Citigroup stratejistleri, küresel hisse senetlerinin bir düzeltmenin eşiğine getiren geri çekilmenin ardından alım yapmak için doğru zaman olduğunu açıkladı

Beata Manthey liderliğindeki ekip, "daha dengeli makroekonomik riskler" göz önüne alındığında MSCI Tüm Ülkeler Dünya Yerel Endeksi'nde 2024 ortasına kadar %15'lik bir artış öngördüklerini söyledi. Stratejistler, faiz oranlarında zirve, büyümede hafif bir yavaşlama ve enflasyonda kademeli bir soğuma bekledikleri için döngüsel hisse senetleri olarak adlandırılan ekonomik döngüye maruz kalan sektörleri tercih ediyor.

Manthey bir notunda, "Yakın zamana kadar, yılsonu hedeflerimiz aşağı yönlü piyasalar ve artan volatilite anlamına geliyordu. Son satıştan sonra daha cazip bir giriş noktası görüyoruz. Ayı Piyasası Kontrol Listemizde tavsiye edildiği gibi düşüşleri satın alacağız," diye yazdı. Citi'nin bu aracı hisse senedi değerlemeleri, getiri eğrisi, yatırımcı duyarlılığı ve karlılık gibi ölçütleri ölçüyor.

ABD tahvil getirilerindeki artış, yatırımcıların merkez bankalarının daha uzun süre şahin kalacağı endişesiyle son birkaç haftada finans piyasalarını sarstı. MSCI tüm ülkeler endeksi 31 Temmuz'da ulaştığı zirveden  %9 geriledi.

ABD teknoloji hisseleri getirilerdeki artıştan özellikle kötü etkilendi, çünkü yüksek oranlar gelecekteki karların bugünkü değerine daha büyük bir iskonto uyguluyor ve en köpüklü değerlemelere sahip büyüme stoklarına zarar veriyor. Manthey, faizlerin daha uzun süre yüksek kalmasını beklemesine rağmen, büyüme hisselerinin şu anda aşırı satım seviyelerinde olduğunu söyledi. Stratejist, küresel teknoloji hisseleri üzerindeki notunu aşırı ağırlığa yükseltti.

Manthey, Avrupa hisse senetlerini de tercih ediyor. Şirket, Avrupa hisse senetlerinin ABD'deki emsallerine kıyasla daha iyi performans göstermesinin, düşük değerlemeler ve durgun fon akışları nedeniyle daha fazla alana sahip olduğunu doğru bir şekilde öngörmüştü.

Ancak, İngiltere hisse senetlerini underweight'e düşürdü. FTSE 100 endeksinin defansif eğilimini ve Manthey'in petrol fiyatlarının gerilemesini beklediği için baskı altında olduğunu düşündüğü enerji sektörüne maruz kalmasını gerekçe gösterdi.