G7 ülkelerinin liderleri, küresel gıda güvenliği kriziyle mücadele için 4,5 milyar dolar ayıracaklarını belirterek, büyük gıda stoklarına sahip ülke ve şirketlere "piyasaları bozmadan küresel gıda kıtlığını gidermeye yardımcı olmaları" çağrısında bulundu.

ABD, Almanya, İngiltere, Kanada, Fransa, İtalya ve Japonya'dan oluşan G7 ülkelerinin liderleri, Almanya'nın ev sahipliğinde Bavyera eyaletindeki Elmau Sarayı'nda yapılan G7 Liderler Zirvesi'nin son gününde "küresel gıda güvenliğine" ilişkin ortak açıklama yaptı.

Açıklamada, sanayileşmiş ülkelerin liderlerinin, büyük gıda stoklarına sahip ülke ve şirketlere "piyasaları bozmadan küresel gıda kıtlığını gidermeye yardımcı olma" çağrısında bulunduğu belirtilerek, "Kısa vadede rahatlama için büyük gıda stokları olan ortakları ve özel sektörü, BM Dünya Gıda Programı'nın gıda satın alma stratejisini desteklemek de dahil olmak üzere piyasaları etkilemeden gıdaları erişebilir yapmaya çağırıyoruz. Tüm ülkeleri, daha fazla fiyat artışına yol açabilecek aşırı gıda stoklarından kaçınmaya çağırıyoruz." denildi.

G7 liderlerinin, küresel gıda güvenliği kriziyle mücadele için ek 4,5 milyar dolar taahhüt ettikleri bildirilen açıklamada, bu miktarla 2022'de küresel gıda güvenliğine ilişkin taahhütlerin 14 milyar dolara çıktığı kaydedildi.

"Rusya'ya karşı yaptırımlar gıda ürünlerini hedef almayacak"

Rusya'ya karşı yaptırımların gıda ürünlerini hedef almayacağı belirtilen açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'nın tarım, liman ve ulaşım altyapısına yönelik saldırıları durdurması, Moskova'nın Ukrayna'daki tarım ürünleri ve ekipmanlarına yasa dışı olarak el koymasını koşulsuz olarak sona erdirmesi istendi.

Açıklamada, "Ukrayna'nın gelecek hasat mevsimi için tarım ürünleri üretmeye devam etmesine yardımcı olmak için çabalarımızı hızlandıracağız." denildi.

Kovid-19 salgınının ekonomi üzerindeki etkisi yavaşlarken, Rusya-Ukrayna savaşı, küresel ticaret ağı ve finansal piyasalarda neden olduğu dalgalanmayla yeni problemleri gün yüzüne çıkardı.

Ukrayna'nın küresel tarım üretiminden yüksek pay alması, Rusya'nın enerji ve endüstriyel metal üretiminde kritik oyuncu olması ve Moskova'ya uygulanan Batılı yaptırımların piyasadaki arzı olumsuz etkileyerek ek bir enflasyonist baskı oluşturması, gündemin üst sıralarını işgal etmeye devam ediyor.

Savaşın ilk dönemlerine göre geri planda kalan ancak savaşın uzamasıyla etkisini artıran tahıl arzındaki sıkıntılar, ciddi bir küresel gıda krizi ihtimalini beraberinde getiriyor.

Savaşın özellikle yoksul ülkeleri tehdit eden küresel gıda ve enerji krizini tetiklemesi dikkati çekerken, yetkililer, savaşın dünya genelinde gıda güvenliği sorunlarını daha da kötüleştirdiğine işaret ediyor.

Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Birleşmiş Milletler (BM), "benzeri görülmemiş bir küresel açlık krizi" konusunda uyarılarda bulunurken, G7 liderlerinin gıda güvenliği ve artan enerji fiyatlarıyla mücadele konusunda yeni taahhütlerde bulunması öngörülüyor.