Fed'de 80 yılın en büyük değişimi belirsizliği artırabilir
ABD Merkez Bankası’nda (Fed) art arda yaşanan istifalar, bankanın yönetiminde son 80 yılı aşkın sürenin en büyük değişimine yol açabilir.
ABD Merkez Bankası’nda (Fed) art arda yaşanan istifalar, bankanın yönetiminde son 80 yılı aşkın sürenin en büyük değişimine yol açabilir. ABD Başkanı Donald Trump’a Fed’i yeniden şekillendirme şansını sunan bu durumun, bankanın para politikasına ilişkin belirsizliği artırabileceği öngörülüyor.
Fed Yönetim Kurulu'ndaki boş koltuk sayısı, Başkan Janet Yellen'in halefi Jerome Powell'a göreve başlar başlamaz bankadan tamamen ayrılacağını açıklamasıyla dörde yükseldi.
Mevcut boşlukların Beyaz Saray’ın adaylarıyla doldurulacak olması, Fed’in yedi üyeden oluşan yönetim kurulundaki beş ismin Başkan Trump tarafından seçilebileceği anlamına geliyor. Trump yönetimi, halihazırda Randal Quarles'i Fed'in Bankalardan Sorumlu Başkan Yardımcısı yaparak ilk atamasını gerçekleştirdi.
Piyasa aktörleri, Trump’a Fed’in yönetimini yeniden şekillendirme imkanı tanıyan bu durumun, bankanın gelecek dönemdeki para politikasını ve finansal regülasyonları nasıl etkileyeceğini tartışmaya başladı.
Beyaz Saray’ın Fed adaylarını, regülasyonların gevşetilmesini destekleyen kişiler arasından seçeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Öte yandan, tercih edilecek isimlerin para politikası açısından nasıl bir profile sahip olacağı belirsizliğini koruyor.
Buna karşın, Trump’ın aday göstereceği isimlerin, Fed'in para politikasında 2032'ye kadar söz hakkına sahip olacak olması, boş koltukları kimlerin dolduracağına yönelik merakı tetikliyor.
Trump’ın potansiyel Fed adayları
ABD basınına son günlerde yansıyan sızıntılar, Beyaz Saray'ın Fed'deki boş koltukları doldurmak için harekete geçtiğine işaret ediyor.
Buna göre, Başkan Trump, Stanley Fischer'ın istifasıyla geçen ay boşalan başkan yardımcılığı için Allianz'ın Başekonomi Danışmanı Muhammed El-Erian'ı değerlendiriyor.
Ayrıca, Fed Başkanlığı için adı geçen adaylardan Stanford Üniversitesi Ekonomi Profesörü John Taylor, George W. Bush'un Başekonomi Danışmanı Glenn Hubbardve Kansas Bankalar Komisyonu Üyesi Michelle Bowman gibi isimlerin bankanın yönetim kurulu için düşünülen diğer isimler arasında olduğu iddia ediliyor.
Buna karşın, Trump yönetiminin şu ana kadar diğer Fed adaylarını ne zaman açıklayacağına dair sinyal vermemesi ve Senato'nun onay sürecine yönelik belirsizlik atamaların çok hızlı gerçekleşmeyebileceği ihtimalini güçlendiriyor.
Trump, eğer Fed'deki boş koltukları Kasım 2018'de yapılacak ara seçimlere kadar dolduramaz ve Demokratlar seçimlerde Senato'nun kontrolünü ele geçirirse, Fed atamaları açısından selefi Obama'nın kaderini paylaşabilir.
Obama'nın Fed'in Yönetim Kurulu'ndaki boşluklar için aday gösterdiği isimlerden ikisi Cumhuriyetçi Parti'nin kontrolüne geçen Senato tarafından reddedilmiş ya da oylanmamıştı. Dolayısıyla, yönetim kurulunda, eski Başkan Yardımcısı Fischer ve Yellen'in istifaları öncesinde de iki üye eksikti.
Eğer Trump yönetimi, Fed adaylarının atamalarını gelecek yıl içinde gerçekleştirebilirse, bu bankanın yönetiminde 1936’dan bu yana bir yıl içinde yaşanan en büyük değişim olacak.
“Fed Başkanı dahi iletişim konusunda sorunlar yaşayabilir”
AA muhabirinin Janet Yellen’in istifasına ve Fed’deki yeniden yapılanmaya ilişkin sorularını yanıtlayan High Frequency Economics Başekonomisti Jim O’Sullivan, başkanlığa yeniden atanmayan Yellen'in bankadan tamamen ayrılmasının beklenen bir karar olduğunu belirtti.
O’Sullivan, Federal Açık Piyasa Komitesi’nde (FOMC) söz konusu istifalar öncesinde iki olan boş koltuk sayısının dörde çıkmasının piyasalar için belirsizlik yarattığını vurgularken, “Belirsizlik en azından isimler belli olana kadar sürecek” dedi.
Cumhuriyetçi bir yönetimin Fed’e görece daha şahin atamalar yapmasının beklenmesine karşın Başkan Donald Trump’ın seçeceği isimleri tahmin etmenin zor olduğunu dile getiren O’Sullivan, “Trump’ın Fed Başkanı için nasıl bir aday istediğine dair çok karışık sinyaller vermesi, diğer atamaların profillerine yönelik belirsizliği artırdı” ifadelerini kullandı.
Fed’in yönetiminde yaşanacak büyük değişimin para politikasını ciddi şekilde etkileyebileceğine işaret eden O’Sullivan,şunları kaydetti:
“Fed’e birçok yeni ismin eklenecek olması basın ve piyasa aktörleriyle iletişimde tecrübesizlik gibi bazı zorluklar yaşanmasına yönelik riskleri artıyor. Yeni Fed Başkanı dahi iletişim konusunda bazı sorunlar yaşayabilir. Powell, birkaç yıldır Fed Guvernörü olsa da şimdiye kadar spot ışıklarının merkezinde olmadı; piyasaları yönlendiren konuşmalar yapmadı ancak şimdi bundan kaçınması söz konusu değil.”
“Fed, 2018’de daha şahin bir dil kullanabilir”
Moody’s Analytics Direktörü Ryan Sweet ise Yellen’in istifasının Fed için büyük bir kayıp olmasına karşın FOMC’deki dengeler açısından gerekli olduğunu söyledi.
Senato’da onaylanmasının ardından yeni Fed Başkanı olacak Jerome Powell’ın FOMC’de fikir birliği oluşturacağını düşünen Sweet, büyük bir belirsizlik yaşanmasını beklemediğini ifade etti.
Sweet, öte yandan, FOMC’de dört boş koltuğun bulunmasının bölgesel Fed başkanlarının para politikasındaki etkisini artıracağına işaret ederken, “FOMC, 2018’e oldukça eksik bir kadroyla girecek. Bu durum, bölgesel Fed başkanlarının FOMC’deki gücünü artırabilir. Dolayısıyla, Fed 2018’de daha şahin bir dil kullanabilir ancak bunun daha fazla faiz artışına neden olacağını düşünmüyorum.” değerlendirmesini yaptı.
Buna ilavaten, ekonomik büyümeyi hızlandırmayı vadeden ABD Başkanı Donald Trump’ın “şahin” bir Fed istemediğinin altını çizen Sweet, “Trump yönetimi, ekonominin gelecek bir kaç yılda daha iyi performans göstermesini istiyor. Özellikle ara seçimlere, güçlü bir ekonomiyle girmeyi hedefliyorlar. Dolayısıyla, Beyaz Saray’dan mevcut para politikasının gidişatı değiştirecek şahin adaylar beklemiyorum.” öngörüsüyle sözlerini tamamladı.
YORUM YAZ