kaybının aynı hızda geri gelme ihtimali olduğuna da dikkat çeken Ertem, "Türkiye'deki siyasi gerilim diye anlatılan olaya baktığımızda AKP'nin kendi iç mekanizmalarını daha da iyileştirmek üzere yaptığı, oradaki belirsizlikleri kaldırmak üzere yaptığı siyasi, kendi içinden kaynaklanan bir hareket. Türkiye'deki iktidar partisinin gidişatına programına özellikle ekonomi programını ekonomi yönetimini etkileyecek bir durum olarak ben bunu görmüyorum" dedi.

Ekonomi bürokrasisinde bir çok önemli makamın vekaleten sürdürüldüğüne de dikkat çeken Ertem, "Buralarda daha seri atamalar olabilir, daha istikrarlı daha kararlı bir yola girebiliriz. Hükümetin ekonomi programının orta vadeli programını daha kararlı uygulama imkanlarını bulabiliriz" dedi.

Borsadaki düşüş için "Buradan daha aşağı gideceğini sanmıyorum" diyen Ertem, "(Borsanın) Hızlı bir şekilde toparlandığını göreceğiz. Tahvil faizlerinde yüzde 9.55'leri gördük, bence burası görebileceğimiz en üst düzey, oradan da bir geri iniş göreceğimizi düşünüyorum" diye konuştu.

Piyasalar ise önümüzdeki dönemde kimin başbakan olacağı, ekonomi yönetiminin nasıl şekilleneceğini yakından takip edecek.

"EKONOMİ YÖNETİMİNDE DEĞİŞİKLİK BEKLEMİYORUM"

Merkez Bankası başkanlığındaki değişimi "İç dinamiklere uygun, güvenli ve piyasaların kabul ettiği bir değişikliğe kısa süre önce gidildi" sözleriyle değerlendiren Ertem "Merkez Bankası konusunda hiç bir endişe yok. Oradaki yol haritası çok açık ve belli, çok görünür" dedi ve sözlerine şöyle devam etti:

"Ekonomi yönetiminde ben bir değişiklik beklemiyorum. Ekonomi yönetiminin, bir hükümet değişikliği olursa (görevine) devam edeceğini, ilgili bakanların ortaya koydukları reform programları, reformlar ve stratejinin aynen devam edeceği konusunda benim düşüncem... Ekonomi yönetiminde ve ekonomi stratejisinde, hem para politikalarında hem maliye politikaları çerçevesinde niteliksel bir değişiklik hatta kısmi bir değişiklik bile olacağını beklemiyorum."

Reformların 2019'a kadar aynen devam edeceğini de belirten Ertem, "Bir erken seçim olasılığını yok görüyorum. Dolayısıyla Türkiye 2019'a kadar güvenli şekilde gidecektir. İktidar partisinde bir genel başkan değişikliği olabilir. Ama bunun da esasında cumhurbaşkanıyla uyumu daha da artıracak önemli bir istikrar adımı olduğunu düşünüyorum bu istikrar adımının da ekonomiye çok olumlu yansıyacağını düşünüyorum.