Finlandiya ve İsveç koşar adım Nato üyeliğine gidiyor

Finlandiya ve İsveç koşar adım Nato üyeliğine gidiyor

Ukrayna'nın işgalinden iki ay önce "düşünmesi bile mümkün değil" diye değerlendirilen Finlandiya ve İsveç'in NATO üyelikleri için süreç hızlandı.

A+A-

Ukrayna'nın işgalinden iki ay önce "düşünmesi bile mümkün değil" diye değerlendirilen Finlandiya ve İsveç'in NATO üyelikleri için süreç hızlandı. Amerikanın Sesi internet sitesinin haberine göre Rusya ile sınır paylaşan ve onlarca yıldır tarafsız statüsünü koruyan Finlandiya bu hafta olası NATO adaylığı konusunda belirleyici bir aşamaya giriyor. İsveç'te de siyasal partiler üyelik için iç tartışma başlattı. Finlandiya'nın Mayıs ayında üyelik başvurusunu yapması bekleniyor.

Bugüne kadar NATO'ya katılma konusunda isteksiz olan Finlandiya, 1340 km. sınır paylaştığı Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden doğrudan etkilendi. 200 yılı aşkın tarafsızlıktan sonra, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, İsveçlileri ve Fin komşularını Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'ne (NATO) katılmaya ikna etti.

Helsinki'de hükümet, Finlandiya'nın güvenliği konusundaki değişikliklere ilişkin "stratejik gözden geçirme" analizini içeren "beyaz kitabı" 13 Nisan Çarşamba günü Parlamento'ya sunacak. Bu kitap önümüzdeki haftalarda Parlamento'da gerçekleşecek "İttifak'a katılım" konusundaki tartışmalara temel oluşturacak.

İsveç'e gelice; yakın zamana kadar, "1814'ten beri hiçbir savaşa karışmamış olan ülkesinin tarafsızlığını korumak istediğini" dile getiren İsveç Başbakanı Magdalena Andersson, Rusya'nın işgalinden bu yana "bir NATO üyeliğini dışlamadıklarını" söylüyor.

Geçtiğimiz hafta Brüksel'de toplanan NATO Dışişleri Bakanları toplantısına Finlandiya ve İsveç bakanları da davet edildi. Bu iki ülkenin üyeliği, 30 üye Dışişleri bakanı tarafından tartışıldı. Finlandiya Başbakanı sosyal demokrat politikacı Sanna Marin geçtiğimiz Cuma günü, NATO toplantısının hemen ardından yaptığı açıklamada, Finlandiya'nın NATO konusundaki tutumunu ciddi bir şekilde yeniden gözden geçirme zamanının geldiğini belirterek, "İhtiyatlı bir şekilde konuyu tartışacağız ama gereğinden fazla da uzatmayacağız. Sanırım Haziran ayından önce bir karar alacağız" dedi.

Marin'in "Haziran ayı" vurgusu, 29-30 Haziran'da Madrid'de yapılacak ve pek çok yeni kararın alınacağı NATO zirvesine işaret ediyor. Sanna Marin, konuyu İsveç Başbakanı Andersson ile görüşmek üzere Stockholm'e gideceğini de duyurdu.

Bir sonraki aday İsveç

NATO'ya katılma konusunu tartışan ve süreci hızlandıran bir başka İskandinav ülkesi de İsveç. Askeri olarak bağlantısız olan İsveç şimdiden birçok üye ülkenin desteğini alıyor. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, basın toplantılarında sık sık Finalndiya ve İsveç'e "kapının açık" olduğunu dile getiriyor. Times gazetesi, "İsveç'in de şu anda bu olasılığı araştırdığını" yazıyor.

İsveç'te iktidarda olan Sosyal Demokratlar, Pazartesi günü ülkelerini yakında NATO'ya dahil etme olasılığı konusunda kendi saflarında bir tartışma başlattı. Birkaç hafta önce "NATO üyeliği hakkında bir şey duymak istemediğini" söyleyen İsveç aşırı sağı İsveç Demokratları'nın lideri Jimmie Akesson, 9 Nisan Cumartesi günü tam bir "U dönüşü" yaptı. Akesson, Svenska Dagbladet gazetesine verdiği söyleşide, "Finlandiya NATO'ya katılmaya karar verirse İsveç'in adaylığını desteklemeye hazır olduğunu" söyledi.

Bu U dönüşü, partinin 11 Nisan'da "acil gündemle" toplanan yönetim kurulunda görüşüldü. Partinin dış politika sorumlusu Aron Emilsson, toplantı çıkışında İsveç Demokratları'nın "Bazı şartlar altında" ülkenin NATO üyeliğini destekleyeceklerini açıkladı.

Le Monde gazetesinin haberine göre, aşırı sağ partinin Atlantik İttifakı'na katılma konusunda iki çekincesi var. "Birincisi Türkiye'nin NATO üyeleri arasında bulunması; ikincisi ise genç İsveçlilerin yabancı ülkelerde savaşmak üzere gönderilmesine karşı olmaları."

Helsinki'deki aşırı sağcı "Gerçek Finlandiya", Stockholm'daki aşırı sağcı parti "İsveç Demokratları" ile temas halinde. Her iki parti de NATO'ya bakışını 180 derece değiştirdi. Muhafazakar partiler "mümkün olduğunca çabuk" üyelik için bastırıyor. İsveçli ve Fin muhafazakarlar, iki ülkenin eşzamanlı adaylığını teşvik etmekten sorumlu ortak bir çalışma grubu oluşturdular. Bu grup ilk toplantısını 6 Nisan'da Stockholm'de gerçekleştirdi.

Tarihsel olarak herhangi bir askeri ittifaka katılmaya karşı çıkan İsveç Sosyal Demokrat Partisi de, son kongresinde, 5 ay sonra, Eylül ayında yapılacak genel seçimlerin ana teması olacak "Ukrayna'daki savaşın yarattığı güvenlik sorunlarına" ilişkin bir önerge kabul etti.

Sosyal Demokratlar'ın iki numaralı ismi Tobias Baudin basına yaptığı açıklamada, "Bu konuda tüm parti üyelerine açık bir tartışma başlatıyoruz. NATO üyeliğine evet veya hayır sorusundan daha geniş bir tartışma olacak. İsveç'in güvenliği tartışılacak" dedi. Baudin, güvenlik politikasıyla ilgili bu tartışmanın yazdan önce tamamlanacağını da belirtti.

Türkiye destekler"

NATO'ya katılım için oy birliği gerektiğini gözönünde bulunduran Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ve Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, İttifak üyelerinin Finlandiya'nın üyeliğine olası desteklerini ölçmek için yurtdışı gezilerini artırdı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, NATO Dışişleri bakanları toplantısının ardından, 7 Nisan'da düzenlediği basın toplantısında, kesin bir tarih veremeden, "NATO üyesi 30 ülkenin Finlandiya'yı kollarını açarak karşılayacağından eminim" diyerek hızlı bir karar verilebileceğini dile getirdi.

Almanya, Fransa ve İngiltere, açıkça Finlandiya'nın muhtemel üyeliğine destek verdi. Finlandiya hükümetine göre, Türkiye'nin desteği de sağlandı. Ancak son seçimlerde Viktor Orban'ın güçlenerek geldiği Macaristan'ın tavrına ilişkin soru işaretleri devam ediyor.

Ocak 2007-Eylül 2009 arasında NATO Daimi Temsilciliği görevinde bulunan, Mart 2016 tarihinde Kamu Diplomasisinden sorumlu NATO Genel Sekreter Yardımcısı görevini yürüten Türk diplomat Tacan İldem, Türkiye'nin prensipler gereği bu üyeliğe karşı olmayacağını belirtiyor.

Carnegie House'ın düzenlediği bir panelde konuşan İldem, Türkiye'nin bu iki üyeliğe ilişkin tavrına ilişkin bir soruya, "Birincisi, Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya üyeliği konusunda NATO'nun açık kapı politikası vardır. Washington antlaşmasının 10. maddesinde yer alıyor ve Türkiye her zaman açık kapı politikasını destekledi. Ukrayna ve Gürcistan'ın emelleri söz konusu olduğunda, Türkiye başından beri bunları destekledi ve üyeliğin barış ve güvenlik için ne kadar değerli olduğunu göz önünde bulundurarak, NATO saflarında desteğini en fazla ifade eden ülke oldu" yanıtını verdi.

Tacan İldem, "Türkiye'nin Finlandiya ve İsveç'in üyeliğini hala ilkesel bir bakış açısıyla değerlendireceğinden" emin olduğunu belirterek, " Finlandiya ve İsveç, böyle bir başvuru yapmayı tercih ederse, Türkiye'nin bu istekleri destekleyeceğini temin ediyorum. Ve son yıllarda, bu iki ülke ile siyasi diyalog ya da pratik işbirliği şeklinde o kadar gelişmiş bir ortaklığımız var ki, neredeyse üyelik gibi, ancak üyeliğin birkaç adım gerisinde" görüşünü dile getirdi.

Moskova frenlemeye çalışıyor

Ukrayna'yı işgal ederek İskandinav ülkelerinde "NATO'ya yakınlaşmayı tetikleyen" Rusya ise, NATO'nun kendi sınırına doğru genişlemesine karşı çıkmaya devam ediyor. Pek çok uzman, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini bu anlamda "stratejik bir hata" olarak değerlendiriyor. Ukrayna'nın işgalinden sonra korkan Finlandiya ve İsveç'in, hiç olmadığı kadar NATO'ya yaklaştığını vurguluyor.

Moskova, son haftalarda iki ülkeyi alenen tehdit etti ve NATO'ya katılmaları halinde "ciddi siyasi ve askeri sonuçların" ortaya çıkacağına dair uyarıda bulundu. Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, İttifak'ın bir çatışma aracı olmaya devam ettiğini ve daha fazla genişlemesinin Avrupa kıtasına istikrar getirmeyeceğini söyledi.

Soğuk savaş döneminde "tarafsızlığını" koruyan ve "askeri bir birliğe mesafe koyan" Stockhlom ve Helsinki'de NATO üyeliğine verilen destek, Ukrayna'nın işgalinden sonra neredeyse iki katına çıktı. Taloustutkimus Enstitüsü tarafından yapılan bir anket, Finlilerin yüzde 60'ının NATO'ya katılmaktan yana olduğunu gösteriyor. Bu rakam savaştan önce sadece yüzde 30 civarındaydı. NATO karşıtlarının oranı ise yüzde 20'ye geriledi. Finlandiya Parlamentosu da ülkenin NATO'ya adaylığını kabul etmeye hazır. Anketler İsveç halkının yüzde 50'sinin de İttifak üyeliğine destek verdiğini ortaya koyuyor.

Finlandiya, 2021'in sonunda 64 Amerikan F-35 savaş uçağı sipariş etti, 2026 yılına kadar askeri bütçesinde yüzde 40'lık bir artış kararı aldı. Bu NATO tarafından önerilen GSYİH'nın yüzde 2'sinin çok üzerinde bir artışa karşılık geliyor. Rusya'ya komşu Finlandiya, 1917'deki bağımsızlığına kadar bir Rus büyük dukalığıyı. Sovyetler Birliği tarafından, 1939'da, üç aylık bir "Kış Savaşı"nda işgal edildi. Bu savaşta Finlandiya ordusunun Rusya'ya karşı direnişi, bugün Ukrayna ordusunun direnişine benzetiliyor.

Sovyetler'e karşı (1941-1944) arasındaki savaşın sonunda, İskandinav ülkesi, Soğuk Savaş boyunca "Finlandiyalaşma" diye bilinen, zorunlu bir tarafsızlığa maruz kaldı. Moskova'nın sıkı denetimi altında bir süre devam eden Finlandiya, sadece 1990'larda AB'ye katıldı ve NATO ile "ortaklık" ilişkisi geliştirebildi.