ING, Euroclear ile sağlanan anlaşmanın ardından uluslararası yatırımcıların yakında Türkiye tahvil piyasasına erişiminin artabileceğini belirtti

ING'nin Perşembe günkü Ekonomik ve Finansal Analiz raporunda Brüksel merkezli Euroclear Bank ile Hazine Bakanlığı arasında varılan anlaşmanın ardından uluslararası yatırımcıların yakında Türkiye tahvil piyasasına erişiminin artabileceği belirtildi.

Raporda, Türkiye'nin uluslararası piyasalardan uzaklaştığı yönündeki endişelerin yıllarca sürmesinin ardından söz konusu gelişmenin önemli bir adım olduğunu altı çizildi.

Sekiz yıllık görüşmelerin ardından Euroclear Bank ve Uluslararası Merkezi Menkul Kıymet Saklama (ICSD) ile Hazine ve Maliye Bakanlığı arasında anlaşmaya varıldığı ve uluslararası yatırımcıların yurt içi tahvil piyasalarına erişimini sağlayan Euroclear bağlantısının başlatıldığına dikkat çekildi.

Yabancı yatırımcıların yerel pazara daha güvenli ve standart bir yoldan erişebileceği belirtilen raporda, bu şekilde Hazine'nin de daha geniş likidite havuzlarına erişiminin olacağı vurgulandı. Diğer benzer durumlar göz önünde bulundurulduğunda borçlanma maliyetlerinin genel volatilitesinde düşüş potansiyeli olduğu eklendi.

"En önemlisi Türkiye'nin uluslararası piyasalarla ilişkisini kesebileceğine ilişkin yıllar süren endişelerin ardından, bu anlaşma bir dönüm noktası olabilir ve tam tersini sağlayabilir." dendi.

Türkiye'ye ne sağlayacak?

Raporda diğer ülkelerden edinilen erken tecrübelerin, Euroclear ile anlaşmanın yabancı portföy akımlarını artırabildiğini gösterdiği belirtildi.

Örneğin Ekim 2012'de anlaşmaya varan Rusya Şubat 2013'te tamamen "Euroclearable" oldu. 2012 sonundan bu yana güçlü akımlarla birlikte yurt dışı yerleşik yatırımcıların payı iki katını aştı. Bu durumun Şili, Polonya ve diğer bazı ülkeler için de geçerli olduğu ifade edildi.

ING raporunda, diğer gelişen piyasalarla kıyaslandığında yüksek dış finansman ihtiyacı, rezervlerdeki düşüş ve devam eden jeopolitik gerginliklerden doğan risk beklentisi dikkate alındığında, anlaşmanın hızlı ve doğrudan bir etki etmesinin beklenmemesi gerektiğine dikkat çekildi.

Ayrıca raporda Türkiye'nin, anlaşmanın borçlanma maliyetleri üzerindeki destekleyici etkisinden faydalanabileceği söylendi. Euroclear anlaşmasının ardından daha çeşitli ve istikrarlı bir yatırımcı tabanının, borçlanma maliyetlerinin volatilitesini düşüreceği ve sermaye akımlarındaki dalgalanmaya yönelik kırılganlığı azaltacağı belirtildi.

Raporda üçüncü bir fayda olarak anlaşmanın Türkiye'nin uluslararası profiline katkı sağlayacağı belirtildi.