Euro/Dolar paritesi yine kritik seviyeleri gördü
Fed'in faiz artırımına devam edeceği yönündeki beklentilerin güçlenmesi ve enerji krizindeki Avrupa'nın ekonomisinin ağırlaşmasıyla birlikte euro/dolar paritesinde kritik seviyeler görüldü.
Euro/dolar paritesi yaklaşık 1 ay aradan sonra yeniden 1,0000 seviyesini test ederken, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) eylüldeki toplantıda 75 baz puanlık faiz artışına gideceğine yönelik artan beklentiler söz konusu seyirde etkili oluyor.
Fed'in ultra şahin para politikası adımlarına devam edebileceği beklentisi son günlerde güçlenmeye devam ediyor.
ABD'de geçen hafta açıklanan makroekonomik verilerde ekonomiye ilişkin karışık sinyaller gelse de haziran ve temmuz aylarında ekonomik aktivitenin güçlü kalması piyasalarda fiyatlamaları zorlaştırıyor.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in eylülde yüzde 48 ihtimalle 50 baz puan, yüzde 52 ihtimalle ise 75 baz puan faiz artıracağı görülüyor.
Dolar endeksi bu gelişmelerle yükseliş eğilimini üst üste dördüncü güne taşımasının ardından şu sıralarda 108,4'le 15 Temmuz'dan bu yana en yüksek seviyede bulunuyor.
Avro/dolar paritesi ise bugün 14 Temmuz'dan bu yana en düşük seviye olan 1,0000 seviyesini test ederken, şu sıralarda önceki kapanışa göre yüzde 0,1 azalışla 1,0010 seviyesinde dengelendi.
Sterlin/dolar paritesi de 14 Temmuz'dan bu yana en düşük seviye olan 1,1782 seviyesine geriledi.
Fed'in adımlarına yönelik beklentiler kurlar üzerinde etkili oluyor
İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Şant Manukyan, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Fed'in piyasa beklentilerinden daha fazla faiz artırabileceği ihtimali, teminat sıkışıklığının büyümesi, Avrupa'da Rusya ve kuraklık kaynaklı enerji krizi ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) politika alanının daralması avro/dolar paritesini baskılıyor." ifadelerini kullandı.
İtalya'daki seçimler başta olmak çeşitli dinamiklerin de parite üzerinde etkili olduğunu kaydeden Manukyan, sadece avro/dolar paritesi üzerinden değerlendirmelerin eksik kalacağına dikkati çekerek, doların sterlin ve yuan karşısında da farklı sebeplerle değer kazandığını ancak ana etkenin ABD ve Fed’e göre ekonomi ve para politikalarının daha zayıf görünmesi olduğunu ifade etti.